Belirli aralıklarla yemek yemek kalori saymaktan daha mı iyi?

2020 araştırması kalori hesaplamışının zaman kısıtlamalı yemekten daha iyi olduğunu ortaya koydu (Arşiv-Reuters)
2020 araştırması kalori hesaplamışının zaman kısıtlamalı yemekten daha iyi olduğunu ortaya koydu (Arşiv-Reuters)
TT

Belirli aralıklarla yemek yemek kalori saymaktan daha mı iyi?

2020 araştırması kalori hesaplamışının zaman kısıtlamalı yemekten daha iyi olduğunu ortaya koydu (Arşiv-Reuters)
2020 araştırması kalori hesaplamışının zaman kısıtlamalı yemekten daha iyi olduğunu ortaya koydu (Arşiv-Reuters)

Çinli araştırmacılar, obezite ile mücadelede kalori kısıtlamasının aralıklı yeme yönteminde daha faydalı olduğu sonucuna vardı.
Şarku'l Avsat'ın CNN’den aktardığı habere göre, Çin'deki Guangzhou Güney Tıp Üniversitesi’nden araştırmacılar, “Verilerimiz, kalori kısıtlamasının, aralıklı yeme rejiminden daha çok etki sağladığını gösteriyor” dedi.
ABD’deki Tufts Üniversitesi Kardiyovasküler Beslenme Laboratuvarı direktörü araştırmacı Dr. Alice Lichtenstein, “Sonuç olarak, kilo kaybı belirleyicisinin yanı sıra vücut yağındaki, iç organlardaki, kan basıncındaki ve glikoz seviyesindeki azalmaların, gün boyunca tüketilen yiyecek ve içeceklerin dağılımına bakılmaksızın kalori alımının azaltılmasına bağlıdır” ifadelerini kullandı.
New England Tıp Dergisi'nde yayınlanan çalışma, Guangzhou'daki 139 kilolu ve obezleri bir yıl boyunca takip edilen iki çalışma grubuna ayırdı.
Bir gruba günlük yiyecek alımını erkekler için günde bin 500 ila bin 800 kalori ve kadınlar için ise bin 200 ila bin 500 kalori ile sınırlamaları söylendi. Diğer gruptaki kadın ve erkeklere aynı miktarda kalori almaları, ancak sadece sabah 8 ile akşam 4 arasında yemeleri söylendi.
Ayrıca katılımcılardan yemek günlükleri tutmaları ve yedikleri tüm yiyecekleri fotoğraflamaları istendi.
Yılsonunda, her iki grupta 6,4 ila 8,2 kilo verdi. Ancak zaman kısıtlamalı bir programda yemek yemek, iki grup arasında kilo kaybında önemli bir fark yaratmadı.
Vücut kitle indeksi, (kilo ölçmenin popüler bir yolu), bel çevresi, vücut yağı veya insülin direnci ve kan basıncı gibi metabolik risk faktörleri gibi diğer kilo kaybı göstergelerinde büyük bir fark görülmedi.
Önceki araştırmalar, aralıklı beslenmenin avantajlarını ortaya koymuştu. 2020 yılında insan ve hayvan çalışmaları, kan basıncında azalma ve kilo kaybı da dahil olmak üzere kalorileri günün belirli zaman diliminde sınırlamanın faydalarını buldu.
 



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience