Cilde E vitamini uygulamanın yan etkileri hakkında bilgi edinin

Cilde E vitamini uygulamanın yan etkileri hakkında bilgi edinin
TT

Cilde E vitamini uygulamanın yan etkileri hakkında bilgi edinin

Cilde E vitamini uygulamanın yan etkileri hakkında bilgi edinin

E vitamini denilince aklımızda oluşan resim, insanlar tarafından yaygın olarak kullanılan güzel altın kapsüller olur. E vitamininin cildin durumunu ve dokusunu iyileştirmek de dahil olmak üzere çeşitli faydaları vardır. Ayrıca bu vitaminin cilt için en önemli vitamin olduğu ve bu nedenle kadınların, ciltlerinin parlaması için bölgesel olarak bu vitamini kullandıkları söylenir.
E vitamininin cilt bakımına yarar sağlaması yanında, bazı dezavantajları da var. Bu vitaminin aşırı dikkatle kullanılmasını tavsiye eden özel tıbbi web sitesi onlymyhealth’e göre, E vitaminini doğrudan yüzünüze uygularsanız, göre daha önce yaşamamış olabileceğiniz bazı cilt sorunlarına neden olabilir.
Siteye göre, E vitamini sadece cilt için değil tüm vücut için hayati bir besin. Cildinizin bu vitamine nasıl tepki vereceğini bilmediğiniz için ağızdan tüketmenin bölgesel uygulamadan daha faydalı olduğu söyleniyor. Bu nedenle yağlı ve hassas cilt sahipleri özellikle E vitaminini doğrudan cilde uygulamaktan kaçınmalıdır. Bunun nedeni, yağlı ciltlerde gözenekleri tıkayarak daha yağlı ve kepeklere eğilimli hale getirebilmesi ve hassas ciltlerde cilt kırılmalarına ve kızarıklıklara yol açabilmesi. Bu nedenle, bu vitamini ağızdan almak daha iyi bir kullanım yöntemi. E vitamini içeren cilt bakım ürünleri ile neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, kullanacağınız ürünün cilde zarar vermeyecek şekilde az miktarda E vitamini içerdiğinden emin olun.
E vitamininin cilt üzerindeki yan etkileri:

Deri dökülmesi
E vitamini kullanan bazı insanlar herhangi bir komplikasyon görmezken, bazılarının yüzünde kızarıklık ve ardından iltihaplanma ve şişlik gelişebilir. Görülebilecek koyu lekeler ve kızarıklık, hemen değil, vitamin kullanımından birkaç dakika sonra ortaya çıkabilir. Bu da özellikle hassas cilde sahip kişilerde görülür.

Alerji
Cildiniz aşırı hassassa, doğrudan E vitamini uygulamak alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ciltte şişlik, kızarıklık, küçük şişlikler, yara izleri, pullu cilt vb. yüzdeki alerjinin gözle görülür belirtilerinden. Daha önce alerjik reaksiyon yaşadıysanız, E vitamini kullanmadan önce bir doktora danışın; bu, olası riskleri veya yan etkileri ortadan kaldıracaktır.

Dermatit
Cilt tahrişinden kaynaklanan bir cilt rahatsızlığı olan dermatitin şiddeti ve semptomları kişiden kişiye değişir. Bazı insanlarda cilt sadece tahriş olurken bazılarında kızarıklık ve kabarcık gibi ciddi semptomlar görülebilir. Güneşe maruz kaldığınızda cildiniz ciddi şekilde yandığı için güneşe alerjiniz olabilir.

Kontakt dermatit
Dermatitin başka bir şeklidir ve yüzünüzde aşırı şişlik, gözlerde yanma, deride soyulma, ağız yaraları gibi semptomlara sebep olur. Bu dermatit ciltle sınırlı kalmayıp gözler ve ağız dahil tüm vücuda yayılır. Cilde E vitamini uygulamak, zamanla kötüleşebilen kontakt dermatite neden olabilir. Yaşam boyu sürecek bir sorun haline gelebilecek ciddi komplikasyonlardan kaçınmak için sorunu mümkün olan en kısa sürede tedavi etmelisiniz.

Cilt hassasiyeti
Bazı insanlar yüze E vitamini uyguladıktan sonra ciltlerinde hassasiyet hissedebilirler. Bu durumda cildinizi hassasiyetten korumak için yüzünüzü hemen soğuk suyla yıkayın.
E vitamini jelini doğrudan cilde uygulamanın çok zararlı olabileceğini unutmayın. Bu nedenle kullanmadan önce dermatoloğunuza danışmalısınız. Cildiniz için neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmek çok önemli. Bu şekilde cilt problemlerini önleyebilir, cildinizi sağlıklı ve parlak tutabilirsiniz.



Eşimi kurtarmak için açlık grevi yaptım: Starmer neden Leyla Suveyf'e de yardım etmiyor?

Mısır'da hapis yatan bir Britanya vatandaşının annesi Leyla Suveyf, insan hakları aktivisti oğlu Ala Abdulfettah'ın Mısır hükümeti tarafından tutuklanmasını protesto etmek için 8 aydır açlık grevinde (Reuters)
Mısır'da hapis yatan bir Britanya vatandaşının annesi Leyla Suveyf, insan hakları aktivisti oğlu Ala Abdulfettah'ın Mısır hükümeti tarafından tutuklanmasını protesto etmek için 8 aydır açlık grevinde (Reuters)
TT

Eşimi kurtarmak için açlık grevi yaptım: Starmer neden Leyla Suveyf'e de yardım etmiyor?

Mısır'da hapis yatan bir Britanya vatandaşının annesi Leyla Suveyf, insan hakları aktivisti oğlu Ala Abdulfettah'ın Mısır hükümeti tarafından tutuklanmasını protesto etmek için 8 aydır açlık grevinde (Reuters)
Mısır'da hapis yatan bir Britanya vatandaşının annesi Leyla Suveyf, insan hakları aktivisti oğlu Ala Abdulfettah'ın Mısır hükümeti tarafından tutuklanmasını protesto etmek için 8 aydır açlık grevinde (Reuters)

Richard Ratcliffe & Nazanin Zaghari-Ratcliffe

Çocuğunuzla aranıza hapishane duvarları girmesinin acısını tarif etmek neredeyse imkansız. Ailemizin 6 yıllık çilesi sırasında, İran'ın "adalet" sisteminin keyfi işleyişi tarafından Nazanin'in kızımız Gabriella'dan ayrı tutulmasının acımasızlığı bizi sık sık boğulma noktasına getirdi.

Şimdi sevgili dostumuz Leyla Suveyf'in, en büyük çocuğu Ala Abdulfettah'ı kurtarmak için yaşamla ölümün kıyısında olduğunu görmek yüreğimizi parçalıyor. Cesur ve ilkeli bir yazar olan Mısır asıllı Britanyalı Ala, yıllarını annesinden, küçük çocuğundan ve kız kardeşlerinden ayrı bir şekilde hapiste geçirmeyi hak edecek hiçbir şey yapmadı.

Nazanin gibi Ala da düzmece bir yargılama sürecinin ardından hukuka aykırı olarak hapsedildi; bu gerçek Birleşmiş Milletler uzmanları tarafından da teyit edildi. Nazanin gibi, onun da ailesinin kaderi giderek daha fazla Britanya hükümetinin çabalarına bağlı hale geliyor. Hükümet davayı çözme imkanına sahip olmasına rağmen bu dayanılmaz adaletsizliğe tepki vermek için çok geç kaldı ve buna sadece diplomatik bir pürüz gibi yaklaştı.

İşkenceyle ilgili bir Facebook paylaşımı nedeniyle aldığı son 5 yıllık hapis cezası eylülde sona ermesine rağmen serbest bırakılmaması ve Britanya hükümetinden herhangi bir açıklama gelmemesi üzerine Leyla protesto için açlık grevine başladı. Neredeyse 9 ayın ardından açlık grevini hâlâ sürdürüyor. Fakat şu anda Londra'nın merkezindeki bir hastanede yatıyor.

Geçen hafta Leyla'yı yatağının başında ziyaret ettiğimizde, kızları tehlikeli derecede düşük kan şekeri seviyesini endişeyle izliyordu. Direnci tek kelimeyle hayret verici ancak vücudu sonsuza kadar dayanamaz. Doktorları ona besin alması için yalvarıyor ancak o, oğlunun serbest bırakılmasına yönelik somut bir ilerleme olmadan geri adım atmamaya kararlı. Herkese, hapishane duvarlarının ardındaki Ala'nın da neredeyse 100 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatıyor.

Leyla'nın protestosu, bize Richard'ın 2021'de Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı önünde 21 gün süren açlık grevi ve oturma eylemini, vücudunun iflas etmesinin yarattığı hisleri, geriye sadece inatçı bir irade kalmasını ve ailenin gözlerinde büyüyen korkuyu hatırlatıyor. Richard bu adımı, Britanya hükümetinin Nazanin'in de cezasının sona ermesini önemsememesi, Birleşik Krallık olup biteni izlerken İranlıların onu yeniden mahkum ederek yeni bir hapis cezasına hazır olması gerektiğini söylemesi üzerine çaresizlik içinde atmıştı. 

Richard, Londra'nın bir kaldırımında aç ve üşümüş bir şekilde otururken, dönemin muhalefet lideri Keir Starmer onu ziyaret etmişti. Birkaç gün sonra, o sırada Tahran'da ev hapsinde tutulan Nazanin'i aramış ve eve dönmesini sağlamak için elinden geleni yapacağına söz vermişti. Ailemize verdiği söz, onun özgürlüğü için sürdürdüğü destek ve hükümete karşı kararlılığı, kampanyamızın nihai başarısında önemli bir rol oynamıştı. Starmer, Nazanin eve döndükten birkaç gün sonra bizimle kutlama fotoğrafı çektirmişti.

Şimdi bizim başbakan olan Starmer'dan istediğimiz, Ala'nın serbest bırakılması için de aynı liderliği göstermesi. Şubatta Leyla'la görüşen Starmer, Ala'nın serbest bırakılması için baskı yapacağına dair bir söz daha verdi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'yle bu konuyu görüştü ve ailenin yaşadığı "ıstırabı" vurguladı.

Bunlar iyi ilk adımlardı ancak Ala ve ailesinin çok daha fazlasına, daha hızlı bir şekilde ihtiyacı var. Davamızda politikacıların sözlerinin gücünü, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle çok iyi öğrendik. Ancak bir hükümeti sözleriyle değil, eylemleriyle yargılamayı da öğrendik. Önde gelen parlamenterler ve eski üst düzey diplomatlar, haksız hapis cezalarının risklerini vurgulamak için Britanya'nın Mısır'a seyahat tavsiyelerini gözden geçirmeyi, yasal işlem başlatmayı ve hatta yaptırımları değerlendirmeyi de içeren daha güçlü adımlar atılması çağrısında bulunuyor. Bizim davamızda İran'a karşı tüm bunlar yapıldı.

Bu hükümet, bizim davamızdan dersler çıkaracağına ve keyfi bir şekilde gözaltına alınan Britanya vatandaşlarının korunmasını dış politikasının temel direklerinden biri haline getireceğine söz vererek iktidara geldi. Nazanin, İşçi Partisi Konferansı'nda bu açıklamayı dinlemesi için davet edildi. Seçim manifestosunda konsolosluk korumasının yasal bir hak olarak tanınacağı taahhüt edildi ve hâlâ bu sözün tutulmasını bekliyoruz. Gölge Dışişleri Bakanı David Lammy, Ala'nın davasında Tory hükümetinin tutumunu sık sık eleştirmişti. Şimdiyse onun kararları Leyla'nın açlık grevini tetikledi.

Nihayetinde Ala'nın davası, tıpkı öncesinde Nazanin'in davası gibi, bu hükümete basit bir soru soruyor: Yurtdışında haksız hapis cezaları sözkonusu olduğunda, Britanya pasaportunun sunduğu korumanın gerçekte bir anlamı var mı? Muhalefetin vaatleri, politikacılar iktidara geldiğinde genellikle unutuluyor. Ancak insanların hükümetlerinin koruması olmadan son derece savunmasız kaldığı keyfi gözaltı ve işkence durumunda, sözlerin tutulmaması bilhassa travmatik sonuçlar doğurabiliyor. Bunu, başbakanın sözünü tutmasını yıllarca beklediğimiz kendi davamızda da gördük.

Giderek artan bir şekilde şu soru da soruluyor: Bir annenin sevgisinin bedeli nedir? Nazanin, Gabriella'dan zorla ayrılmanın üstesinden gelmek için hiç bilmediği bir güç rezervine ihtiyaç duydu. Leyla, oğluna kavuşmak için vücudundaki son enerji damlasını kullanıyor. Bu hafta onu ziyaret etmek insana tevazu veren ama aynı zamanda unutulmaz bir deneyimdi. Artık bütün aile tutsak durumda.

Başbakan ve hükümetinden sözlerini tutmalarını rica ediyoruz: Ala'yı evine, Leyla'ya kavuşturmanın ve umutsuzluk bir başka aileyi vurmadan önce bu ülkenin, vatandaşlarının keyfi bir şekilde gözaltına alınmasını ele alma şeklini değiştirmenin zamanı geldi.

Independent Türkçe