Gazze anlaşmasının perde arkası… Trump, Hamas ile doğrudan görüşmeyi memnuniyetle karşıladı ve Netanyahu'nun Katar'dan özür dilemesi kritik bir adımdı

Kushner ve Witkoff, ‘50 yıllık aptalca kelime oyunlarının’ ardından Şarm eş-Şeyh müzakerelerinde neler olduğunu açıkladı

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner, New Jersey'deki Teterboro Havalimanı'nda (AFP)
ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner, New Jersey'deki Teterboro Havalimanı'nda (AFP)
TT

Gazze anlaşmasının perde arkası… Trump, Hamas ile doğrudan görüşmeyi memnuniyetle karşıladı ve Netanyahu'nun Katar'dan özür dilemesi kritik bir adımdı

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner, New Jersey'deki Teterboro Havalimanı'nda (AFP)
ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner, New Jersey'deki Teterboro Havalimanı'nda (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ile ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, CBS News'in dün yayınlanan ‘60 Minutes’ programına verdikleri röportajda, Gazze'de ateşkes anlaşmasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına yol açan perde arkasındaki olayları açıkladı.

Röportajda Kushner, Gazze'deki ateşkes anlaşması için yapılan müzakereler ve bölgede on yıllardır süren ‘aptalca kelime oyunlarının’ ardından barışı sağlama çabaları hakkında konuştu.

Kushner ve Witkoff, iki yıllık savaşın ardından İsrail ile Hamas arasında anlaşmaya varılmasında oynadıkları rolü ele aldılar. Programın sunucusu Lesley Stahl, onların müzakere tarzının geleneksel diplomatik yöntemlerden ziyade ‘emlak anlaşmalarında kullanılanlara benzer yoğun kişisel tekniklere’ dayandığını ve ‘başkanın koruma veya ceza vaatlerini’ içerdiğini belirtti.

ABD Büyükelçiliği Sözcüsü’ne göre, Witkoff ve Kushner bu sabah İsrail'e geldiler ve Gazze'deki durum hakkında İsrailli yetkililerle görüşmeler yaptılar. Ziyaret, İsrail'in 10 Ekim'den beri yürürlükte olan ateşkesi Hamas'ın ihlal ettiğini iddia etmesinin ardından Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılardan bir gün sonra gerçekleşti. Hamas ise söz konusu iddiayı yalanladı.

‘Aptalca kelime oyunları’

Kushner, Stahl'a ‘sorunların esasen basit olduğunu’ söyleyerek, zorluğun diplomatların oynadığı ‘aptalca kelime oyunlarından’ kaynaklandığını açıkladı.

Kushner şöyle devam etti: “Rehinelerin serbest bırakılmasını istiyorduk. Her iki tarafın da uyacağı gerçek bir ateşkes istiyorduk. Ayrıca halka insani yardım ulaştırmanın bir yolunu bulmamız gerekiyordu. Sonra, o bölgedeki herkesin alışkın olduğu 50 yıllık aptalca kelime oyunlarıyla başa çıkmak için tüm bu karmaşık cümleleri uydurmak zorunda kaldık. Her iki taraf da hedefe ulaşmak istiyordu ve biz sadece onlara bu hedefe ulaşmaları için yardımcı olacak bir yol bulmak zorundaydık.”

thy
Jared Kushner (EPA)

Çıkar çatışmalarıyla ilgili bir soruya yanıt veren Kushner şu ifadeleri kullandı: “İnsanların çıkar çatışması dediği şeyi biz, dünya çapında kurduğumuz deneyim ve güvenilir ilişkiler olarak adlandırıyoruz. Bu derin ilişkilerimiz olmasaydı, rehinelerin serbest bırakılmasına yol açan anlaşmayı gerçekleştiremezdik. Arap dünyasında ve hatta geçmişte iş yaptığımız İsrail'de güvene dayalı ilişkilerimiz var. Bu, onların bize güvendiği, bizim onların kültürlerini ve çalışma tarzlarını anladığımız ve bu bilgi ve becerileri dünyanın ilerlemesine katkıda bulunacak şeyleri başarmak için kullanabileceğimiz anlamına geliyor.”

