Avrupa aşının dördüncü dozunun uygulanmasına doğru ilerliyor

Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranları istikrarlı bir şekilde düşüyor. (DPA)
Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranları istikrarlı bir şekilde düşüyor. (DPA)
TT

Avrupa aşının dördüncü dozunun uygulanmasına doğru ilerliyor

Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranları istikrarlı bir şekilde düşüyor. (DPA)
Avrupa ülkelerinde hastaneye yatış oranları istikrarlı bir şekilde düşüyor. (DPA)

Avrupa İlaç Ajansı (EMA) kendisine bağlı Aşı Uzmanları Komitesi’nin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşıların dördüncü dozlarının uygulamasına yönelik direktif ve tavsiyelerini verme sürecinde olduğunu ve muhtemelen önümüzdeki hafta bitmeden bu adımın tamamlanacağını duyurdu.
Söz konusu açıklama, Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) Avrupa ülkelerinde Kovid-19’a yakalananlar arasında hastaneye yatış oranının istikrarlı bir şekilde azaldığını belirterek çoğu aşı olmamış veya kronik hastalıkları bulunan ve aşının ek dozunu almayan yaşlılar arasındaki ölüm oranının halen yüksek olduğuna yönelik uyarılarda bulunmasının ardından geldi.
Oxfam, açıklamadan birkaç saat sonra EMA’nın bu adımını kınadı. Küresel Aşı İttifakı’nın (GAVI) perşembe günü yaptığı açıklamada Avrupa Birliği ülkelerinin, bu yılın başından bu yana Afrika ülkelerine bağışladığı 30 milyon doz aşıya kıyasla son kullanma tarihi nedeniyle bu ayın sonuna kadar 55 milyon doz aşıyı imha edeceğini belirttiğini hatırlattı.
Oxfam Sözcüsü Sara Albiani, salgının yılın başından bu yana Afrika ülkelerinde en az 250 bin kişinin ölümüne neden olduğunu, bunun günlük 7 bin can kaybına denk geldiğini vurguladı. Albiani söz konusu durumun aşı yetersizliğinden kaynaklandığını zira Afrika’daki toplam nüfusun sadece yüzde 11’nin ilk doz aşıyı olduğunu belirtti.
Fransa’nın AB dönem başkanlığını yaptığı sırasında gerçekleşen Afrika Birliği-Avrupa Birliği Zirvesi’nin oturumunun açılışı ile eş zamanlı olarak, perşembe günü öğleden sonra Brüksel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Albiani şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa Birliği üye ülkeleri, Almanya’nın etkisi ve ısrarı ile Hindistan ve Güney Afrika’nın, Afrika Birliği ve yüzden fazla ülkenin desteğiyle geçen yıl Dünya Ticaret Örgütü’ne sunduğu, Kovid-19 aşıları üzerindeki fikri mülkiyet haklarının askıya alınması önerisini reddetti.”
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) daha önce birçok kez virüse karşı bağışıklık seviyesini daha uzun süre yüksek oranda tuttuğu bilimsel olarak kanıtlandığı için ek doz uygulanmasına karşı olmadığını belirtmişti. Ancak yılın ilk yarısı bitmeden dünya nüfusunun yüzde 70’inin aşılanması hedefine ulaşmak için aşıların mümkün olan en geniş ölçekte dağıtılmasına öncelik verilmesi gerektiğini vurgulamıştı. WHO uzmanları bu oranın, salgını kontrol alma çabalarını başlangıç ​​noktasına geri döndürecek olan, şimdiye kadar bilinenden daha hızlı veya daha öldürücü yeni varyantları önlemek için yeterli oranda sürü bağışıklığına ulaşılmasını sağlayacağını düşünüyor.
Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) günlük vaka sayısındaki istikrarlı düşüşün ardından bu ayın sonundan itibaren Kovid-19 kaynaklı ölümlerin azalmasını bekliyor. Bu sırada, Avrupa’daki ölüm oranının geçen sonbaharda arttığını, kasım ayında zirveye ulaştığını, sonrasında da kademeli olarak azalsa da yaşlılar arasında aşılama oranının halen düşük olduğu ülkelerdeki bu düşüşün çok yavaş olduğunu da hatırlattı.
ECDC uzmanları gelecek ayın sonunun Avrupa düzeyinde pandemi süreci için bir dönüm noktası olmasını ve ilkbahar ve yaz aylarının salgında, yeni vaka ve can kaybı sayılarında düşüşe tanık olacağını düşünüyorlar. Ancak aynı zamanda gelecek kış mevsiminde virüsün tekrar yayılacağı konusunda da uyarıda bulundular. Uzmanlar bu bağlamda, kısıtlamaların ve önleyici tedbirlerin kaldırılmasının kademeli olarak yapılması ve yeni bir salgın dalgası ile mücadele için yeterli insan gücü ve teknik kaynakları ile sağlık sistemlerinin güçlendirilmesine özel önem verilmesi gerektiği görüşündeler.
ECDC’nin son açıklamasında Avrupa’daki aşılama oranının yüksek olmasının yakın gelecekte daha ölümcül vakaların ortaya çıkmayacağına dair bir miktar iyimserlik sağlasa da pandeminin sonunun henüz yakın olmadığı uyarısında bulundu. Pandeminin henüz bitmediği uyarısı yaptı.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."