Ukrayna: Rus kuşatmasındaki Azovstal’dan 264 Ukrayna askeri değişim anlaşmasıyla tahliye edildi

Azovstal tesisinden tahliye edilen yaralı bir Ukraynalı asker Novoazovsk'a geldi (Reuters)
Azovstal tesisinden tahliye edilen yaralı bir Ukraynalı asker Novoazovsk'a geldi (Reuters)
TT

Ukrayna: Rus kuşatmasındaki Azovstal’dan 264 Ukrayna askeri değişim anlaşmasıyla tahliye edildi

Azovstal tesisinden tahliye edilen yaralı bir Ukraynalı asker Novoazovsk'a geldi (Reuters)
Azovstal tesisinden tahliye edilen yaralı bir Ukraynalı asker Novoazovsk'a geldi (Reuters)

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, Mariupol’de Rus kuşatmasındaki Azovstal Fabrikası’ndan 53’ü ağır yaralı olmak üzere toplam 264 askerin tahliye edildiğini duyurdu
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığının açıklamasında, Mariupol'deki garnizonun belirlenen savaş görevini tamamladığı ve yüksek askeri komutanlığın Azovstal Metalürji Fabrikası’nda bulunan askeri birliklerin komutanlarına personelin hayatını kurtarmalarını emrettiği ifade edildi.

Rus askerleri tarafından kuşatılan fabrikanın sahasındaki askerlerin kurtarılması için operasyonun sürdüğü kaydedilen açıklamada, “Ağır yaralı 53 askerin tahliyesi başladı ve Novoazovsk şehrindeki hastaneye götürüldüler. Diğer 211 asker, değişim prosedürüyle Ukrayna ordusunun kontrolündeki bölgeye gönderilmek üzere Olenevka’ya tahliye edildi.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Azovstal’da kalan askerleri kurtarmaya yönelik çalışmaların devam ettiği aktarıldı.

Zelenskiy: “Ukrayna’nın canlı Ukraynalı kahramanlara ihtiyacı var”
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy video yoluyla halka hitabında Azovstal’daki askerlerin çıkarılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ülkesini ve insanlarını korumak için yine zor bir günün geçtiğine dikkatİ çeken Zelenskiy, Ukrayna ordusu, istihbaratı, müzakere heyeti, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü sayesinde Azovstal’daki askerlerin hayatlarını kurtarabileceklerini umduğunu dile getirdi.
Ukraynalı askerlerin evlerine dönmesi için çalışmaya ve zamana ihtiyaç olduğunu kaydeden Zelenskiy, “Şunu vurgulamak istiyorum: Ukrayna’nın canlı Ukraynalı kahramanlara ihtiyacı var. Bu bizim ilkemizdir. Bu sözleri mantıklı herkesin anlayacağını düşünüyorum.” diye konuştu.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP