Suveyda’da tansiyon yükseldi

Rejim güçleriyle çatışmalar sürüyor.

Kanavat kasabasının girişindeki Suveyda yerel güçleri. (Suveyda 24)
Kanavat kasabasının girişindeki Suveyda yerel güçleri. (Suveyda 24)
TT

Suveyda’da tansiyon yükseldi

Kanavat kasabasının girişindeki Suveyda yerel güçleri. (Suveyda 24)
Kanavat kasabasının girişindeki Suveyda yerel güçleri. (Suveyda 24)

Suriye'nin güneyindeki Suveyda'da yerel bir grup dün akşam rejim güçlerinin askeri kontrol noktalarından birine saldırı düzenledi. Saldırı Kanavat-Suveyda yolu üzerinde, Fahd Güçleri’ne bağlı yerel savaşçılar ile Devlet Güvenlik Birimi’ne bağlı rejim güçleri arasında şiddetli çatışmalara neden oldu.
Suveyda’dan gazeteci Rayan Maruf, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada yerel bir grup tarafından gerçekleştirilen saldırının, rejim mensuplarının bölge sakinlerine yönelik provokasyonlarına ve bazı vatandaşlarla yaşanan sorunlara tepki olarak geldiğini bildirdi. Saldırının ve çatışmaların bir saat kadar devam ettiği bilgisini verdi.
Güvenlik güçlerinin geri çekilmediğini belirten Maruf, bunun yerine konuşlandığı bölgelerdeki mevzilerini güçlendirerek Suveyda-Kanavat yolunun her iki tarafına asker ve güvenlik takviyeleri yolladığını kaydetti.
Maruf, rejimin konuşlandırmayı, adam kaçırma ve cinayete karışanları takip ile bölgedeki gerginliğin ardından sosyal ve güvenlik görevlilerin arasında arabuluculuk yaparak sakinleştirme ve sivil gruplarla iletişim kurulması olarak gerekçelendirdiğini söyledi. Aktivistlerin soruna kısmi bir çözüm bulduğunu ancak bunun henüz ele alınmadığını belirten Maruf, kısa bir süre önce Şam'dan Suveyda’da bazı aranan kişileri takip etmek ve çalıntı arabaların dosyasını sonlandırmak için yeni güvenlik takviyeleri geldiğini bildirdi. Ayrıca güvenlik bariyerlerinde bazı unsurların ihlallere devam etmesi nedeniyle çatışmaların yaşandığını aktardı.
Suveyda’daki aktivistler ve halk hareketi temsilcileri Şarku’l Avsat’a, kontrol noktalarının genişletilmesine karşı olduklarını söyledi. Açıklamada söz konusu unsurların ‘sivillere engel olarak halka gözdağı verdiği belirtildi. Çetelerin güvenlik birimlerince bilindiği ve mezhepçi milislere ait kontrol noktaları aracılığıyla Suveyda’ya uyuşturucu sokarak savaştıkları kaydedildi. Aktivistler ve halk hareketi temsilcileri yarın barışçıl eylemleri yeniden başlatma çağrılarını yenilediklerini duyurarak el Mezraa halkı onuruna gösteri düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Aktivistlere göre Mezraa halkı geçtiğimiz perşembe günü yolları kapatarak Suveyda Valisi’nin bölgeye girmesini ve partizan faaliyetlerle toplantı yapmasını engelledi. Kasaba halkı toplantı yapılmasına karşı çıkarak önceliğin halkın taleplerinin sağlanması olduğunu vurguladı.
Suveyda daha önce Suriye hükümetinin belirli toplum gruplarına desteği kaldırma kararının ardından kötüleşen yaşam ve ekonomik koşullara karşı halk protestolarına tanık oldu. Rejim güçleri, gösteriler devam ederken kamu malını korumak, vandalizmi önlemek, cinayet ve adam kaçırma suçlarından arananları kovuşturmak için Şam’dan Suveyda’ya takviye güçler gönderdi.

 



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.