Riyad'da düzenlenen istişareler sevinçle karşılandı

Riyad'da çarşamba günü başlayan Yemen-Yemen istişareleri olumlu görüşmelere sahne oldu. (Şarku'l Avsat)
Riyad'da çarşamba günü başlayan Yemen-Yemen istişareleri olumlu görüşmelere sahne oldu. (Şarku'l Avsat)
TT

Riyad'da düzenlenen istişareler sevinçle karşılandı

Riyad'da çarşamba günü başlayan Yemen-Yemen istişareleri olumlu görüşmelere sahne oldu. (Şarku'l Avsat)
Riyad'da çarşamba günü başlayan Yemen-Yemen istişareleri olumlu görüşmelere sahne oldu. (Şarku'l Avsat)

Yemenli politikacıların Körfez'in arabuluculuğuyla başlatılan Riyad-Yemen istişarelerinin ilk tören gününde birbirlerini selamlama konusundaki isteksizliği endişe verici bir işaret değil. Zira görüşmelerin düzenlendiği gün nihayetinde barış, tokalaşma ve sarılma ile sona erdi.
Atmosfer kısa sürede, karşılıklı görüş alışverişinde bulunan, komitelerin oluşumuna dahil olan ve görüşmenin birinci ve ikinci günlerinde aktif olarak katılan tüm siyasi partiler arasında ayrım yapmanın zorlaştığı bir hale büründü. İstişarelerde hangi taraftan olduğuna bakılmaksızın 800 kişi birbiriyle görüştü. Katılımcılar oldukça ümitli görünüyorlardı.
Riyad'da yaşayan, Yemenli bir mühendis olan Abdo Muhammed Ahmed duruma ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Yemenliler daha önce Riyad'da başlayıp Yemen’deki her evde biten bu mutlu haftada olduğu kadar umutlu olmamışlardır. Milislerin Ibb, Sana ve başka yerlerdeki akrabalarımıza uyguladığı zulümler, savaş ve cepheler hakkında tartışmaya girmeksizin bir kez bile olsa kendileriyle görüşmek istiyoruz.” 
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından cuma akşamı yapılan açıklamada, Yemenli tarafların iki aylık bir ateşkes, askeri operasyonların kapsamlı bir şekilde durdurulması ve Sana Havaalanı’nın önceden belirlenmiş bölgesel noktalara açılması konusunda anlaştıkları bildirildi. Bunun yanı sıra Hudeyde Limanı’na akaryakıt taşıyan gemilerin girişi de onaylandı. BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, söz konusu ateşkesin tarafların da onayıyla kalıcı bir hale dönüşmesi yönündeki umudunu dile getirdi. Yapılan açıklamada, ateşkesin Nisan 2022’nin ikinci cumartesi günü yürürlüğe gireceği ve tarafların rızasıyla uzatılabileceği belirtildi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek, BM ateşkesinin Husilerin ‘ateşkes girişimi’ olarak adlandırdığını ancak bu nitelemeden tamamen farklı olduğunu belirtti. Bunun hiçbir anlamı olmadığını, Husilerin anlaşmanın tek bir satırını bile uygulamadığını vurguladı.  
Yemen Enformasyon Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani de Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mubarek’in Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin direktifleri hakkında yaptığı açıklama, Yemen hükümetinin halkın çıkarını her şeyden üstün tutma konusundaki arzusunu ve kararlılığını gösteriyor” dedi. Bakan, üzerinde anlaşmaya varılan noktaların uygulamaya geçmesi için bir zaman çerçevesi belirlemenin önemi ile iki tarafın yükümlülüklerinde hiyerarşiye duyulan ihtiyaca da vurgu yaptığı açıklamasında “Husi milisleriyle daha önce gerek mazeret bulma gerekse de yükümlülükleri yerine getirmeme hususunda pek çok deneyim yaşadık” ifadelerini kullandı.
