Tunus Cumhurbaşkanı’ndan siyasi rakiplerine ‘3 hayır’

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı’ndan siyasi rakiplerine ‘3 hayır’

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in derinleşen siyasi krizin üstesinden gelmek için ulusal bir diyalog kurmaya hazır olduğunu duyurmasından birkaç gün sonra ‘üç hayır’ (uzlaşı yok, müzakere yok, tanıma yok) diyerek yurtiçinde ve yurt dışındaki muhalifleri ve analistleri şaşırttı. Gözlemcilere göre bu gelişme sosyal ve ekonomik krizin üstesinden gelmenin yolları konusunda ulusal bir diyaloga giden her yolu sonlandırabilir.
Terör operasyonlarında yaşamını yitiren ordu ve güvenlik güçlerinin aileleriyle Kartaca Sarayı'ndaki iftar programında bir araya gelen Said şunları söyledi:
“Diyalog ve uzlaşı ancak vatanperverlerle olacak. Devlete vurmak isteyenlerle kesinlikle diyalog yapmayacağız. Doğru ve onurlu kimselerin dışında kimseyle diyalog olmayacak. Vatanperverlerin dışında kimseyi tanımak yok.”
Açıklamasında ayrıca Nahda Hareketi’nin önderlik ettiği bir siyasi cephenin oluşumunu ilan eden siyasi bileşenlere atıfta bulunarak Tunus’un kendisini bunlardan kurtarmak istediğini belirten Said sözleirni şöyle sürdürdü:
“Bunlar hangi kurtuluştan bahsediyorlar? Tunus kendisini bunlardan kurtarmak istiyor. Uzun yıllar yönetimde bulundular. Vatanı satanlar ya da buna çalışanları tanımak yok. Tarihin kim olduklarını açıkça ortaya koyduğu kimselerle ıslaha yönelmeleri dışında ne sulh var ne de müzakere.”
Said, başta Avrupa Birliği (AB) ve ABD olmak üzere Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun dağılmasının ardından dış partilerin siyasi durumdan rahatsız olmalarına ilişkin “Kızgınlığınızı neden dile getiriyorsunuz?” diye sodu.
AB, Said'in seçim komisyonunu değiştiren kararnamenin bağımsızlığını ‘sınırlandırmakla’ tehdit ettiğini ve Tunus'ta reformlar ve seçim gündemi hakkında kapsamlı bir diyalog başlatılması çağrısında bulunduğunu açıklamıştı. AB Komisyonu sözcülerinden Nabila Massrali önceki gün yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu'nun bağımsızlığının, ülkedeki normal kurumsal duruma geri dönmeyi amaçlayan bir seçim sürecinin güvenilirliği için çok önemli bir unsur olduğunu söyledi. ABD de Said’i kendisine seçim otoritesinin başkanını atama hakkını verdiği için eleştirerek, demokratik kurallara saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price gezetecilere verdiği demeçte, “ABD, Tunus Cumhurbaşkanı'nın Yüksek Seçim Kurulu’nun yeniden yapılandırmaya yönelik tek taraflı kararından derin endişe duyuyor” ifadesini kullandı.
Tunus Cumhurbaşkanı ‘şerefli yargıçlar’ olarak adlandırdığı kişileri, yasayı herkese uygulama ve hesap verebilirliği hızlandırma konusundaki tarihsel sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.
Diğer yandan, Tunus Genel İşçi Sendikası (TGİS), Tunus'u savunmaya hazır olduğunu ve ülkenin içinde bulunduğu duruma ilişkin eli kolu bağlı durmayacağını bildirdi. 1 Mayıs Ulusal İşçi Bayramı vesilesiyle yapılan açıklamada, katılım ilkesini hayata geçirecek siyasi iradenin olmaması, kapsamlı bir vizyonun bulunmaması, kişisel görüşe bağlı kalınması ve hakikate sahip çıkmamakta ısrar edilmesi eleştirildi.
TGİS Kasım 2020'den bu yana Cumhurbaşkanı gözetimi altında çeşitli siyasi partiler arasında bir diyalog yapılması planını ortaya koydu ve bu diyalog için temalar hazırlamakla görevli bir ‘akiller grubunun" oluşturulmasını önerdi. Ancak Said öneriye karşılık vermedi ve olağanüstü hal tedbirlerini ilan etti.
İşçi Sendikası ayrıca mevcut hükümeti, sendikalar ile imzalanan anlaşmaları uygulamaya, garanti edilen asgari ücretteki artış sürecini hızlandırmaya ve kamu sektörü çalışanlarının ücretlerini artırmak için yeni bir sosyal müzakere turu başlatmaya çağırdı. İş İnsanları Federasyonu ile imzalanan değişiklik eklerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasını talep etti.



Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

 

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer programı konusunda ABD ile görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması ihtimalini dışlayarak, ülkesinin Washington'un kendisine karşı yeni askeri saldırılar düzenlemeyeceğinden emin olması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington ile Tahran arasındaki görüşmelerin bu hafta yeniden başlayabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Arakçi, “Müzakerelerin bu kadar çabuk başlayacağını sanmıyorum” dedi.

“Görüşmelere yeniden başlamaya karar verebilmemiz için öncelikle ABD'nin müzakereler sırasında bizi yeni bir askeri saldırıyla hedef almayacağından emin olmalıyız. Zamana ihtiyacımız var” diyen Arakçi, ‘diplomasi kapılarının asla kapanmayacağını’ belirtti.

Arakçi'ye Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin İran'ın birkaç ay içinde uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayabilecek teknik kapasiteye sahip olduğu yönündeki son açıklaması da soruldu. Arakçi bu soruya şu cevabı verdi: “Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez. Bu alanda yeni ilerlemeler kaydetme irademiz varsa ve bu irade mevcutsa, hasarı hızla onarabilir ve kaybedilen zamanı telafi edebiliriz.”

Arakçi'nin açıklaması, yardımcısı Mecid Taht Revançi'nin BBC'ye verdiği röportajda Washington ile diplomatik görüşmelerin ancak Washington'un ülkesine yeni saldırılar düzenlememesi halinde yeniden başlayabileceğini söylemesinden bir gün sonra geldi. Pazar akşamı yayınlanan röportajda Revançi, “Washington'un bizimle konuşmak istediğini duyuyoruz. Belirli bir tarih üzerinde anlaşmış değiliz. Mekanizmalar üzerinde de anlaşmış değiliz. Şu soruya yanıt arıyoruz: Biz diyalog halindeyken bir saldırganlık eyleminin tekrarlandığını görecek miyiz?” dedi ve ABD'nin ‘henüz pozisyonunu netleştirmediğini’ kaydetti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Revançi, Tahran'a Washington'un Dini Lider Ali Hamaney'i hedef alarak ‘İran'da rejim değişikliğine gitmek’ istemediği bilgisinin verildiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacirani bugün yaptığı açıklamada, ABD ile müzakereler için henüz bir tarih belirlenmediğini yineledi ve bu tarihin yakın olmayacağını da açıkça ifade etti.

İsrail 13 Haziran'da, İran'ın askeri ve nükleer tesislerini hedef alan, askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına suikastlar içeren sürpriz bir saldırıyla savaşı başlattı ve İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemeye kararlı olduğunu ilan etti. Tahran ise nükleer silah edinme iddialarını reddederek sivil nükleer enerjiye sahip olma hakkını savundu.

21-22 Haziran gecesi ABD, İran'ın üç büyük nükleer tesisine saldırı düzenledi. 12 gün süren savaşın ardından ABD Başkanı Donald Trump 24 Haziran'da İran ile İsrail arasında ateşkes ilan etti. Trump daha sonra, askeri kullanım için uranyum zenginleştirmesi halinde ABD'nin İran'ı tekrar vuracağı sözünü verdi.

Revançi pazar günü yayınlanan röportajında, İran'ın enerji üretimi için uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme hakkını yineledi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA’ya göre İran, 2015 anlaşmasında yüzde 3,67 ile sınırlandırılmış olan uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebilen tek nükleer olmayan güç.

Nükleer savaş başlığı yapmak için uranyumu yüzde 90 oranında zenginleştirmek gerekiyor.