İsrail medyası: ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ramazan ayı öncesinde sükunetin sağlanması için bölgeyi ziyaret edecek, Filistinli ve İsrailli yetkililerle görüşecek

Bölgede olası bir gerilimin önüne geçilmesi amacıyla bölgesel ve uluslararası yoğun iletişim trafiği sürüyor.

İsrail güçleri Eriha’nın El-Uca köyünde inşaat aşamasındaki bir evi yıktı (Wafa)
İsrail güçleri Eriha’nın El-Uca köyünde inşaat aşamasındaki bir evi yıktı (Wafa)
TT

İsrail medyası: ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ramazan ayı öncesinde sükunetin sağlanması için bölgeyi ziyaret edecek, Filistinli ve İsrailli yetkililerle görüşecek

İsrail güçleri Eriha’nın El-Uca köyünde inşaat aşamasındaki bir evi yıktı (Wafa)
İsrail güçleri Eriha’nın El-Uca köyünde inşaat aşamasındaki bir evi yıktı (Wafa)

İsrail merkezli Yedioth Ahronoth medya grubuna bağlı Ynet haber sitesi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ramazan ayında İsrailliler ile Filistinliler arasında gerilimin tırmanabileceği yönündeki endişeler nedeniyle gelecek hafta bölgeyi ziyaret ederek Filistinli ve İsrailli yetkililerle görüşeceğini bildirdi.
Ynet’in haberine göre Blinken İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Dışişleri Bakanı Yair Lapid ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelecek. Görüşmelerde İran nükleer anlaşması, İran Devrim Muhafızları’nın ABD’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması ve Ukrayna’daki savaşın yanı sıra Filistin-İsrail ihtilafı ve özellikle Ramazan ayında gerilimin tırmanması olasılığı ele alınacak. Nitekim İsrail gerilimin tırmanmasına karşı uyarıda bulunmuştu. Blinken’in, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın Abbas ile görüşmek için Ramallah’a düzenlemeyi planladığı ziyaretten önce mi yoksa sonra mı bölgeye ulaşacağı henüz bilinmiyor. Ürdün Kralı’nın çantasındaki dosyalar arasında Ramazan ayında muhtemel bir gerginliği önleme çabası bulunuyor.
Tüm bunlardan önce Katar Büyükelçisi Muhammed el-İmadi Gazze’yi ziyaret etti. İmadi’nin de gündemleri arasında sükunetin korunması meselesi vardı. İsrail son birkaç haftadır Ramazan ayı öncesi ve esnasında büyük bir gerginliğin yaşanabileceği ihtimaline işaret eden haberlerinin ardından alarm seviyesini artırdı. İsrail’in Biru's Sebi (Beer Şeva) kentinde 4 İsraillinin öldürülmesi eyleminin ardından İsrail makamları Ramazan ayı öncesinde güvenlik alanında gerilimin tırmanmasından duyulan endişeler nedeniyle teyakkuz düzeyini artırdı. İsrail güvenlik makamlarının bu adımı atmasında yaklaşık bir yıl önce İsrail içinde yaşanan kargaşa ve kaos olayları da etkili oldu.
Israel Hayom gazetesinde ifadelerine yer verilen İsrail Emniyet Müdürlüğü’nden yüksek rütbeli bir subay, “Bıçak terörünün geri döneceğini tahmin ediyoruz. Terör başını yeniden kaldırıyor” dedi. Son bıçaklı saldırının ardından herhangi bir örgüt bağlantısı olmayan Filistinlilerin ‘çevre ve dini kışkırtmaların etkisiyle İsrail'de eylem düzenlemeye karar verebilecekleri’ endişesi hakim oldu.
İsrail medyası, ordu güçlerinden ve tüm güvenlik teşkilatlarından hazırlık düzeylerini artırmalarının istendiğini yazdı. İsrailli işgal güçleri Kudüs ve Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine baskınlar düzenleyerek tutuklama dalgası başlattı. Söz konusu baskınlar ve tutuklamalar bu türden bir gerilime hazırlık olarak değerlendiriliyor. Filistin’deki tutsak kurumları, işgal güçlerinin 13’ü Kudüs ve banliyösü sakini, 9’u Tulkerm sakini ve geri kalanlar Nablus, Cenin ve Beytullahim sakinlerinden olmak üzere en az 30 Filistinliyi tutukladığını aktardı.
İsrail merkezli Haaretz gazetesi Ramazan ayı öncesinde ciddi bir gerginliğin yaşanmasına dair endişelerin bulunduğunu ve bu nedenle sükuneti korumaya yardımcı olacak adımların atılacağını yazdı. Haaretz’e göre Ramazan ayı boyunca Mescid-i Aksa’da namaz kılınmasına ve Batı Şeria ile Filistin’in iç bölgelerindeki ailelerin Aksa’yı ziyaret etmesine izin verilmesi ve Batı Şeria ile Gazze’de çalışma izinlerinin artırılması, atılacak adımlar arasında yer alıyor.
Ancak Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenlemeye devam ettiği bir ortamda bu tedbirlerin işe yarayıp yaramayacağı kesin değil. Nitekim 110 Yahudi yerleşimci dün (çarşamba) İsrail işgal polisinin aldığı sıkı güvenlik tedbirleri altında Aksa’ya baskın düzenledi ve avlusunda Talmud metinlerini okuyarak ibadet etti.
İsrail bu Ramazan ayında da Yahudilerin Aksa’ya baskın düzenlemesine izin verme eğiliminde.
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin İsrail işgal makamlarını, radikal Yahudi yerleşimci grupların Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemelerine izin verilmesine karşı uyardı. Hüseyin, “İşgal makamlarının mübarek Ramazan ayında kargaşaların yaşanmasından endişe duyulduğu yönünde yaydığı söylentiler sadece mübarek Mescid-i Aksa’ya karşı uygulayacakları kirli emellerinin başlangıcıdır” dedi. İşgal makamlarını bu iğrenç planların sonuçlarına karşı uyaran Hüseyin, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine zarar verilmesi, yeni bir oldu bitti dayatma çabaları kapsamında yapılan çirkin bir suçtur. Bu, ibadet için tahsis edilen kutsal mekanlara zarar verilmesini haram kılan dini değerlerin çağırdığı şeye ve ibadet özgürlüğünü korumak için kutsallara saygı duyulması, kutsallara ve onlara inanlara zarar verilmemesi konusundaki uluslararası yasalara ve normlara aykırıdır. Ancak ne var ki işgal makamları tüm bunları inkar ediyor ve dünyadaki yaklaşık 2 milyar Müslümanın duygularını kışkırtıyor. Önemli bir tehlikenin uyarısını veren bu durum, Arap ve İslam dünyasını ciddi bir duruş sergilemesini gerektiriyor.”



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.