Libya’da Başağa hükümetinin güvenoyu almasının ardından ‘meşruiyet savaşı’ kızışıyor

Dibeybe iktidarı bırakmayı reddettiğini yineledi.

Fethi Başağa dün Temsilciler Meclisi kurulunda Anayasa’daki yemin metnini okudu (Reuters)
Fethi Başağa dün Temsilciler Meclisi kurulunda Anayasa’daki yemin metnini okudu (Reuters)
TT

Libya’da Başağa hükümetinin güvenoyu almasının ardından ‘meşruiyet savaşı’ kızışıyor

Fethi Başağa dün Temsilciler Meclisi kurulunda Anayasa’daki yemin metnini okudu (Reuters)
Fethi Başağa dün Temsilciler Meclisi kurulunda Anayasa’daki yemin metnini okudu (Reuters)

Libya’da dün (perşembe) Temsilciler Meclisi’nde, Anayasa’daki yemin metnini okuyan Fethi Başağa başkanlığındaki yeni İstikrar Hükümeti ile Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) arasında ‘meşruiyet savaşı’ kızıştı. İstikrar Hükümeti, UBH’yi Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen yemin törenine ‘bakanlarının ulaşmasını engelleme, bakanlarını kaçırma ve korkutmakla’ suçladı. Dibeybe bu suçlamalara verdiği yanıtta söylemlerinin sertliğini artırarak iktidarda kalmaya devam edeceğini yineledi. Libya’nın doğusundaki Tobruk kentinde yer alan Temsilciler Meclisi’nin dün düzenlediği ve birkaç saat gecikmeyle başlayan oturumda Başağa ve bazı bakanları Anayasa’daki yemin metnini okuyarak göreve başladılar.
Başağa hükümetine güvenoyu verildiği oylama prosedürlerini bir kez daha savunan Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, bazı bakanların korkutulmasından ve kaçırılmasından Dibeybe hükümetini sorumlu tuttu. Salih, Dibeybe hükümetine, çalışmalarına başlayabilmesi için iktidarı barışçıl bir şekilde yeni hükümete devretme çağrısında bulundu.
Başağa hükümetine güvenoyunun verildiği meclis oturumunda oylama sürecine hile karıştırıldığı iddiasına yanıt veren Salih, oylama sürecine muhalefet eden ve hile karıştırıldığını iddia eden bazı milletvekillerinin “UBH’nin memurları olduğunu, bazılarının büyükelçi veya bankalara memur olarak atandığını veya atama sözü aldıklarını, kendi menfaatlerini ülkenin menfaatlerinin üzerinde tuttuklarını ve önümüzdeki meclis oturumlarında bu kişilerin milletvekilliğini düşüreceklerini” söyledi.
Başağa’nın Sözcüsü, Meclis’te yapılan yemin törenine 13’ten fazla bakanın katılmadığını ve bakanlardan birisinin Meclis’e gitmesini engellemek amacıyla aracına silahlı saldırı düzenlendiğini bildirdi.
Meclis’teki yemin töreninin düzenlenmesinden birkaç saat önce Başağa hükümeti yaptığı açıklamada Dibeybe’nin bakanların Temsilciler Meclisi’ndeki yemin törenine katılmasını engelleyebilmek için beklenmedik bir biçimde ülkenin hava sahasını kapatmasını kınadı. Başağa hükümeti dünkü açıklamasında, hava sahasının ve karayolunun kapatılması ve bakanların Tobruk’a ulaşmasının engellenmesini, 2020’de imzalanan ateşkes anlaşmasını ihlal eden ilk hareket olarak niteledi. Başağa hükümeti, UBH’yi bakanlarını hedef almakla suçladığı açıklamasında, Dışişleri ve Kültür Bakanları’nın alıkonulduklarına işaret ederek, UBH’nin bakanlarını kaçırdığını ve korkuttuğunu ifade etti. ‘Bu yasadışı davranışları’ kesin bir dille reddettiğini yineleyen Başağa hükümeti, söz konusu davranışların yeni İstikrar Hükümeti’nin birlik, inşa ve barış sürecini tamamlama azmini yalnızca artırdığını kaydetti.
