İsrail’den gelen Dürzi yardımı Suriye’de protesto edildi

Golan ve Suveyda’da ‘Dürzi yardımına’ karşı gösteriler

Golan Tepeleri bölgesinin Suriye kesiminde yer alan Kuneytra kentinde İsrail üzerinden yardım girişine karşı gösterilerden (Sosyal medya)
Golan Tepeleri bölgesinin Suriye kesiminde yer alan Kuneytra kentinde İsrail üzerinden yardım girişine karşı gösterilerden (Sosyal medya)
TT

İsrail’den gelen Dürzi yardımı Suriye’de protesto edildi

Golan Tepeleri bölgesinin Suriye kesiminde yer alan Kuneytra kentinde İsrail üzerinden yardım girişine karşı gösterilerden (Sosyal medya)
Golan Tepeleri bölgesinin Suriye kesiminde yer alan Kuneytra kentinde İsrail üzerinden yardım girişine karşı gösterilerden (Sosyal medya)

Cebel eş-Şeyh, Kuneytra ve Şam kırsalında yaşayan Sünni Araplar bölgedeki Dürzi azınlık ve Esed rejimiyle koordineli olarak İsrail işgali altındaki Golan tepeleri sınırında protesto gösterisi düzenledi. İsrail’dek, Dürzi azınlık mensupları tarafından Suveyda’daki Cebel el-Arab bölgelerine gönderilen insani yardımı kabul etmediklerini belirten göstericiler, “çocuklarımızı katleden işgale ve teröre desteğe hayır” sloganları attılar.
Esed rejimine bağlı medya organları, Kuneytra, Cebel eş-Şeyh, Şam kırsalı ve Suveyda halkının İsrail’in Kuneytra'da, “insani yardım adı altında sınırı açmayı ve yardımları geçirmeyi reddetmek” için toplandığını bildirdi. Haberlerde, göstericilerin, İsrail'in yıllardır işgal altındaki Golan halkına, ailevi ve insani ziyaretlerin yanı sıra geçiş kapılarını dahi kapattığı bir dönemde, insani yardım kisvesi altında örtülü İsrail normalleşmesinin herhangi bir şekilde kabul edilmesini engelledikleri vurgulandı.
Suriye medyası, yetkililerin, İsrailli Dürzilere Kuneytra geçişinden gıda tedarik etmeyi kabul etmediklerini ve İsrail gıda maddelerini almayı reddettiklerini bildirdi. Şeyh Ali Muaddi başkanlığındaki İsrail Dürzi İletişim Komitesi, bir süre önce Golan’ın Suriye kesiminde yer alan Cebel el-Arab’daki Dürziler için malzeme toplandığını duyurdu. Açıklamada, insani yardımın, 28 Şubat’ta Kuneytra geçiş kapısından Suriye topraklarına nakledileceğini, ancak Şam rejiminin bu malzemeleri almayı reddettiğini açıkladı.
Şam rejimine muhalif Suriyeli Dürziler ise bu yardımların siyasi bir niteliğe sahip olmadığını, Golan ve Filistin Dürziler tarafından yönetildiğini söyleyerek, Suveyda’daki dullar ve yetimler için yiyecek ve kışlık acil durum ekipmanlarının yanı sıra çocukların ihtiyaçlarını içerdiğini bildirdi. Açıklamada, bağış toplama kampanyası liderlerinin Dürziler ve Suriye ile İletişim Komitesi'nden aktivistlerin olduğunu belirtilerek, Suriye makamlarıyla temas halinde oldukları kaydedildi. İsrail'deki Dürzi cemaatinin ruhani lideri Şeyh Muvaffak Tarif, Rusya'ya yaptığı son ziyarette Rus yetkililerden, Suriye yetkililerinin Kuneytra kapısı üzerinden yardım girişini kabul etmeleri için bir çözüm bulmasını talep etmişti.
Suveyda’daki bir sivil toplum aktivisti, İsrail’deki Dürzi Komitesiyle irtibata geçildiğini ve bağış kampanyasının Suriye’deki iç yansımaları hakkında bilgilendirildiğini belirterek, bu yardımın insani nitelikte de olsa aynı dinin insanlarına yönelik olduğunu söyledi. Aktivist ayrıca, Suveyda’nın Suriye’nin bir parçası olduğuna dikkati çekerek, son gösterilerde bağış toplanmasının talep edilmediğini veya gösterilerin açlık sebebiyle düzenlenmediğine dikkati çekerek, daha çok düzgün bir yaşam ve Suriye halkının meşru talepleri için düzenlendiğine atıfta bulundu.
Bugün Dürziler 17.5 milyonluk Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ünü 6,5 milyonluk Lübnan nüfusunun yüzde 6’sını  oluşturuyor. 9 milyonluk İsrail nüfusunun ise yüzde 2’sini oluşturuyorlar.
Dürziler'in büyük çoğunluğu başkent Şam'ın güneyindeki Suveyda vilayetine bağlı sarp bir alan olan Cebel ed-Dürzi'de yaşıyor.
İsrail'de binlerce Dürzi, yaşadıkları köylerde gerçekleştirdikleri protestolarda hükümeti ve uluslararası topluma, Suriye'deki kardeşlerine yardımcı olma çağrısında bulundu.
Birçoğu yüksek mevkilerde olmak üzere yüzlerce Dürzi'nin görev yaptığı İsrail ordusunun Genelkurmay Başkanı, Suriye'nin Golan Tepeleri'nde, bir katliamı önlemek için gerekirse harekete geçeceklerini söyledi. İsrail'deki Dürziler Suriye'deki toplumlarının tehdit altında olduğunu söylüyor.
Esed karşıtı olan Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat, Suriyeli Dürziler'i muhalifleri desteklemeye çağırdı ve gerçek tehdidin rejimden geldiğini söyledi. Esed'e yanlısı Lübnanlı Dürzi siyasetçi Viam Vahhab ise Canbolat'la tamamen ters görüş bildirdi.



