BM'nin yeni Libya özel temsilcisi Afrika'dan mı olacak?

BM Temsilcisi Stephanie Williams, geçici ‘birlik’ hükümetinin başkanı Abdulhamid Dibeybe ile bir süre önce bir araya geldi.
BM Temsilcisi Stephanie Williams, geçici ‘birlik’ hükümetinin başkanı Abdulhamid Dibeybe ile bir süre önce bir araya geldi.
TT

BM'nin yeni Libya özel temsilcisi Afrika'dan mı olacak?

BM Temsilcisi Stephanie Williams, geçici ‘birlik’ hükümetinin başkanı Abdulhamid Dibeybe ile bir süre önce bir araya geldi.
BM Temsilcisi Stephanie Williams, geçici ‘birlik’ hükümetinin başkanı Abdulhamid Dibeybe ile bir süre önce bir araya geldi.

Eski BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis’in istifasından bu yana siyasi kulisler bir sonraki temsilcinin hangi ülkeden olacağı ile ilgili tartışmalara tanık oluyor.
BM Güvenlik Konseyi oturumlarının ve uluslararası delegelerin görüşmelerinin yanı sıra iç ve bölgesel düzeyde yürütülen istişareler bir Afrikalının temsilci olarak atanma olasılığını güçlendiriyor.
Kubis beklenmedik bir şekilde geçen kasım ayında istifasını sunmuştu. O zamandan bu yana Birleşmiş Milletler yeni bir temsilci atamaya çalışıyor. Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde temsil edilen Libya’nın destekçileri ve muhalifleri arasındaki talepler çelişiyor.
Libya kaynakları Şarku'l Avsat'a, Afrika Birliği'nin daha önce Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e BM'nin Libya elçisi olarak bir Afrikalı atamasını teklif ettiğini aktardı. Teklif, Rusya ve Çin'in de desteğini alıyor. Ancak Ukrayna'daki savaş uluslararası alanda denklemleri derinden etkiliyor.
Aynı kaynaklara göre Guterres, Libya'ya yeni bir elçi atanmasına itiraz eden bazı ülkeler nedeniyle bazı zorluklarla karşı karşıya. Bu zorluklar onu, kıdemli ABD’li diplomat Stephanie Williams'ın Genel Sekreter Danışmanı olarak atamaya sevk etti. Williams misyonun daha önce Libya'da benimsemediği bir isim.
Williams Aralık ayı başlarında Libya'ya geldi. O zamandan beri siyasi partiler arasında yol haritasının uygulanması ve ülkede cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin misyon koordinatörü olan Risdon Zninga ile birlikte yapılması konusunda anlaşmaya varılması isteniyor.
İtalyan haber ajansı Nova’nın aktardığına göre dün akşam, Libya dosyasına yakın Batılı kaynaklar ‘BM misyonunun yeni başkanının bir Afrikalı olacağını’ bildirdi.
Haber ajansı daha fazla ayrıntı vermese de Libyalı politikacılar ‘çıkarların kesiştiğini’ görüşündeler. Rusya’nın savaşının ülkeye yeni bir BM elçisinin atanmasına dikkat çekici bir şekilde yansıyacağı kaydediliyor. Kahire ve Williams arasında Libya dosyasıyla ilgili bir vizyon farklılığı olduğuna işaret eden Libyalı politikacılar Moskova'nın Williams'ı görevden almak ve yeni bir misyon başkanı atamak için bir süredir çaba harcadığını kaydettiler. Bu durumun Moskova ile ABD vizyonu açısından çelişki yaratacağı tahmin ediliyor.
BM Güvenlik Konseyi geçtiğimiz nisan ayının 29'unda oy birliğiyle Birleşmiş Milletler Destek Misyonu'nun Libya'daki bir sonraki görev süresini 31 Temmuz'a kadar üç aylığına yeniledi.
Libya Fethi Başağa liderliğindeki ‘istikrar’ hükümeti ile Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki ‘ulusal birlik hükümeti’ arasında keskin bir bölünme ve güç mücadelesine tanık oluyor. Dibeybe, Temsilciler Meclisi tarafından yakın zamanda önerilen yol haritasına açıkça aykırı olarak seçimlerin haziran ayında  yapılması çağrısında bulunuyor.
İngiltere, BMHK’ya misyonun görev süresinin bir yıl uzatılmasını öngören bir karar taslağı sunmuştu. Rusya'nın reddetmesi karşısında metin, mevcut görev süresinin sadece üç aylığına teknik olarak yenilenmesine dönüştü. Aralarında Fransa, Brezilya ve Gabon'un da bulunduğu ülkeler, Rusya'nın bir yıllık görev süresi isteyen diğer 14 konsey üyesi karşısındaki ‘inatçılığını’ kınayarak üzüntülerini dile getirdiler. Konsey, Guterres'i başkent Trablus'ta görev yapacak yeni bir elçi atamaya çağırdı.



Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattı

Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)
Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)
TT

Filistinli sağlık görevlisi, 15 meslektaşının öldürülmesiyle yaşadığı travmayı anlattı

Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)
Filistinli sağlık görevlilerinin cenazeleri Han Yunus'a ulaşırken bir sağlık görevlisi genç bir adama sarılıyor. (AFP)

Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid, geçtiğimiz mart ayında Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail askerlerinin bir ambulans konvoyuna ateş açarak 15 meslektaşını öldürdüğünü gördüğünde yaşadığı ‘korkunç’ saatleri anlattı.

