Yemen hükümeti Husilerin kontrolündeki limana 2 petrol gemisinin girmesine izin verdi

AA
AA
TT

Yemen hükümeti Husilerin kontrolündeki limana 2 petrol gemisinin girmesine izin verdi

AA
AA

Yemen hükümeti, ülkede uzun süredir devam eden çatışmaların sona ermesi için yapılan ateşkes çağrıları dikkate alınarak 2 petrol gemisinin İran destekli Husilerin kontrolündeki Hudeyde Limanı'na girişine izin verdiğini, "tüm esirlerin serbest bırakılması ve Sana Havalimanı'nın açılması" için gerekli düzenlemeleri de "olumlu bir şekilde ele aldığını" duyurdu.
Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek, Twitter hesabı üzerinden konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ile hükümetten, yapılan ateşkes çağrıları ve bölgesel, uluslararası girişimler ışığında halkın acılarını hafifletecek her türlü çabayı destekleme konusunda net talimatlar aldığını aktaran Bin Mubarek, bu kapsamda 2 petrol gemisinin Hudeyde Limanı'na girişine izin verdiğini belirtti.
Bin Mubarek, şunları kaydetti:
"Talimatlar kapsamında, tüm esirleri serbest bırakmak, Sana Havaalanı'nı açmak, petrol türevleri taşıyan gemilerin Hudeyde Limanı'na girişini serbest bırakmak, Husilerin kuşatma altında tuttuğu Taiz şehrinde geçişleri açmak gibi halkın acılarını hafifletecek gerekli tüm düzenlemeleri olumlu bir şekilde ele alacağız."
Husilerden ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Yemen'deki iç savaş ve ateşkes çabaları
İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı kentlerin kontrolünü elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri de Mart 2015'ten beri Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri (KİK) Nayif el-Hacraf, 29 Mart'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen toplantıda, Yemen'deki taraflara "7 Nisan'a kadar sürecek Riyad'daki Yemen müzakerelerle eş zamanlı olarak ateşkes" çağrısında bulunmuştu.
Bunun üzerine Yemen hükümetine destek veren Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonu da 30 Mart sabahından itibaren Yemen'in içlerine askeri operasyonlarını durduracağını ilan etmişti.
İran destekli Husiler de 26 Mart'ta yaptıkları açıklamada, Suudi Arabistan ve Yemen'deki saldırılarına 3 gün ara verdiğini duyurmuştu.
KİK'in diyalog girişimini memnuniyetle karşıladıklarını açıklayan ancak müzakerelerin "Yemen'deki saldırılara katılmamış tarafsız bir ülkede yapılması" şartını ileri süren İran destekli Husiler, Riyad'daki görüşmelere katılmıyor.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.