Yemen’de barış için yol haritası oluşturulmaya başlandı

Yemen istiarelerin açılış töreni Riyad’daki KİK Genel Merkezi’nde düzenlendi. (AFP)
Yemen istiarelerin açılış töreni Riyad’daki KİK Genel Merkezi’nde düzenlendi. (AFP)
TT

Yemen’de barış için yol haritası oluşturulmaya başlandı

Yemen istiarelerin açılış töreni Riyad’daki KİK Genel Merkezi’nde düzenlendi. (AFP)
Yemen istiarelerin açılış töreni Riyad’daki KİK Genel Merkezi’nde düzenlendi. (AFP)

Yemenliler, ülkeyi 7 yıldır süren savaştan barışa taşıyacak bir yol haritası oluşturmak için girişimlere başladı. Bölgesel ve uluslararası iyimserliğin bir göstergesi olarak birçok partinin, bileşenlerin ve önde gelen isimlerin katılım sağladığı istişare maratonuna start verildi.
Diplomatlar ve uluslararası yetkililer, Yemen istişarelerinin düzenlenmesinin ülkede kapsamlı barışa ulaşmak için doğru yönde atılmış olumlu bir adım olduğunu belirtirken katılımcılar da bunu Körfez çağrısını Yemen ve Yemenlilerin çıkarlarına cevap veren ve ihmal edilmemesi gereken bir fırsat olarak değerlendirdiler.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf, Riyad Anlaşması'nın Yemen için bir yol haritası olduğunu ve hükümlerinin tamamlanmasının Yemen'in bir talebi olduğunu belirterek krizin sadece barışçıl bir çözümü olduğunu vurguladı.
Hacraf, açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Yemenlilerin üzerinde ittifak ettiği dışında bir yol haritası  düşünülemeyeceğini vurgulayarak ülkeyi savaştan barışa taşıma amacıyla düzenlenen bu görüşmelerin başarıya ulaşmasının bir seçenek değil, sağlanması gereken bir gerçeklik olduğunu belirtti.
Uluslararası toplumun çabalarının Yemen'deki çatışmayı sona erdirmek için önemli bir destek teşkil ettiğine atıfta bulunan Hacraf, Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun ateşkes çağrısına verdiği cevabın oldukça değerli olduğunu vurguladı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da yaptığı konuşmada, Arap Koalisyonu’nun Yemen içindeki askeri operasyonları durdurma kararını memnuniyetle karşılarken aynı zamanda Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen krizini çözme çabalarına övgüde bulundu.
KİK ülkeleri tarafından desteklenen Yemen istişarelerini tarihi bir fırsat olarak değerlendirn Taha tüm Yemenli partileri Yemen halkının yüksek çıkarlarını koruyan kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmaya davet eti.
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg de Yemen krizinin çözümüne katkıda bulunmak için bölgesel örgütlerle iş birliğinin önemine işaret ederek  kapsamlı bir çözümün acilen desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Grundberg açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yemen'de kapsamlı bir çözüme ulaşmak için mümkün olan tüm desteğe ihtiyacımız var. Riyad, Yemen diyaloglarına öncülük ederek olumlu sonuçlar alınmasını sağladı.”
Devam eden savaş nedeniyle Yemen kayıplarının çok büyük olduğunu söyleyen BM Temsilcisi, Yemen halkının adil bir barış istediğini ve Yemenlilerin savaşı sona erdirme istekleri konusunda BM’ye güvence verdiklerini aktardı.
Grundberg açıklamasında, özellikle Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu’nun askeri operasyonları durduracağını açıklamasının doğru yönde atılmış bir adım olduğuna dikkat çekti.
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking de konuşmasında, Arap Koalisyonu’nun Yemen'deki operasyonlarını durdurmasını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi. Lenderking, herkesin bu istişare fırsatını değerlendireceğini umduğunu belirtti.
Yemen’de 7 yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın toplum içerisindeki bölünmeleri derinleştirdiğini söyleyen Lenderking, şu ifadeleri kullandı:
“Yemenlilerin bir araya gelmesi ve vatandaşların yaşamlarını iyileştirecek çözümler ve reformlar belirlemesi için fırsatlar yaratmak çok büyük bir zorluk. Ancak kilit önemde bir öncelik. Yemenliler, yalnızca çok çeşitli forumlar ve platformlar aracılığıyla -bugünkü gibi - gerçek bir diyalog kurmaya başlayabilir. ABD, BM’nin acil bir ateşkes önerisini güçlü bir şekilde destekliyor. BM ateşkes önerisi, kapsamlı bir ateşkese ve yeni, daha kapsayıcı bir siyasi sürece doğru ilk adım olabilir. Bu bağlamda, özellikle Koalisyon’un Ramazan Ayı’nda Yemen'deki askeri operasyonların durdurulmasına ilişkin duyurusu başta olmak üzere tarafların son birkaç gün içinde gösterdikleri temkinli tavrı memnuniyetle karşılıyoruz.”
Diğer yandan Arap Birliği Temsilcisi de Yemen istişarelerinden krizi sonlandıracak bir yol haritasının çıkacağına dair umudunu dile getirdi.
KİK ülkeleri, krizin çözülmesi için Yemen istişarelerini destekliyor. Kuveyt de istişarelerin önemi konusundaki hassasiyetini teyit etti. Kuveyt'in Riyad Büyükelçisi Şeyh Ali el-Halid el-Cabir es-Sabah, daha önceki açıklamalarında, Kuveyt'in 2016 yılında Yemen diyaloguna ev sahipliği yapmasına ve Riyad Anlaşması'na desteğine dikkat çekti. Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Dr. Ahmed Nasır El-Muhammed El-Sabah da Yemenli tarafları KİK himayesinde gerçekleşen Yemen istişarelerine katılmaya davet etti.
Kuveyt aynı zamanda İran destekli Husi milislerce Suudi Arabistan’a gerçekleştirilen saldırıları da kınadı.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.