Mısır hükümeti sübvansiyonsuz ekmeğin fiyatını belirleme sözü verdi

Hükümet, kanunun kriz durumlarında geçici olarak fiyatlandırmaya müdahale yetkisi verdiğini belirtti.

Özel sektör taarfından satılan ekmeğin fiyatı Kahire hükümeti tarafından belirlenecek. (Reuters)
Özel sektör taarfından satılan ekmeğin fiyatı Kahire hükümeti tarafından belirlenecek. (Reuters)
TT

Mısır hükümeti sübvansiyonsuz ekmeğin fiyatını belirleme sözü verdi

Özel sektör taarfından satılan ekmeğin fiyatı Kahire hükümeti tarafından belirlenecek. (Reuters)
Özel sektör taarfından satılan ekmeğin fiyatı Kahire hükümeti tarafından belirlenecek. (Reuters)

Mısır hükümeti ülkenin karşı karşıya olduğu fiyat artışı dalgasını durdurmak amacıyla sübvansiyonsuz ekmek fiyatına geçici bir fiyatlandırma (3 aylık ve yenilenebilir) müdahalesinde bulunmayı planladığını duyurdu. Açıklama, bir somun ekmek fiyatında yaklaşık yüzde 50’lik bir artış kaydedilmesinin ardından geldi.
Mısır ekmek piyasasında iki tür ekmek bulunuyor. İlki, devlet tarafından belirlenen şartlara göre karne ile verilen sübvansiyonlu, somun başına 5 kuruşa (bir lira 100 kuruşa satılan ekmek, ikincisi de en çok rağbet gören ve özel sektör tarafından sağlanan sübvansiyonsuz pita ekmeği.  Somun ekmek daha önce bir lira fiyatla satılıyordu ancak Rusya-Ukrayna krizinin patlak vermesinden sonra fiyatı 1,5 liraya yükseldi. Tedarik ve İç Ticaret Bakanı Ali Musaylihi önceki gün televizyonda yaptığı açıklamalarda, somun ekmeğin fiyatını Rusya-Ukrayna krizinden öncekine döndürme taahhüdünde bulundu. Bakan açıklamsında şu ifadeleri kullandı:
“Devlet, bir komite aracılığıyla her 3 ayda bir, özel sektör değirmenlerine verilen buğdayın fiyatını ve un tedarikçisinin fırınlara satış fiyatını belirleyecek. Ayrıca pita ekmeği satışında uyulması gereken fiyatları da açıklayacak. Bakanlık pita ekmeği fırınları teftiş edecek ve duyurulan fiyatlara uyulmaması durumunda 2 milyon liraya kadar para cezası verecek.”
Özel sektör tarafından sağlanan bir ürünün fiyatına müdahale edilmesinin yasal olduğunu savunaan Ali Musaylihi, hükümetin bu konuda yaptığı müdahalenin Tüketici Koruma Kanunu’na göre yasal olduğunu, zira bu kanunun, kriz zamanlarında, Bakanlar Kurulu’nun onayı ile Tedarik ve İç Ticaret Bakanı’na belirli bir malın belirli bir süre için fiyatını belirleme izni verdiğini belirtti.
Vatandaşlara buğdayın rezervinin 3 ila 4 aya için yeterli olduğu konusunda güvence veren Musaylihi, hükümetin nisan ayında başlayacak olan yerel buğday tedarik sezonunda yaklaşık 6 milyon ton satın almayı hedeflediğini belirtti.
Mısır dünyanın en büyük buğday ithalatçıları arasında yer alıyor. Ülke buğday ithalatının en büyük kısmını Rusya ve Ukrayna’dan sağlıyordu. Ancak Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinin ardından Mısır Maliye Bakanı Muhammed Maait ülkesinin bu durumun sonuçlarıyla karşı karşıa kaldığını söyledi. Maliye Bakanı devlet bütçesindeki buğday sağlama maliyetinin 15 milyar Mısır lirası kadar (bir dolar yaklaşık 15,6 Mısır lirasına eşit) artacağını açıkladı.
Geçen hafta sonu, hükümet, çiftçilere devlete ait şirketlere buğday mahsullerinin ‘nispi zorunlu’ bir payını teslim etmelerine yönelik bir karar aldı. Mısır Tedarik ve İç Ticaret Bakanlığı mahsullerinin yüzde 90’ını sağlayacak büyük arazi sahiplerine yönelik teşvikleri ve gübre sübvansiyonlarını duyurdu. Bakanlık bu kararı ihlal edenlere hapis cezaları ve para cezası uygulanacağını da açıkladı.
Tedarik ve İç Ticaret Bakanı Musaylihi dün beklenen buğday hasadı mevsiminin öncekiler gibi olmayacağını, zira önceki hasat mevsimlerinde arzın isteğe bağlı olduğunu belirtirken küresel koşullar göz önüne alındığında temel ürünleri güvence altına almanın devletin görevi olduğunu söyledi. Nispi zorunluluğunun süreçte gerekli olduğunu vurguladı.
Söz konusu karar, 2022 hasat mevsimi için buğday mahsulü olan herkesin, mahsulünün asgari olarak, dönüm başına 12 adreblik bir kısmını Tarım Bakanlığı ve tarım sendikasına kayıtlı tarımsal işletmelere verilmesini içeriyor.
Toprağın kalitesine ve tohum çeşitlerine göre değişiklik göstermekle birlikte bir dönüm araziden üretilen buğdayın yaklaşık 18 ile 23 ardeb arasında değiştiği tahmin ediliyor.
Kriz öncesinde hükümet, sübvansiyonlu somunun 5 kuruş olan fiyatının ayarlanmasının kaçınılmaz olduğunu duyurmuştu.  Ancak Mısır’ın ithalatların büyük bir kısmı yapan Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ile buğday arzında yaşanan küresel krizin büyümesiyle söz konusu plana yönelik açıklamalar nispeten azaldı.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.