Tunus Cumhurbaşkanı’ndan siyasi krizin üstesinden gelmek için diyalog vurgusu

Tunus İşçi Sendikası, Said’in reformlar konusundaki istişareler sırasında partileri ve örgütleri göz ardı etmesine tepki gösterdi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı’ndan siyasi krizin üstesinden gelmek için diyalog vurgusu

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said 21 Mart’ta, ülkede devam eden siyasi tartışmalara ve krize ilişkin açıklamalarda bulundu. Said açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Tunus’taki herkes yeni siyasi sistemle ilgili görüş ve tutumunu ifade etme fırsatına sahip olacak. Komite, anayasa reformları hakkında genel yönergeler hazırlamaya başlamadan önce ulusal bir diyalog düzenlenecek.”
Said, söz konusu adımla eş zamanlı olarak geçen yıl yürütmeyi tekeline ve parlamentoyu askıya almasından bu yana ‘tek adam yönetimi kurmaya çalıştığı’ gerekçesiyle güçlü eleştirilerle ve suçlamalarla karşı karşıya kaldı.
21 Mart’ta devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, 25 Temmuz’da anayasa değişiklikleri için referandum düzenlemeye yönelik ilk planını sürdüreceğini vurgulayan Kays Said sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halkla bu doğrudan diyalogdan sonra, herkesin yeni siyasi sistem için görüş ve önerilerini dile getirmesinin ardından, Temmuz ayında referandum için çalışmalar devam edecek.”
Cumhurbaşkanı Said’in açıklaması, internet üzerinden gerçekleştiriken elektronik istişarelerin sonunda geldi. İstişareler, Tunusluların siyasi ve ekonomik konulardaki görüşlerini belirlemek amacıyla iki ay önce başlamıştı.
Gözlemciler ise Said’in son açıklamalarının, tavrında açık bir değişikliği yansıttığına inanıyor. Gözlemcilere göre Said muhalifleriyle görüşmeyi büyük olasılıkla kabul edecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın daha önce ‘yolsuz ve hain’ olarak nitelendirdiği kişilerle sonuçsuz kalacak bir diyaloga girmeyi ise kabul etmediğini düşünüyorlar.
Kays Said, Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde yayınlanan konuşmasında “İstişare,görüşme sonuçlarının incelenmesinden sonra gerçekleşecek olan ulusal diyalogun ilk bölümüdür” dedi. Tunus halkının umutlarını ve özlemlerini gerçekleştirmesinin önünü açmaya çalıştığını da belirten Kays Said, diyalogun nasıl olacağından ve herkesin yeni sistem hakkındaki görüşlerini nasıl ifade edebileceğinden ise bahsetmedi. Said ayrıca ilerlemenin tek yolunun siyasi ve ekonomik reformlar konusunda ulusal bir diyalog olduğunu vurguladı.
Diğer yandan bir grup Tunuslu sosyal ve insan hakları örgütü, uzmanların Said tarafından açıklanan siyasi reform programına katılması çağrısı yaptı. 25 Temmuz 2021 tarihinden önce terör ve yolsuzluk sistemine dahil olmamış demokratik sivil ve siyasi güçlere ise ‘ülkeyi içerisinde yaşadığı derin krizden çıkarabilecek istikrarlı, demokratik bir siyasi sistem formüle etmek için açıklık’ çağrısında bulundu.
Nahda Hareketi ise Tunus Genel İşçi Sendikası ve Tunus İnsan Hakları Birliği de dahil olmak üzere birçok siyasi parti, siyasi krizi sona erdirmek ve 7 aydan uzun bir süredir etkin olmayan anayasal kurumlara geri dönmek için diyalog kapılarının açılması amacıyla baskı yapıyor. Söz konusu siyasi partiler, ulusal diyalog ve tüm siyasi- sosyal tarafların katılımı yoluyla siyasi ve ekonomik reformlar yolunda ilerleme sağlamak için de baskılarını sürdürüyor.
Tunus İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi yaklaşık iki ay önce, halk referandumuna hazırlık amacıyla başlatılan elektronik ulusal istişarenin sonunda Cumhurbaşkanı Said’e yönelik üstü örütülü sert eleştirilerde bulundu.
Ulusal istişare hakkında yorum yapan Tabbubi, 21 Mart’ta Cendube’deki bir işçi toplantısında gazetecilere verdiği demeçte “Cumhurbaşkanı, bunun için yeni bir yol istiyor. Ancak sonuca götüren doğrudan bir diyalog var ve bu da temeli oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu. Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkedeki taraflar, seyirci rolü oynamaktan memnun olmayacaklar. Tarih boyunca kanlarını feda eden gerçek ana bileşenler var. Bunların, herkesin hayalini kurduğu bağımsızlık devletinin ve modern devletin inşasında katkısı oldu.”



İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
TT

İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)

İsrail, Hamas'a esirlerini serbest bırakması için baskı yapma çabalarının bir parçası olarak dün Gazze Şehri'ndeki kuleleri yıkma politikasına yeniden başladı. Bu gelişme, Hamas'ın Gazze Şehri'ndeki iki rehinenin videosunu yayınlayarak esir sorununu gündeme getirmesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Bu hamle, şehri işgal planını bozma girişimi olarak yorumlandı.