‘Filistinlilerin yaşam kalitesini iyileştirmek’

Kushner, İsrail'in, Ortadoğu'ya tam olarak entegre olmak istiyorsa, Filistinlilere yardım etmek ve onların yaşam kalitesini iyileştirmeye başlaması gerektiğini vurguladı. “Şu anda İsrail liderliğine iletmeye çalıştığımız en önemli mesaj, savaş bittikten sonra İsrail'in Filistin halkının refahını artırmak ve koşullarını iyileştirmek için bir yol bulması gerektiğidir” diyen Kushner, ‘bu mesajı İsrail'e iletme çalışmalarının henüz başlangıç aşamasında olduğunu’ vurguladı.

asdfrg
ABD Başkanı Donald Trump, bu ayın başında Şarm eş-Şeyh'te imzaladığı Gazze anlaşmasının bir kopyasını gösteriyor (AFP)

Kushner, Filistinlilerin geleceğine ilişkin vizyonuyla ilgili olarak, ABD'nin İsrailliler ve Filistinliler için ‘istikrarlı ve kalıcı bir şekilde yan yana yaşayan’ ortak güvenlik ve ekonomik fırsatlar yaratmaya odaklandığını açıkladı.

Gelecekteki bir Filistin devleti olasılığına atıfta bulunarak, “Nihayetinde buna ne ad vereceklerini Filistinlilerin kendilerinin belirlemesine bırakacağız” dedi.

İyi niyet

Kushner, Hamas'ın ölen rehinelerin cesetlerini gerçekten aradığına ve bunların İsrail'e teslimini kasten geciktirmediğine inandığını ifade etti. Hesaplardaki tutarsızlıklar ve iki taraf arasında arabuluculuk yapan ABD'nin rolü sorulduğunda Kushner, “İsrail ve arabulucularla ortak koordinasyon odası, cesetlerin bulunduğu yerle ilgili İsrail'in sahip olduğu tüm bilgileri arabuluculara ve Hamas'a iletmek için yoğun çaba sarf ediyor” dedi. Kushner, ABD'nin ‘iki tarafı da engelleme suçlamalarıyla birbirlerini suçlamak yerine, bir çözüm bulmak için olumlu adımlar atmaya teşvik etmeye çalıştığını’ kaydetti. Hareketin ‘iyi niyetle hareket edip cesetleri ciddi bir şekilde aradığına’ inanıp inanmadığı sorulduğunda ise şu yanıtı verdi: “Şu ana kadar arabuluculardan duyduğumuz kadarıyla, öyle yapıyorlar. Bu durum her an değişebilir, ancak şimdilik anlaşmaya uymaya çalıştıklarını görüyoruz.”

Hamas ile doğrudan görüşme

Şarm eş-Şeyh'te yapılan son müzakereler sırasında ateşkes anlaşmasına varmak için yapılan perde arkası çabalarıyla ilgili olarak Witkoff, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya varmak amacıyla kendisi ve Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner'in Hamas ile doğrudan görüşme fikrine ‘çok sıcak baktığını’ söyledi.

sdfr
ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Trump'ın kızı Ivanka ve eşi Jared Kushner ile birlikte Tel Aviv'de (Reuters)

Geçen hafta yayınlanan haberlere göre iki isim, müzakerelerde herhangi bir engel çıkmasını önlemek ve rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes için bir anlaşma imzalamak üzere Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentindeki bir otelde Hamas'ın üst düzey yetkilisi Halil el-Hayye ve diğer liderlerle doğrudan görüştü.

