Fas, Batı Sahra'daki çatışmayı çözmeye kararlı

Fas, anlaşmazlığı kendi lehine çözme yönünde Washington, Almanya ve İspanya'dan destek alıyor.

Fas toplumu, Sahra meselesinde fikir birliğine varmış durumda. (AFP)
Fas toplumu, Sahra meselesinde fikir birliğine varmış durumda. (AFP)
TT

Fas, Batı Sahra'daki çatışmayı çözmeye kararlı

Fas toplumu, Sahra meselesinde fikir birliğine varmış durumda. (AFP)
Fas toplumu, Sahra meselesinde fikir birliğine varmış durumda. (AFP)

Batı Sahra konusunda uzun süredir devam eden çatışmayı çözmeye kararlı olan Fas, Almanya ve İspanya'nın yanı sıra ABD'nin de desteğiyle bu yönde attığı adımlara hız verdi.
Rabat'taki Beşinci Muhammed Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Taceddin el-Huseyni yaptığı değerlendirmede “Fas toplumu, Sahra meselesinde fikir birliğinde. Bu, her vatandaşın mutlak önceliği” dedi.  
Fas, eski İspanyol kolonisini topraklarının tarihsel olarak ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Fas Kralı 6. Muhammed, tartışmalı bölgenin İspanya’dan geri alınmasının yıl dönümünde, 6 Kasım’da yaptığı açıklamada, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğinin asla müzakere edilmeyeceğini vurgulamıştı.
Ancak o zamandan beri Cezayir'in de desteğiyle, Birleşmiş Milletler'in (BM) özerk olmadığını öne sürdüğü bu geniş çöl bölgesinin bağımsızlığını talep eden Polisario Cephesi, 1991'de bir ateşkes anlaşmasına varılana kadar Fas’a karşı bir savaş yürütmüş, 2020'nin sonlarında da varılan ateşkesi sona erdirmeye karar vermişti.

Çabanın meyveleri
Fas son yıllarda bölgeye kendi egemenliği altında özerklik sağlayarak çatışmayı çözme önerisine destek sağlama çabalarını artırdı. Mağrip meselelerinde uzman Fransız tarihçi Pierre Vermeren, söz konusu meselenin ‘Fas diplomasisinin başlangıcı ve sonu’ olmaya devam ettiğini söylüyor.
Bu çabalar neticesindeFas’ın bu anlaşmazlığın tek çözümü olarak gördüğü 2007 tarihli önerisi, Almanya ve İspanya tarafından destek aldı. Bu konudaki tarafsızlığını onlarca yıl koruyan İspanya, şimdi ise Fas’ın benimsediği planın anlaşmazlığın çözümündeki en ciddi, gerçekçi ve güvenilir temel olduğunu düşünüyor.
Başbakan Pedro Sanchez, bu tutum değişikliğinin düzensiz göç ile mücadelede ‘stratejik’ müttefiki ve ticarette önemli ortağı Fas ile ‘daha sağlam’ bağlar kurmak için gerekli olduğu görüşünde.
Kraliyet Divanı tarafından perşembe günü yapılan açıklamada, Sanchez'in Fas Kralı’nın daveti üzerine çok yakın bir tarihte Fas'a resmi bir ziyarette bulunacağı bildirilmişti. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares’in cuma günü beklenen Rabat ziyareti ise iptal edilmişti.
İspanya’nın bu konudaki yeni tutumu, yaklaşık bir yıl önce Polisario Cephesi lideri İbrahim Gali'nin tedavi için İspanya’da ağırlanması neticesinde patlak veren krizin ardından geldi. Fas ise İspanya'nın tutum değişikliğini ‘diplomatik bir başarı’ olarak değerlendirdi.
Madrid Özerk Üniversitesi’nden (UAM) Arap ve İslam Araştırmaları Profesörü Bernabe Lopez, bu adımın ‘kısa vadede Fas için şüphesiz bir zafer’ olduğunu belirttiği değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Ancak bu tutum değişikliğinin somut bir etkisi olup olmayacağını bilmek zor. Rabat ve Madrid arasında gelecekte iyi bir anlaşma olup olmayacağını, bunun diğer ülkelerin de aynı tutumu benimsemesini sağlayıp sağlamayacağını görmek için beklememiz gerekiyor.”
ABD, Rabat'ın İsrail ile diplomatik ilişkileri yeniden başlatması karşılığında 2020'nin sonlarında Fas'ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımıştı. O zamandan bu yana Krallık, Washington'ın adımlarını takip etmesi yönünde uluslararası topluma baskı yapmaya başladı.

