Filistin Otoritesi, Ankara-Tel Aviv yakınlaşmasından endişeli değil  

Türkiye’nin Filistin meselesinin çözümünde bir rol üstlenmesini umuyoruz  

İsrail'de çalışan Filistinliler, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki bir kontrol noktasından geçiş yaparken. (DPA)  
İsrail'de çalışan Filistinliler, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki bir kontrol noktasından geçiş yaparken. (DPA)  
TT

Filistin Otoritesi, Ankara-Tel Aviv yakınlaşmasından endişeli değil  

İsrail'de çalışan Filistinliler, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki bir kontrol noktasından geçiş yaparken. (DPA)  
İsrail'de çalışan Filistinliler, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'daki bir kontrol noktasından geçiş yaparken. (DPA)  

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Ankara ile Tel Aviv arasındaki yakınlaşmadan endişe duymadıklarını bilakis memnun olduklarını belirtti. CNN Türk’e açıklamada bulunan Maliki, İsrail-Türkiye yakınlaşmasının Filistin meselesinin çözümüne katkı sağlamasını umduğunu ifade etti.  
Filistin yönetiminin bu yakınlaşmaya şaşırmadığını söyleyen Maliki, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye-İsrail normalleşmesinin Filistin’le ilişkileri etkilemeyeceğinin teminatını verdiğine işaret ederek, Ankara’nın İsrail ile Filistin arasında müzakerelerde arabulucu rol üstlenmeyi önerirse, Filistin’in bu teklifi kabul edeceğini kaydetti. Maliki ayrıca bu yakınlaşmanın, İsrail-Filistin müzakerelerinin devam etmesi durumunda, Filistinliler lehine muhtemel kozlar verebileceğini de belirtti.
 İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, geçtiğimiz hafta Ankara’ya gelerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. Söz konusu ziyaret, eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in 2008’deki ziyaretinden bu yana en üst düzey İsrail ziyareti anlamını taşıyor. Herzog görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki ülke ilişkilerinin, son zamanlarda bazı sorunlar yaşadığını ancak Türkiye ve İsrail’in ortak çıkarları doğrultusunda birçok alanda işbirliği yapma arzusunda olduğunu vurgulamıştı.  
Filistin Otoritesi yakınlaşmayı memnuniyetle karşılarken, Hamas dolaylı olarak kınadı. İslami Cihad Hareketi ise ‘yakınlaşmaya’ doğrudan saldırdı.  Diplomatik kaynaklar, İsrail’in Türkiye’den Hamas üyelerini sınır dışı etmesini istediğini ileri sürdü. Türkiye ve İsrail yakın bir tarihe kadar müttefikti ancak Erdoğan’ın defalarca İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerini eleştirmesi ve Hamas’ı himaye etmesi iki ülke ilişkilerini bozdu. İsrail ordusunun, Gazze’ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine saldırması ve olayda 9 kişinin ölmesinin ardından, 2010 yılında karşılıklı olarak büyükelçiler geri çekildi.  
Daha sonra kısmen iyileşen ilişkiler, ABD’nin İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdığı 2018 yılında tekrar gerginleşti. Türkiye’nin büyükelçisini çekmesine İsrail misliyle karşılık verdi. Filistin yönetimi, Ankara’nın ‘siyasi barış projesi’ başlatılmasında önemli bir rol oynamasını bekliyor. İsrail yönetimi ise şu ana kadar, ‘siyasi müzakereler’ yerine, ekonomi ve güvenlik odaklı müzakerelerin yapılmasını savunuyor.  
Filistin Dışişleri Bakanlığı dün uluslararası topluma, “çifte standart politikasına son vermeleri, Filistin sorununa ve işgalci yönetimin ihlal ve suçlarına ilişkin etkisiz geleneksel anlayışı terk ederek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını uygulama hususunda cesur bir anlayış benimsemeleri’’ çağrısında bulundu.  
Filistin yönetimi, İsrail devletini, ‘yasadışı yerleşimci milislerin ve silahlı terör örgütlerinin Filistin vatandaşlarına, topraklarına, mülklerine ve kutsal mekanlarına yönelik saldırılarına destek vermekle’ suçladı. Saldırıların son zamanlarda Doğu Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında önemli ölçüde arttığını kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, çeşitli biçimlerde kendini gösteren ‘yerleşimci saldırılarının amacının’ daha fazla Filistin toprağı çalmak olduğu, böylelikle 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasının önüne geçilmek istendiği vurgulandı.



Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
TT

Gazze'de Filistinli 3 kadın “bir dilim ekmek” için öldürüldü

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kampında bir parça ekmek yiyen yerinden edilmiş Filistinli bir kız çocuğu (DPA)

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan Deyr el-Belah şehrinde dün sabah bir fırının önünde bekleyenlerin üzerine açılan ateş sonucu 3 Filistinli kadının hayatını kaybetmesi, Gazzelilerin kötüleşen insani ve hayati koşullar karşısında içinde bulundukları trajedinin boyutlarını gözler önüne seren sahnelere bir yenisini daha ekledi. Deyr el-Belah'taki el-Beraket Caddesi üzerinde bulunan ‘Zadna 2’ adlı fırınının önünde meydana gelen olayda, ateşin hangi koşullarda açıldığı ve doğrudan mı yoksa bir hata sonucu mu açıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yapıldı.

xsvdfd
Deyr el-Belah'ta ekmek almak için uzun kuyruklarda bekleyen Filistinliler (Arşiv - Reuters)

Filistinliler her gün saatlerce fırınların önünde yaklaşık 22 ekmekten oluşan tek bir ‘torba’ ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Olayın yaşandığı fırın, bölgenin en bilinen fırınlardan biri. Bu fırın aynı zamanda İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın başlamasından çalışmayı hiç durdurmayan tek fırın, ancak trajik olaydan sonra kapılarını kapatmak zorunda kaldı.