Hamas liderleriyle görüşme ayarlama süreci hakkında konuşan Witkoff, Kushner'ın Trump ile temasa geçerek, bir anlaşmaya varılması halinde ‘bizim Hamas ile görüşmemize izin vermeyi uygun bulup bulmadığını’ sorduğunu söyledi.

yu
Hamas'ın üst düzey yetkilisi Halil el-Hayye, 8 Ekim'de Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde Gazze'de ateşkes anlaşmasının açıklanmasından önce yapılan toplantıda. (Kahire el-İhbariyye televizyonu)

Witkoff şunları söyledi: “Bu, ona ve dış politika ekibinin tüm üyelerine sorduğumuz soruydu. Cevap şuydu: ‘Eğer bir anlaşmaya varılabileceğini düşünüyorsanız, elbette. Neden o odaya girip bunu halletmenizi teşvik etmeyeyim ki?”

Witkoff, ABD Başkanı’nın toplantının gerçekleşmesine izin verme kararını ‘cesurca’ olarak nitelendirdi.

Netanyahu'nun özrü önemli bir adım

Öte yandan Witkoff, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 9 Eylül'de Doha'ya düzenlenen İsrail saldırısı nedeniyle Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'den özür dilemesinin, ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması sürecinde ‘kritik bir adım’ olduğunu bildirdi.

Netanyahu, 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump'ı ziyaret ettiği sırada Katar Başbakanı’nı arayarak, Hamas siyasi liderlerinin Doha'daki toplantısını hedef aldığı için özür diledi.

Hamas, üst düzey yetkililerinin saldırıdan sağ kurtulduğunu doğrularken, beş üyesinin ve bir Katar güvenlik gücü mensubunun öldürüldüğünü açıkladı.

Witkoff, Netanyahu'nun özür dilemesinin ‘Gazze'de ateşkes için çok önemli ve belirleyici bir adım’ olduğunu söyledi. Witkoff, “Bu, bizi müzakerelerin bir sonraki aşamasına taşıyan temel taştı ve Trump savaşı sona erdirmek için planını açıkladı. Bunun gerçekleşmesi çok önemliydi” şeklinde konuştu.

Trump'ın Netanyahu'yu özür dilemeye zorlayıp zorlamadığı sorulduğunda Kushner, İsrail Başbakanı’nın ‘kendini rahat hissetmediği hiçbir şeyi yapmayacağını, söylemeyeceğini veya kabul etmeyeceğini’ ve özür dilemenin ‘o anda barışı sağlamak için yapılması gereken şey olduğunu’ bildiğini ifade etti.

Kushner, “Özür dilemek gerekiyordu ve özür dilendi. Özür dilenmeden ilerleyemezdik” dedi.

Röportaj sırasında Witkoff, Hamas lideri Halil el-Hayye ile oğullarını kaybetmiş olmalarının ortak deneyimi üzerinden kurdukları bağdan bahsetti.

El-Hayye'nin oğlu Hammam, Doha'da İsrail'in hava saldırısında hayatını kaybetmiş, Witkoff'un oğlu Andrew ise aşırı dozda uyuşturucu kullanımı sonucu ölmüştü.

Witkoff, bu ayın başlarında Mısır'da el-Hayye ile yaptığı görüşmeden bahsederek, Hamas heyetiyle görüşme için odaya girdiğinde kendini el-Hayye'nin hemen yanında otururken bulduğunu söyledi.

dfgt
ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Jared Kushner, Washington'daki Beyaz Saray'da (Reuters)

Witkoff, “Oğlunun kaybı nedeniyle kendisine taziyelerimizi ilettik. Ben de bir oğlumu kaybettiğimi, ebeveynlerin çocuklarını gömmek zorunda kalmasının çok kötü bir şey olduğunu söyledim” dedi.

Witkoff'un ateşkes anlaşmasının uygulanmasını takip etmek üzere önümüzdeki hafta Ortadoğu'yu ziyaret etmesi bekleniyor.

Gazze'deki ateşkes, iki yıldan fazla süren yıkıcı bir savaşın ardından, ABD Başkanı’nın baskısı altında 10 Ekim'de yürürlüğe girdi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.