45 yaşındaki Abid, Filistin Kızılayı, Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının öldürüldüğü 23 Mart saldırısından sağ kurtulan tek kişi. Filistin Kızılayı'na göre, Refah bölgesindeki bir İsrail saldırısının ardından gelen çağrıya cevap vermek için seyahat ediyorlardı.

Abid, “Bu, gördüğüm ve yaşadığım eziyet nedeniyle hayatım boyunca unutamayacağım bir gün… Beni öldüreceklerinden çok korkuyordum” dedi.

Abid, Refah'ın batısında bulunan Tel es-Sultan bölgesindeki el-Haşaşin mahallesinde yaralanmalarla ilgili bir çağrı aldıktan sonra şoför Mustafa el-Havace ve sağlık görevlisi İzzeddin Şaat ile birlikte bir ilk yardım aracında seyahat ettiğini anlattı.

Hâlâ şokta olan adam, arabanın ışıklarını yaktığını ve korna çaldığını söyledi. Abid, “Birdenbire aracın üzerine yoğun ve doğrudan ateş açıldı. Kendimi korumak için yüzüstü yattım. Meslektaşımın sesini duymadım, ölümün sesini duydum. Korkunçtu” ifadelerini kullandı.

dscfg
İsrail saldırısından bir hafta sonra Refah'ta 8 sağlık görevlisi için cenaze namazı kılındı. (DPA)

O anda telefonunu kullanmaya cesaret edememiş. Sonrasında insanların İbranice konuştuğunu duyduğunu ifade eden Abid, “Aracın kapısı açıldı ve işgal özel kuvvetlerinin silahlı ve üniformalı üyeleri beni araçtan çıkardı. Başımı yere koydular ve sonra tüm kıyafetlerimi çıkardılar. Beni sorguladılar ve silahlarla sırtıma, göğsüme ve ayaklarıma vurdular” şeklinde konuştu.

Bu sırada olay yerine gelen bir sivil savunma aracı gördüğünü ve askerlerin ona da ateş ettiğini söyledi.

Ölü ya da diri

Abid sözlerini şöyle sürdürdü: “O sırada meslektaşlarımın akıbetini bilmiyordum. Hayatta olup olmadıklarını bilmiyordum. Bizimle birlikte olan bir meslektaşımın telefonunun çaldığını duyunca biraz rahatladım... İçlerinden birinin halen hayatta olduğunu düşündüm.”

Abid, askerlerle birlikte olduğu süre boyunca, akıbeti bilinmeyen sağlık görevlisi Esad el-Menasıra'yı gördüğünü söyledi. O da askerler tarafından gözaltına alınmış, çırılçıplak soyulmuş, dizlerinin üzerine çöktürülmüş ve gözleri bağlanmıştı.

Söz konusu operasyon, başta insani yardım kuruluşları ve uluslararası örgütler olmak üzere uluslararası alanda kınandı.

Cenazeler günler sonra cesetleri toprağa gömülü halde bulundu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, “İlk sağlık ekibi 23 Mart'ta İsrail ateşiyle öldürüldü. Diğer acil yardım ve ambulans ekipleri kayıp meslektaşlarını ararken saatlerce birbiri ardına saldırıya uğradı” denildi.

İsrail ordusu ateş açıldığını kabul etti, ancak bunun ‘teröristlere’ ve İsrailli yetkililere önceden bildirimde bulunmadan seyahat eden ve ışıklarını kapatan ‘şüpheli araçlara’ yönelik olduğunu iddia etti.

Ancak Filistin Kızılayı cumartesi günü, sağlık görevlilerinden birinin cep telefonunda bulunan bir video yayınladı. Videoda, amblemi açık, ışıkları yanan ambulansların yolda ilerlerken durdukları ve ağır silah seslerinin duyulduğu görülüyor.

Filistin Kızılayı, İsrail güçlerini sağlık görevlilerinin bedenlerine ‘öldürme kastıyla’ ateş açmakla suçladı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir pazartesi günü, operasyonla ilgili soruşturmanın ‘derinleştirilmesi’ talimatını verdi.

‘Dehşet verici bombardıman’

Münzir Abid, Tel es-Sultan'da tanık olduklarını şöyle anlattı: “İsrail tankları bölgeyi kuşattı, havada insansız hava araçları (İHA) vardı ve çok korkunç bir bombardıman sesi duydum. Yakınlarda korku içinde çığlık atan insanların sesleri de duyuluyordu. Ondan sonra bir subay geldi. Ellerimi çözdü, üzerime bir ceket ve pantolon giydirdi ve bana ‘Bize yardım etmek zorundasın’ dedi.”

uı8o9p0
Filistin Kızılayı, İsrail ordusunun ambulanslara açtığı ateş sonucu ölen 15 sağlık görevlisinin cesedini çıkardı. (AFP)

İsrail subayının isteğiyle yerinden edilmiş bir grup insana doğru yürüyen Abid ‘korkmasınlar diye’ kendini tanıtmış. “Çocuklar çığlık atıyordu ve ben onları sakinleştirmeye çalıştım” diyen Abid, İsrailli subayın isteği üzerine yerinden edilmiş kişilere iki kategoriye ayrılmalarını söylemiş: erkekler ve yaşlılar ile kadınlar ve çocuklar.

Abid daha sonra subaya kendisini serbest bırakıp bırakmayacaklarını sorduğunda şu cevabı almış: “Seni soruşturacağız ve dosyana bakacağız.”

Filistinli sağlık görevlisi Münzir Abid daha sonra serbest bırakıldı ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a geri döndü.