Fırının sahipleri ise kadınların fırının dışında yaşanan izdihamın ardından fırının dışından açılan ateş sonucu öldürüldüklerini söylediler. Bir kaynak, ateşin fırın önünde düzeni sağlamak ve fırını hırsızlığa karşı korumak için orada bulunan korumalar tarafından açılmadığını, fırın dışında iki ailenin üyeleri arasındaki bir mesele olduğunu belirtti. Görgü tanıkları, ateşin korumalardan biri tarafından açıldığını, ancak korumanın doğrudan insanarın üzerine ateş açmadığını, havaya ateş ettikten sonra silahının boşalması sonucu olayın yaşandığını anlattılar.

scv
Gazze'nin orta kesimlerinde kapalı bir fırının önünde duran Filistinliler (Arşiv - AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Deyr el-Belah'tan bir kaynak, ateş açan kişinin ailesinin misilleme korkusuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Öldürülen kadınların Gazze şehrinden yerinden edilmiş kişiler olduğuna dikkati çeken kaynak, ateş açan kişinin, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde giderek zorlaşan büyük kıtlık karşısında vatandaşların ekmek temin edebilmeleri için fırın sahipleri ile Deyr el-Belahlı aileler arasında yapılan anlaşmanın bir parçası olarak, fırının korunmasına katkıda bulunmak amacıyla fırının önünde durduğunu açıkladı. Deyr el-Belah'ta 300 binden fazla kent sakininin yanı sıra yaklaşık 850 bin yerinden edilmiş kişi bulunuyor.

srfg
Gazze'de bir torba ekmek aldıktan sonra el sallayan bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Olay üzerine şehrin muhtarları ve ileri gelenleri duruma müdahale ederek durumun daha da kötüleşmesini ve herkesin kontrolü dışında bir misillemenin ortaya çıkmasını önlemeye çalıştı. Sosyal medyada bazı vatandaşlar, Deyr el-Belah'a giren un miktarını fırınlara paylaştırmaya ve diğer ailelerin de benzer bir pay almasını sağlamak için aile başına sadece bir torba ekmek satmaya karar vermelerinin ardından yaşanan olaydan muhtarları, bölgenin önde gelenlerini ve yetkili kişileri sorumlu tuttu. Bazıları, fırınlardaki yoğunluğu arttırmak ve vatandaşları bir öğün için yeterli olmayan bir torba ekmek almak için uzun saatler kuyruklarda bekleterek aşırı yük altına sokmak yerine her aileye bir çuval un dağıtılabileceğini düşünüyor.

k7ıı8
Gazze'deki bir fırından ekmek aldıktan sonra sevinç içindeki bir Filistinli (Arşiv - AFP)

Saatlerce kuyrukta bekledikten sonra fırının içinde bir torba ekmeğin fiyatı 3 şekel (1 doların biraz altında) iken, fırının dışındaki fiyat 30 ile 40 şekel (yaklaşık 11 dolar) arasında değişiyor. Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde bir çuval unun fiyatı bin şekel ve üzerinde (yaklaşık 255 dolar) bir fiyata ulaşmış durumda.

Gazze Şeridi’nin merkezi ve güneyi, İsrail'in uygulamaları ve hırsız çetelerinin insani yardımları çalması nedeniyle ciddi bir un sıkıntısı çekiyor. Ancak kuzeydeki durum, bölge sakinlerinin açlıklarını gidermek için hayvan yemi öğütmek zorunda kaldıkları aylarca süren kıtlıktan sonra şu an daha iyi.

Gazze Şeridi'nin merkezinde ve güneyinde yaşanan acılar yaklaşık bir ay önce başlamış, gıda yardımları durdurulmuş ve girişine izin verilen yardımların büyük bir kısmı çalınması nedeniyle insani durum daha da kötüleşmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric'e göre İsrail güçleri geçtiğimiz hafta 129 farklı insani yardımın üçte ikisinin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelledi. Mevcut durum, fırın sahiplerini unlarını korumak ve hırsız çeteleri tarafından çalınmasını önlemek için silahlı korumalar tutmaya itti. Bazı fırınlar bu silahlı adamları güvenlik görevlisi olarak tutarken, bölgenin önde gelenleri, muhtarlar ve yetkili kuruluşlar da yaşadıkları bölgelerdeki fırınları korumaları için ailelerden silahlı adamlarla anlaştı. Bölge sakinleri İsrail'in yeterli miktarda yardımın girişini manipüle etmeye devam edeceğinden korkuyor. Çünkü bu durum, Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerinde, aynı koşulları birkaç aydır daha ağır bir şekilde yaşayan kuzeye kıyasla daha fazla artmakta olan kıtlığı daha da kötüleştirecek.