İran'la ateşkesin ardından Netanyahu'nun Gazze hamlesi ne olacak?

Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
TT

İran'la ateşkesin ardından Netanyahu'nun Gazze hamlesi ne olacak?

Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)
Netanyahu'nun bir sonraki adımı Gazze savaşının akıbetini belirleyecek (Reuters)

İran’la ateşkesin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bir sonraki adımı merak ediliyor.

CNN’in analizinde, İran’la 12 gün süren çatışmaların ardından gözlerin yeniden Gazze savaşına çevrildiği belirtiliyor.

Tel Aviv yönetimi, Gazze’de 20’si hayatta 50 rehinenin olduğunu belirtiyor. Rehine krizi ve uluslararası tepkilerin Netanyahu hükümetini zorlamaya başladığı ifade ediliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 24 Nisan’da İsrail ve İran arasında ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurmuştu. Aynı gün Han Yunus’ta 7 İsrail askeri patlayıcıyla öldürülmüştü.

Netanyahu’nun kabinesindeki radikal sağcılar savaşın sürdürülmesini isterken, bazı yetkililer İran’a düzenlenen “başarılı saldırıların” diplomatik fırsat yarattığını ve Gazze’de kapsamlı bir çözüm için zemin oluşturduğunu savunuyor.

Haberde, 12 günlük savaşta İsrail'de oluşan maddi hasarın 1,3 milyar doları aştığına işaret ediliyor. Buna karşılık 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze savaşı İsrail’de yaklaşık 730 milyon dolar zarar yarattı.

İsrailli medya kuruluşu Kanal 12’nin mayıs sonunda yayımladığı ankette, katılımcıların yüzde 55’i Netanyahu’nun Gazze savaşını iktidarını korumak için sürdürdüğünü söylemişti. Katılımcıların yüzde 60’tan fazlası da rehinelerin iadesi karşılığında ateşkesi desteklediğini belirtmişti.  

Analizde, Netanyahu’nun önünde iki seçenek olduğuna dikkat çekiliyor. İsrail lideri ya İran çatışmalarının yarattığı diplomatik ivmeyle Gazze savaşını bitirecek ya da iç politik dengeler uğruna çatışmaları sürdürecek.

Washington Post’un (WP) analizinde de Netanyahu’nun kendi kabinesinden baskı gördüğüne dikkat çekiliyor.  

Koalisyon ortağı Ultra Ortodoks Yahudi Şas Partisi’nin lideri Aryeh Deri, bu hafta İsrail medyasına yaptığı açıklamada, “Gazze’deki savaşı bitirmek için daha önce hiç olmadığı kadar uygun koşullar oluştu” dedi.

Radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise çarşamba günkü açıklamasında “Şimdi geçici bir anlaşmaya gitmek büyük bir hata olur. Savaş devam etmeli ve Gazze toprakları alınmalı” ifadelerini kullandı.

WP’nin haberinde, ABD ve Katar arabuluculuğunda Kahire’de ateşkes müzakerelerinin yeniden başlatıldığı, Mısır’ın İsrail heyetini Kahire’ye davet ettiği fakat Tel Aviv yönetiminin buna resmi yanıt vermediği aktarılıyor.

Hamas yetkilisi Tahir Nunu, Netanyahu’nun tavrının süreci belirleyeceğini söylüyor:

Gazze’deki savaşı sonlandırmak mümkün. Bu Netanyahu’nun siyasi iradesine bağlı. Biz savaşın sonlanması, İsrail’in Gazze’den çekilmesi, kuşatmanın kaldırılması ve ciddi bir esir takası anlaşması için hazırız.

Hamas’a yakın Filistinli analist İbrahim Medhun, Hamas’ın Tahran’a bağlı diğer gruplara kıyasla daha bağımsız hareket ettiğini belirterek, İran’la çatışmaların örgütün tavrında ciddi bir değişikliğe yol açmadığını savunuyor:

Hamas’ın Gazze’deki ateşkes müzakerelerine ilişkin tutumu geçici bölgesel gelişmelere bağlı değil.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN