BAE'deki modern politikaların yaratıcısı: Muhammed bin Zayed kimdir?

Ülkesinin uluslararası ilişkilerinin güçlendirilmesinde ve aşırıcılıkla mücadelede rol oynadı.

Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan
Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan
TT

BAE'deki modern politikaların yaratıcısı: Muhammed bin Zayed kimdir?

Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan
Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al-Nahyan, abisi Şeyh Halife bin Zayed Al-Nahyan'ın ölümünün ardından BAE'nin yeni Devlet Başkanı seçildi. Muhammed bin Zayed, BAE'de modern politikaların yaratıcısı olarak kabul ediliyor.
BAE’nin çiçeği burnunda devlet başkanı son on yılın büyük bölümünde, ülkesinin bir temsilcisi olarak enerji, savunma, yatırım ve siyasi alanlarda müzakerelere öncülük etti. BAE’nin yeni lideri Şeyh Muhammed bin Zayed, dünya liderleriyle yaptığı görüşmeler yoluyla son yıllarda ülkesinin uluslararası ilişkilerini güçlendirmek için çalıştı.

Şeyh Muhammed bin Zayed, Birleşik Arap Emirlikleri'nin kurucusu Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan'ın en büyük oğlu Şeyh Halife bin Zayed Al Nahyan’ın kardeşidir. 11 Mart 1961'de doğdu ve 18 yaşına kadar Al Ayn ve Abu Dabi şehirlerinde eğitim gördü.
Askeri bir geçmişe sahip olan Şeyh Muhammed bin Zayed, 1979 yılında zırhlı kolordu, dikey havacılık, taktik havacılık ve paraşütçülük alanlarında Birleşik Krallık'taki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nde eğitim aldı. Ardından Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Şarika Emirliği'nde subay eğitim kursuna katıldı. BAE silahlı kuvvetlerinde, çeşitli görevlerde bulundu. Ardından, BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı olarak mevcut pozisyonuna ulaşana kadar birkaç üst düzey pozisyona yükseldi. Şeyh Muhammed bin Zayed ayrıca ülkede bir dizi siyasi, yasama ve ekonomik pozisyona sahiptir. Abu Dabi Emirliği'ndeki eğitim sistemini en iyi ve en prestijli uluslararası standartlara getirmek için çaba sarf etmesiyle tanınır. Abu Dabi Eğitim Konseyi başkanlığını üstlendiğinden beri eğitim kurumları ve uluslararası entelektüel merkezlerle ortaklıklar kurmak için çalışan BAE’nin yeni devlet başkanı, Abu Dabi'deki akademik kurumlarla stratejik ortak projelere katıldı.

Şeyh Muhammed bin Zayed, ülkenin siyasi, ekonomik ve eğitimsel stratejik planlarına katkıda bulundu. Petrolün dışında gelir kaynaklarını çeşitlendirerek doğrudan ekonomik kalkınma planları oluşturmaya çalıştı. Abu Dabi Emirliği'nin egemen fonunun ülkedeki çeşitli kalkınma sektörlerini yaratmadaki rolünün güçlendirilmesine önemli ölçüde katkıda bulundu. Emirliğin ihtiyaçları doğrultusunda küresel yatırım sektöründe önemli rol oynadı.
Çeşitli ülkeler, mezhepler ve dinler arasında ülkesinde hoşgörünün rolünü güçlendirmek için çalışan Zayed, 2016 yılında Papa Francis'i ziyaret etti. Ayrıca Şubat 2019'da BAE ziyaretinde Papa Francis'i karşıladı. Bu, Arap Yarımadası'na ‘ilk Papa ziyareti’ olarak kayıtlara geçti. Aşırılıkla mücadelede bölgesel ve küresel çabalara katkıda bulundu. İsrail ile barış anlaşmasının imzalanmasında ilk Körfez ülkesi olarak BAE önemli bir taraf olmuştu.



Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
TT

Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)

Suudi Arabistan, uzun yıllar boyunca ulusal enerji karışımının önemli bir parçası olarak geleneksel enerji kaynaklarına bel bağladı. Bu bağımlılık büyük miktarlarda fosil yakıt tüketimine ve karbon emisyonlarının artmasına neden oldu. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisi alanında geniş doğal kaynaklara sahip olsa da, bu yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar olması gerektiği kadar kapsamlı değildi.

Vizyon 2030'un hayata geçirilmesiyle birlikte bu alanda bir değişim başladı; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve karbon emisyonlarının azaltılmasının temel stratejik boyutlarından biri haline geldi. Bu doğrultuda, Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, ulusal enerji karışımının çeşitlendirilmesini hızlandırmak için Ulusal Yenilenebilir Enerji Programı ve İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Yenilenebilir Enerji Girişimi başlatıldı.

Bu girişimler kapsamında yenilenebilir enerji sektöründe birçok başarı elde edildi. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretiminde rekor düzeyde düşük maliyete ulaştı. Ayrıca hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini harekete geçirmek ve düşük karbonlu enerjiye geçişi desteklemek için adımlar atmaya başladı.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini etkinleştirmek ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi desteklemek için pratik adımlar atmaya başladı. Tüm bu çabalar, gelecek nesiller için enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı ve yeşil ve müreffeh bir ekonominin inşasını desteklemeyi amaçlıyor.

Enerji depolama alanında Suudi Arabistan, 26 gigawatt (GW) depolama kapasitesi sağlayan mevcut projeler ve 2030 yılına kadar 48 GW hedefi ile en büyük on küresel pazardan biri. Ayrıca, 2 bin megawatt saat (MWh) kapasite ve 488 gelişmiş batarya konteyneri ile Ortadoğu ve Afrika'daki en büyük enerji depolama projelerinden biri olan Bisha Enerji Depolama Projesi'nin lansmanı yapıldı.

dfgthy
Bisha Enerji Depolama Projesi (SPA)

Suudi Arabistan, doğu bölgesinde iki konvansiyonel olmayan petrol sahası ve rezervuarının keşfedilmesiyle konvansiyonel enerji sektöründe de başarılar elde etti ve Krallığın dünya çapında önemli bir enerji kaynağı olarak konumunu güçlendirdi. Bu yeni sahalar ve rezervuarlar günde 11 bin 437 varil Arap petrolü ve günde 9,39 milyon standart fit küp ilişkili gaz üretiyor. Ayrıca Rubülhali Çölü’nde günde 140 varil kondensat ve günde 19,5 milyon standart fit küp ilişkili gaz üreten iki doğal gaz sahası ve rezervuarı keşfedildi.