Irak: Kerkük’te DEAŞ’ın kuluçka merkezlerine hava indirme operasyonu gerçekleştirildi

Irak: Kerkük’te DEAŞ’ın kuluçka merkezlerine hava indirme operasyonu gerçekleştirildi
TT

Irak: Kerkük’te DEAŞ’ın kuluçka merkezlerine hava indirme operasyonu gerçekleştirildi

Irak: Kerkük’te DEAŞ’ın kuluçka merkezlerine hava indirme operasyonu gerçekleştirildi

Irak ordusu, özel kuvvetlerin dün başkent Bağdat'ın 250 km kuzeyinde yer alan Kerkük Valiliği'nde DEAŞ’lı teröristlerin barındığı bölgelerden birine hava indirme operasyonu gerçekleştirildiğini duyurdu.  
Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı'na bağlı Güvenlik Medya Hücresi tarafından yapılan açıklamada, Irak Özel Kuvvetleri’nin Demir Yumruk operasyonları kapsamında, Kerkük'ün güneyindeki el Cal bölgesinde orduya ait kargo uçaklarıyla hava indirme operasyonları gerçekleştirdiği belirtildi. Açıklamada, öncü birliklerin bölgeyi sıkı bir şekilde kordon altına almayı başardığı, ardından, ağır askeri silahların ulaştırılamadığı engebeli alanlardan biri olarak kabul edilen bölgenin üzerine çok sayıda iniş yapıldığı aktarıldı. Medya Hücresi, özel kuvvetlerin teröristlerin bulunması için her koşul ve şartta niteliksel operasyonlar yürüttüğünü kaydetti.
Irak güçleri, özellikle Kerkük, Selahaddin ve Ninova’nın yanı sıra DEAŞ’ın konuşlandığı bölgelerde bir süredir ‘Demir Yumruk’ adıyla operasyon yürütüyor. Operasyonlar, Selahaddin Valiliği'ne bağlı Hamrin kasabasındaki abluka hattını güçlendirildi.
Selahaddin Operasyonları Komutanı Tümgeneral Abdulmuhsin Hatim, Kerkük'teki Demir Yumruk Harekatı'nın başlamasının ardından teröristlerin bölgeye sızmasını önlemek için (Salahaddin Operasyonları) Hamrin'deki abluka hattını güçlendirildiğini belirterek, güvenlik güçlerinin 4 adet patlayıcı bulduğunu ve imha ettiğini dile getirdi.
Irak Ordusu Ortak Harekat Komutanlığı gözetiminde yürütülen Demir Yumruk Operasyonu, DEAŞ’ın çeşitli alanlarda kuluçka merkezi (Kerkük’teki Vadi eş Şam, Vadi Zaghaytun) olarak kullandığı en önemli bölgelerin kontrolünü amaçlayan geniş ve kapsamlı güvenlik operasyonlarından biri. DEAŞ, eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi döneminde Irak güvenlik güçlerinin askeri zaferinden 5 yıl sonra halen tehdit oluşturuyor. Geçtiğimiz yıllarda terör örgütü, ülkenin farklı yerlerinde intihar saldırılarından bomba yüklü araçlara ve el yapımı patlayıcılara kadar onlarca operasyon gerçekleştirdi.
Mevcut operasyonlar, DEAŞ’ın faaliyetlerini engellemenin bir parçası olarak geldi. Örgüt, Ramazan gazvesi olarak isimlendirdiği eylemlerini yürütmeyi amaçlarken, bu durum Bağdat içindeki bölgelerin geceleri kapatılması da dahil olmak üzere bir dizi önlem almayı gerektirdi. Güvenlik operasyonları örgütün varlığından şüphe duyulan yerlerde de gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda, Federal Polis Komutanlığı, Bağdat'ın güneybatısına bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu. Açıklamada, özel kuvvetler tarafından gerçekleştirilen operasyonda Bağdat’ın güneybatısındaki Ravdaniye bölgesinde çok sayıda mühimmata ek olarak 15 el yapımı bomba ve 15 silah buldu. Ayrıca alınan istihbarat bilgilerinin ardından güvenlik güçleri gerçekleştirdikleri operasyonlarda aranan bazı zanlıları yakalamayı başardı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24