Başağa’ya yakın kaynaklar, Dibeybe ile bağlantısı olduğunu iddia ettikleri silahlı milislerin yeni hükümetin Dışişleri Bakanı Hafız Kadur’u ve Kültür Bakanı Salha ed-Duruki’yi yemin törenine katılmak üzere çıkacakları yolculuğu engelledikten sonra ikisini alıkoyduklarını belirtti.
Başsavcı’ya çağrıda bulunan Başağa, görevi sona eren eski hükümetin iktidarı istismar ettiğine ve yasaya aykırı bir biçimde Libya hava sahasını kapattığına dair elindeki bilgilerin incelenmesini ve ‘suç işleme gerçekliği’ karşısında yasal tedbirler almasını talep etti. Havalimanı yer hizmetleri sektöründe hizmet veren bir şirket, Başsavcı’ya yazdığı mektupta, iki rezervasyon sisteminin iki gün önce beklenmedik şekilde durduğuna ve tüm uçuşlar için hava sahasını kapatma talimatı verildiğine işaret ederek, Dibeybe’nin hava sahasını kapattığını doğruladı.
Yerel medyanın servis ettiği görüntülerde, iç hat uçuşlarının askıya alınmasının ardından Trablus’taki Mitiga Havalimanı’nda sıkışan yolcuların, aralarında durumu kritik yaralıların ve yaşlıların bulunduğuna dikkat çekerek uçuşların yeniden başlamasını talep ettikleri görülüyor.
Başağa iktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesi için çalıştığını tekrar vurgularken, Başağa hükümetinin Ekonomi ve Ticaret Bakanı Cemal Şaban yemin töreninden önce sürpriz bir biçimde istifa ettiğini açıkladı. Şaban dün yaptığı açıklamada, “Savaş ve yıkım getirecek ve başkente sonuçları korkunç olabilecek karanlık bir tünele giren bir hükümette olmaktan onur duymuyorum. Meclis oturumu şeffaf ve tarafsız değildi, (Meclis) tüzük kurallarına da uygun değildi” dedi.
Dibeybe, UBH’nin Savunma Bakanı sıfatıyla kendisine bağlı tüm askeri birliklere ve oluşumlara, önceden izni olmadan silahlı, askeri veya paramiliter araç konvoylarını hareket ettirmeme talimatı yayınladı. Dibeybe açıklamasında koruma ve güvenliği sağlama göreviyle sorumlu birliklere, izinsiz hareket eden her türlü oluşum veya konvoya karşı koyma talimatı verileceğini vurguladı.
Bu talimatlar, Dibeybe’nin Haziran ayında yapılacak seçimlere kadar UBH’nin göreve devam edeceğini vurgulayarak, Temsilciler Meclisi’nin rakibi Başağa başkanlığında oluşturduğu hükümetin gerçekte çalışmayacağını ve yerinin olmayacağını dile getirmesinin ardından geldi. Dibeybe, önceki gün bir televizyon kanalında yayınlanan konuşmasında, “Bu halkın size karşı susacağını, baş kaldırmayacağını, haklarının peşine düşmeyeceğini ve haklarını koparıp almayacağını mı sanıyorsunuz? Gerçekte hiçbir zaman çalışmayacak ve yeri olmayacak bir hükümet dedikleri şeyin ne olduğunu iyi biliyorlar mı?” ifadelerini kullandı.
Libya Ulusal Ordusu Komutanı Mareşal Halife Hafter’in televizyon kanalından yaptığı konuşmasında Dibeybe, “Savaş’ın içinde büyüyen biri savaşın içinde olmadan yaşayamaz. Sadece barut ve ateşin dilini bilir. Maalesef böyle birini sadece askeri yenilgi durdurur. Askeri açıdan yenilgiye uğrayan bu kişi dolambaçlı yollardan askeri alana geri dönmeye çalışıyor. Sonu başarısızlık ve yenilgi olacak” dedi.
Dibeybe ayrıca Meclis Başkanı Akile Salih’in yeni hükümeti görevlendirmede üstlendiği rolü eleştirerek, ‘trajikomik’ diye nitelediği bu durum karşısında yaşadığı şaşkınlığı dile getirdi.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.