Avrupa’ya yeni davet
Salı günü ABD’li mevkidaşı Antony Blinken'i Rabat'ta ağırlayan Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Avrupa ülkelerini bu meselede İspanya’nın yaptığı gibi Fas’ın özerklik planını desteklemeye çağırdı.
6. Muhammed bu konuda belirsizliğini koruyan veya iki farklı tutuma sahip olan ülkelere Fas’ın kendileriyle Batı Sahra’yı kapsamayacak herhangi bir ekonomik veya ticari sürece dahil olmayacağı uyarısında bulunmuştu.
Fas'ın bu hamlesinin tüm gözler Ukrayna'da olduğu sırada geldiğine dikkat çeken siyasi analist Hatice Muhsin-Finan, Fas'ın göç, hava sahası, güvenlik ve radikal İslamcılık ile mücadele gibi konularda Batı için vazgeçilmez bir unsur hale gelmek istediğini söyledi.
Cezayir bu konudaki sessizliğini korurken BM ise çatışan taraflar arasında 2019'dan bu yana askıya alınan müzakereleri yeniden canlandırma yönünde yoğun çaba sarf ediyor.
Vermeren, “Güç dengesi uluslararası hukuk üzerine kriter haline gelirken Faslılar ise mevcut jeopolitik durumdan ders çıkardı” dedi.
Diğer yandan Fas'ın Ukrayna krizindeki tarafsız tutumu ise çıkarlarını korumak için her türlü vasilikten kurtulma niyetinin açık bir göstergesi gibi görünüyor. Nitekim Fas, BM’nin Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimini kınayan kararlarına katılmamıştı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Fas medyasında bu ‘akıllıca’ tarafsızlık üzerine övgüler’ yapılırken analistler ise Rabat'ın Batı Sahra ihtilafıyla ilgilenen Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi Rusya'yı kızdıracak bir adım atmak istemediği görüşünde.
Ancak Batılı diplomatik bir kaynak, Rus saldırganlığının ciddiyeti ve Fas’ın Batı ülkeleriyle geleneksel ittifaklarına bakıldığında Rabat'ın bu konudaki tutumunun Batılı ortaklarını hayal kırıklığına uğrattığını savundu.  
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy perşembe günü yaptığı açıklamada, yeterince aktif olmadığını, Rabat'ta boşa zaman geçirdiğini söylediği Ukrayna’nın Fas Büyükelçisi Oksana Yuriyivna’yı geri çağırmıştı.



Gazze Şeridi'ndeki savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 61 bini aştı

Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
TT

Gazze Şeridi'ndeki savaşta hayatını kaybedenlerin sayısı 61 bini aştı

Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıyan insanlar (DPA)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 61 bin 20'ye, yaralıların sayısının ise 150 bin 671'e yükseldiğini açıkladı.

Filistinli medya kuruluşları, bugün şafak vakti Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarında 14’ü yardım bekleyen olmak üzere 25 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

Filistin Safa Haber Ajansı, 5 vatandaşın, Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinin batısındaki Atyaf Mülteci Kampı’nda bir çadırın İsrail hava saldırısında vurulması sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, bir vatandaş ve erkek kardeşi, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeyine düzenlenen İsrail topçu saldırısında şehit oldu. Ajans ayrıca, İsrail'in Gazze şehrinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Göleti çevresinde bir eve düzenlediği hava saldırısında yaralananlar olduğunu kaydetti.

8ı9o
Yardım almaya çalışırken açılan İsrail ateşiyle öldürülen Filistinlilerin cesetleri (DPA)

Şifa Tıp Kompleksi, ‘Gazze şehrinin kuzeybatısındaki bir apartmana düzenlenen İsrail hava saldırısı sonucu iki vatandaşın hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını’ açıkladı.

Dün sabah saatlerinden bu yana 80'den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların 39'u Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait yardım dağıtım noktalarında ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde kamyonların giriş noktalarında yardım bekleyenlerdi.

Sağlık Bakanlığı, Guillain-Barre sendromundan kaynaklanan ilk ölüm vakalarının kaydedilmesinin ardından bulaşıcı hastalıkların ‘kontrol edilemeyecek kadar ciddi bir şekilde artabileceği’ uyarısında bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bunlar sadece ölüm vakaları değil, olası gerçek bir bulaşıcı felaketin habercisi” denildi.