Moritanya, öldürülen vatandaşlar için Mali’ye heyet gönderdi

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (EPA)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (EPA)
TT

Moritanya, öldürülen vatandaşlar için Mali’ye heyet gönderdi

Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (EPA)
Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani (EPA)

Moritanya makamları, geçtiğimiz haftalarda Mali'de birkaç Moritanyalının öldürülmesinin ardından soruşturulma yürütülmesi adına Bamako'ya bir güvenlik uzmanı ve müfettişlerden oluşan bir ekip gönderdi. Her iki ülkenin bu görev için oluşturmayı kabul ettiği ortak misyon, bu tarz olayların bir daha yaşanmaması adına sınırda askeri devriyelerin yürütülmesi dahil bir çok ortak faaliyet düzenleyecek.
Moritanya resmi haber ajansına göre, geçtiğimiz hafta Nuakşot’ta yapılan görüşmelerde iki ülkenin üzerinde anlaşmaya vardığı konu hakkında her iki ülkeden uzmanlar ve müfettişler soruşturmayı yürütmek için olayın yaşandığı noktaya gidecek.
Kaynaklar, Mali’deki Moritanyalı müfettişlerin, 5 Mart'ta meydana gelen trajik olayla ilgili detayların ortaya çıkarılması ve Mali’deki Moritanyalı vatandaşların can ve malına zarar gelmemesi için alınacak tedbirleri belirleyerek, iki ülkenin taahhütlerini yerine getirme iradesini ortaya koyduğunu söyledi.
Son aylarda iki ülke arasındaki sınır boyunda onlarca Moritanyalı çoban ve tüccar öldürüldü. Yerel kaynaklar, onları hedef alanın Mali ordusu olduğunu söylerken, Malili yetkililer bu suçlamaları şiddetle reddediyor ve ordunun “profesyonel olduğunu ve insan haklarına saygı duyduğunu” iddia ediyor.
Yaşanan olayın ardından Mali Geçiş Süreci Cumhurbaşkanı Albay Assimi Goita ve Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani uzun bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, son zamanlarda iki ülke sınırında yaşanan gerginlik ve onlarca Moritanya vatandaşının öldürülmesi sonucu ortaya çıkan diplomatik kriz ele alındı. Gazvani, Mali ordusunu suçlarken, Goita, Bamako’nun olayla ilgili soruşturma açıldığını ve şimdiye kadar orduyu ima eden bir kanıt olmadığını bildirdi.
Bamako geçiş hükümeti, Goita ve Gazvani arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından, Mali topraklarında kaybolan Moritanyalıların sayısı ve akıbetleri hakkında bilgi verilmemesine rağmen bu kişiler için çalışma başlatılması kararı alındığını duyurdu. Ayrıca Nuakşot’a üst düzey bir heyet göndermeye karar verdiğini ve özellikle “ortak sınırların yönetimi, savunma ve insan ve mal güvenliğinin sağlanması alanında iki ülke arasındaki kardeşlik ve işbirliğini vurgulamak” olarak tanımlanan ortak misyona dikkati çekti.
Moritanya Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün Mali'nin Nuakşot'taki büyükelçisinin dışişlerine çağrıldığını açıkladı. Nuakşot, Mali ordusu tarafından ülke topraklarındaki Moritanya vatandaşlarına karşı işlenen suçlara karşı tepkisini büyükelçiye bildirdi.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.