Arap dünyasında bir ilk: BAE, Uluslararası Uzay İstasyonu'na uzun süreli astronot gönderiyor

BAE'nin iki sene önce fırlattığı uzay aracı Hope, Mars'ın yörüngesine Şubat 2021'de girerek çalışmalarına başlamıştı

İlk kısmı 1998'de fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun maliyeti 150 milyar dolar (Reuters)
İlk kısmı 1998'de fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun maliyeti 150 milyar dolar (Reuters)
TT

Arap dünyasında bir ilk: BAE, Uluslararası Uzay İstasyonu'na uzun süreli astronot gönderiyor

İlk kısmı 1998'de fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun maliyeti 150 milyar dolar (Reuters)
İlk kısmı 1998'de fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu'nun maliyeti 150 milyar dolar (Reuters)

Uzay yarışında yerini sağlamlaştırmak isteyen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) uzun süreli astronot göndermek için Axiom Space'le sözleşti. 
Dün yapılan açıklamaya göre Axiom Space, NASA'yla anlaşmasıyla elde ettiği koltuğu BAE uzay ajansı Muhammed bin Raşid Uzay Merkezi'ne vermeye karar verdi. Böylece BAE'li bir astronot, SpaceX'in Crew-6 görevi kapsamında UUİ'ye gitmeye hazırlanıyor.
Petrol zengini ülke bir süredir uzay çalışmalarına önem veriyor. BAE'nin Temmuz 2020'de fırlattığı Hope (Umut) adlı uzay aracı, Mars'ın yörüngesine Şubat 2021'de girerek çalışmalarına başlamıştı.
BAE, 2024'e kadar Ay'a insansız bir uzay aracı da göndermeyi planlıyor.
Ortadoğu ülkesinin ilk astronotu Hazza el-Mansuri ayrıca UUİ'ye Eylül 2019'da gitmişti. Astronot 8 gün sonra Dünya'ya geri dönmüştü. Öte yandan Crew-6 görevinin yaklaşık 6 ay sürmesi bekleniyor.
NASA astronotu Stephen Bowen yöneteceği Crew-6 görevinde uzay ajansının bir diğer üyesi Warren Hoburg pilot olarak yer alacak. BAE'nin astronotu ve 4 kişilik mürettebatın son üyesinin kimliğiyse henüz açıklanmadı.
Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el-Maktum, "BAE gençliğiyle gurur duyuyorum" dedi.
ABD merkezli Axiom Space'in CEO'su Michael Suffredini de Muhammed bin Raşid Uzay Merkezi'yle anlaşmaktan "gurur duyduklarını" söyledi.
Öte yandan anlaşmanın şartları açıklanmadı.
Independent Türkçe, AFP, Space.com



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times