Uçaklar, yüzlerce dairenin bulunduğu ve Gazze şehrinin batısındaki en yüksek binalarından biri olarak kabul edilen Maştaha Kulesi'ni iki aşamalı olarak füzelerle bombaladı. İsrail ordusu, Hamas'ın kulenin içinde “terörist” altyapı kurduğu gerekçesiyle saldırdığını iddia etti, ancak kule yönetimi bunu yalanlayarak yalnızca yerinden edilmiş sivillerin kuleye girmesine izin verildiğini vurguladı.

Bu arada Kassam Tugayları, iki tutuklunun görüntülerini yayınladı. Tutuklulardan biri, esir alanların kendisine Gazze'de kalacağını söylediğini, bunun da İsrail ordusunun kente saldırısı sırasında hayatının tehlikede olacağı anlamına geldiğini belirtti.

Öte yandan, Mossad eski başkanı Yossi Cohen, muhalefet liderleri Avigdor Lieberman ve Gadi Eizenkot'un Binyamin Netanyahu'ya karşı muhalefet partilerini birleştirmek için açıkladığı girişimi desteklediğini söyledi.

Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararının arkasında durduğunu belirterek, İsrail'in tehditlerinin kendisini caydırmayacağını ifade etti.


Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Suudi Arabistan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere topraklarından zorla çıkarılması ve zorla yerinden etme amacıyla abluka ve açlığa devam edilmesiyle ilgili tekrarlanan açıklamalarını en sert şekilde kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, söz konusu uygulamaların uluslararası hukuk ve ilkelerin yanı sıra, en temel insani standartların da açıkça ihlali olduğu belirtilerek, Krallığın bu konuda Mısır'a tam desteğinin sağlandığı ifade edildi.

Suudi Arabistan, başta Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmak üzere uluslararası toplumun, İsrail'in Filistin halkına ve topraklarına yönelik saldırgan politikalarını durdurmak için müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gerekçesi ne olursa olsun her türlü yerinden etme eylemini reddetti ve işgalci yetkililerin soykırım ve sivillere yönelik ağır ihlallerden sorumlu tutulması çağrısını yineledi.

Bu suç ve ihlallere derhal son verilmesi, Filistin halkına koruma sağlanması ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki meşru haklarının yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan bakanlık, bölgenin güvenlik ve istikrarının ancak bu şekilde sağlanabileceğini kaydetti.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi ise bu tehlikeli ve sorumsuz açıklamaları en şiddetli şekilde kınayarak, bunların etnik temizlik suçunu işlemeyi açıkça teşvik eden ve tüm uluslararası sözleşmeler, normlar ve yasaları açıkça ihlal eden beyanlar olduğunu ifade etti.

El- Budeyvi, bölgesel ve uluslararası düzeyde reddedilen bu tür tehlikeli açıklamaların ve uygulamaların, işgal güçlerinin adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma çabalarını engellemek ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devleti kurma şansını baltalamak için izledikleri saldırgan tutumu bir kez daha kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu, tüm taraflarıyla birlikte, hukuki ve insani sorumluluklarını acilen üstlenmeye, bu tehlikeli uygulama ve açıklamaları durdurmak için kararlı ve acil önlemler almaya, bölge ve dünya istikrarını tehdit eden durumun tırmanmasını önlemeye ve başta Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları temelinde, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsız devletini kurma hakkı olmak üzere meşru haklarını desteklemek için çalışmaya çağırdı.


Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
TT

Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)

Bir askeri sözcü ve bölge sakinleri, dün Yemen'in güneyindeki Abyan eyaletinde El Kaide tarafından gerçekleştirildiği sanılan saldırıda 3 askerin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını bildirdi. Bu saldırı, dağlık bir bölgede militanları takip etmek için düzenlenen güvenlik operasyonu sırasında meydana geldi ve eyalette beş aydan uzun süredir meydana gelen ilk saldırı oldu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Güney Geçiş Konseyi güçlerinin askeri sözcüsü Muhammed el-Nakib yaptığı açıklamada, saldırının iki aşamalı olduğunu ve Loder şehrinin doğusunda, Üçüncü Destek ve Takviye Tugayına ait bir askeri aracı insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını söyledi. Tek bir silahlı kişi tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıda ise iki asker öldü ve 10 asker yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumu ciddi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin militan unsurların aktif olduğu Abyan'ın doğusundaki Mudiyah bölgesinde düzenlediği operasyonda bir askerin öldürüldüğünü ve 5 askerin de yaralandığını belirtti. Sözcü, silahlı kişilerin Abyan eyaleti ile ülkenin merkezindeki komşu el-Bayda eyaletini birbirine bağlayan dağlık bölgelere kaçtıklarını ifade etti.

El Kaide'nin küresel çapta en aktif kollarından biri olan Yemen kolu, İran destekli Husi grubu ile Yemen hükümeti arasında on yıldır süren savaşı, ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirmek için kullanıyor.

Güney Geçiş Konseyi, "Doğu Okları" adını verdiği operasyon kapsamında, iki buçuk yıldan uzun süredir Abyan Valiliği'ndeki grup unsurlarına yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.