Grundberg de ‘Yemen içinde ve sınırları ötesinde hava, kara ve deniz operasyonları dahil askeri operasyonların durdurulması üzerinde tarafların fikir birliği sağladıklarını’ söyledi. Ayrıca tarafların, Taiz'de ve Yemen'deki diğer illerde yolların açılması meselesini görüşmek üzere kendisnin arabuluculuğunda bir araya gelme konusunda anlaştıklarını da duyurdu. Anlaşmanın uluslararası ve bölgesel destek olmadan mümkün olmayacağını sözlerine ekleyen elçi, bu ateşkesin uygulanabilmesi ve sonraki adımlara başarıyla geçilebilmesi için söz konusu desteğin sürdürülebilir olmasının oldukça önemli olduğunu hatırlattı. Ayrıca taraflarla yürüttükleri çalışmalarda, kalıcı bir ateşkese ulaşmaya, acil ekonomik ve insani önlemleri ele almaya, siyasi süreci başlatmaya odaklandıklarını ifade etti.
Şarku'l Avsat'ın Batı kaynaklardan aktardığına göre Batı ülkeleri Husilerle temas halindeler ve yüksek düzeyli bir temsil olmasa da bir heyet göndermeye ikna etmek için onlarla görüşüyorlar. Ayrıca onlardan istişarelere davet edilen hiçbir politikacının katılmasını engellememesini talep ediyorlar. Bu ülkelerin hangileri olduğuna dair herhangi bir açıklama yapmayan kaynaklar, bu görüşmelerin Husilerin kabulüyle sonuçlanmadığını fakat taleplerin de henüz reddedilmediğini dile getirdiler.
Şarku'l Avsat'a konuşan Yemenli politikacı Fahd el-Şerefi şu açıklamada bulundu:
“Bu süreci normal ve sağlıklı görüyorum. Çünkü var olan güçler ile birçok sorunu paylaşıyoruz. Şayet sorunlarımızı dürüstçe teşhis etmemiz lazım. Husiler de vatandaşlar ve toplumun mensubu olarak bu siyasi, ekonomik ve insani sorunlarda bizimle ortak olmalılar. Projemiz herkes ve ülkemiz için yürütülmelidir. Dolayısıyla Husiler ister katılsın isterse katılmasın bu devam edecek. Ayrıca yalnızca Husiler ile ilgili, onların kazanım olarak değerlendirdikleri hususlar var. Siyasi güçlerin bu bölgelerin sorunlarını çözmek için çalıştığına ve çalışacağına inanıyorum.”
Bu noktada siyasi güçlerin önünde büyük bir zorluk var. Çünkü yalnızca Husilerin kontrolü dışında olan konuları değil, tüm sorunları tartışacaklar. Hatta Husilerin silahlı grup olarak değil, sosyal bir bileşen olarak görülmesi meselesi de gündeme getirecektir.
Yemenli insan hakları aktivisti Huda es-Sarari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Husilerin katıldığı her istişare turunda ve tüm siyasi dönüm noktalarında üzerinde anlaşmaya varılan her şeyi baltalamaya çalıştıkları bir gerçektir. Buna, bir barış görüşmesinin ve müzakere turunun başarısız olmasına yol açacak koşulları ve komplikasyonları da ekleyin. Körfez İşbirliği Konseyi ve Suudi Arabistan, Husi gurubuna Yemen istişarelerine katılması ve siyasi bir yapıya dönüşmesi için altın bir fırsat sundu. Ancak sadece Yemenlilerin kanıyla hayatta kalabildikleri için savaşmayı seçtiler. Yemen'de barış sağlanması yönündeki tüm çağrılar, reddedilmek bir yana Suudi Arabistan’ın ekonomik çıkarlarının hedef alınması ve hayati tesislerinin vurulması gibi kötü niyet ve sınır ötesi terörle karşılandı. Buna rağmen uluslararası toplum, terör saldırılarına tam bir ciddiyet ile yaklaşmıyor. Böylece daha fazla saldırıya yeşil ışık yakıyor. İran’ın projesini temsil ettikleri ve İran'ın elinde bir kukladan başka bir şey olmadıkları için Arap bölgesindeki Husi tehditlerini ciddiye almıyorlar. Yemenliler, istişarelerin başlaması sırasında KİK tarafından açıklanan tüm barış çerçeveleri ve parametreleri üzerinde anlaşacaklar. Herkes diyalog masasına oturacak ve yaralarını ve farklılıklarını Yemen'in çıkarları için bir kenara bırakacak. Varlığı ve yokluğu çok da bir şey değiştirmeyen ve tüm Yemen’i temsil etmeyen Husiler hariç. Bu şeytani unsurun Yemen'den sökülüp atılması hususunda herkes hemfikir. Çabalar birleştirilecek. Husi grubu, devamlı bir surette artırdığı gerilimin de gösterdiği üzere ne barışa ne de ateşkese inanmaz.”



Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Suriye'deki beslenme durumunu iyileştirme programı

Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)
Operasyon ve Programlar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Mühendis Ahmed el-Baiz, dün Riyad'da programın imzalanması sırasında (SPA)

Kral Selman İnsani Yardım ve Destek Merkezi (KSRelief), dün Suriye genelindeki ihtiyaç bölgelerinde ve yerinden edilmiş topluluklarda beş yaş altı çocuklar, hamile kadınlar ve emziren anneler de dahil olmak üzere en savunmasız grupların beslenme durumlarını iyileştirmek için bir yönetim programı imzaladı.

Program, eğitimli ve kalifiye ekipler aracılığıyla kapsamlı koruyucu ve tedavi edici beslenme hizmetleri sunarak hayat kurtarmaya ve sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamaya katkıda bulunacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre program Deyrizor, Hama, Humus ve Halep vilayetlerinde 645 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağlayacak.

Bu program, sağlık tesislerindeki beslenme kliniklerinin iyileştirilmesini, mobilya, tıbbi ekipman ve diğer ihtiyaçlarla donatılmasını, kliniklerin işletilmesini, personel kapasitesinin artırılmasını ve toplum bilinçlendirme programlarının sağlanmasını kapsamaktadır.

Program, Suudi Arabistan'ın insani yardım kolu olan KSRelief aracılığıyla sağlık sektörünü desteklemek ve Suriye halkının acılarını hafifletmek için yürüttüğü çabaların bir parçasıdır.


Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
TT

Sakhir Deklarasyonu: Körfez güvenliği bölünmez bir bütündür

Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)
Körfez ülkelerinin liderleri ve temsilcilerinin dün Manama zirvesinde çekilmiş hatıra fotoğrafı (SPA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkelerinin liderleri, dün Bahreyn'in başkenti Manama'da bir araya gelerek, KİK'in güvenliğinin bölünmez olduğunu vurguladılar. Altı üye ülkenin ve bölgedeki diğer tüm ülkelerin egemenliğine saygı gösterme, içişlerine karışmama ve güç kullanımını veya güç kullanımı tehdidini reddetme taahhütlerini teyit ettiler.

"Sakhir Deklarasyonu", Körfez ülkelerinin ortak güvenliği güçlendirme, Filistin devletinin kurulmasını ilerletme ve Arap dünyasındaki savaşları sona erdirme yönündeki yönelimini yansıtan çeşitli mesajlar içeriyordu.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi'nin kurulduğunu, Katma Değer Vergisi ve Seçici Vergi Birleşik Anlaşması'nın bazı maddelerinde değişiklik yapıldığını, Körfez Sanayi Platformu'nun başlatıldığını, Dördüncü Sanayi Devrimi için Körfez Merkezi'nin uygulanmaya başlandığını ve Gümrük Veri Değişim Platformu 2026'nın işletilmesiyle Gümrük Birliği projesinde ilerleme sağlandığını duyurdu.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz ile Bahreyn Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Selman bin Hamad, dün Manama'da iki ülke arasındaki Koordinasyon Konseyi'nin dördüncü toplantısına başkanlık etti.


Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.