Mısır, İngiltere’nin İhvan’ı baskılayacak tedbirler almasını bekliyor

Mısır Müftüsü Dr. Şevki Allam İngiltere’deki Avam Kamarası’nda İhvan örgütünün radikal yapısını anlattı.

Mısır Müftüsü, İngiltere Parlamentosu’nun iki kanadı, Avam ve Lordlar Kamarasında konuşurken (Mısır Fetva Kurumu)
Mısır Müftüsü, İngiltere Parlamentosu’nun iki kanadı, Avam ve Lordlar Kamarasında konuşurken (Mısır Fetva Kurumu)
TT

Mısır, İngiltere’nin İhvan’ı baskılayacak tedbirler almasını bekliyor

Mısır Müftüsü, İngiltere Parlamentosu’nun iki kanadı, Avam ve Lordlar Kamarasında konuşurken (Mısır Fetva Kurumu)
Mısır Müftüsü, İngiltere Parlamentosu’nun iki kanadı, Avam ve Lordlar Kamarasında konuşurken (Mısır Fetva Kurumu)

Mısır Müftüsü Dr. Şevki Allam’ın İngiltere’deki Avam Kamarası’na gerçekleştirdiği dikkat çekici ziyaret ve burada (Mısır makamlarının terör örgütü kabul ettiği) İhvan örgütünün radikal yapısı hakkında yaptığı konuşmanın ardından, Mısır Daru’l İfta (Fetva Kurumu) yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, Londra’nın ‘yakın zamanda İhvan’ı baskılamaya ve yasaklamaya yönelik hukuki tedbirler almasını’ beklediklerini ifade ettiler.
Mısır Müftüsü Danışmanı Dr. İbrahim Necm önceki gün yaptığı açıklamada, Allam’ın ziyareti sırasında Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası üyelerine dağıtılan raporun ‘terör örgütünün kanlı yapısını herkese gösterdiğini’ söyledi. Necm, “Yakın zamanda örgütü baskılamaya ve yasaklamaya yönelik hukuki tedbirlerin alınmasını bekliyoruz” dedi.
Necm, konuşmasının devamında, “İhvan terör örgütü, kendisinin radikal fikirlerini reddeden dini kurumları karalamaya çalışıyor. Zira örgüt, köklü bir tarihe ve tüm dünya ülkeleri ve halklarının saygı ve takdirini kazanan büyük bir role sahip olan Mısır’ın sembollerini ve kurumlarını karalamak adına yurtiçi ve yurtdışındaki tüm imkan ve kadrolarını ve medya borazanlarını seferber ediyor” ifadelerini kullandı.
Mısır Müftüsü Allam’ın İngiltere Parlamentosu’nu ziyareti sırasında, parlamenterlere İngilizce hazırlanan ve belgelendirilmiş bir rapor dağıtıldı. Mısır makamlarının açıklamasına göre, rapor ‘İhvan’ın doğuşundan itibaren izlediği metodu ve terör örgütleriyle ilişkisini ortaya koyuyor’. Raporda ayrıca ‘örgütün terör ve şiddet yöntemini benimsediği’ ifade ediliyor.
Necm, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“İhvan terör örgütüne bağlı medya platformları, Mısır Müftüsü’nün İngiltere ziyaretinin üstün başarısı sebebiyle bir çeşit hayal kırıklığı yaşıyor. Bu durum, örgütün ideolojik yapısındaki kusurun dünyaya ifşa edilmesinin ışığında, İhvan örgütünün güvenirliğini kaybettiğini gösteriyor. Çünkü örgüt toplumların istikrarını istemiyor aksine küresel güvenlik ve barış için büyük bir tehdit arz ediyor. Örgütün çeşitli dillerde yayın yapan medya borazanları, Mısır devletinin sembollerini ve kurumlarını karalamaya yönelik sistematik bir kampanya başlattı. Örgüt, bölgesel ve küresel mahfillerde yaydığı söylentileri ve yalanları içeren çeşitli haber ve raporlar yayınlayarak bunlara zarar verdi. Bu karalama kampanyası büyük ölçüde kurumların ulusal imajına, milli rolüne ve öz kapasitelerine zarar veren söylentilere dayanıyor. Bu söylentiler, örgüte ve onun çok sayıda şiddet eylemine ve kanların dökülmesine yol açan radikal metoduna karşı ve düşman olan dini kurumların siyasallaştığını iddia ediyor.”
Allam’ın İngiliz parlamenterlere sunduğu raporda, “İhvan örgütü iki yüzlü bir şekilde çalışıyordu. Kamuoyunun gördüğü yüzde İhvan kendini sosyal reformcu ve bir muhalefet gücü gibi sunuyordu. Diğer yüzü ise İhvan’ın terör eylemleri ve suikastları düzenlemekten sorumlu gizli servis kurmasıydı. İhvan’ın şiddet metodu ve kökleri, örgütünü bir reform hareketi gibi sunan kurucu Hasan el-Benna’dan beri vardı. İhvan daha sonraları şiddete başladı ve buna şeriatı uygulama bahanesiyle dini bir kılıf uydurdu” ifadeleri kullanılıyor.



Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyuldu

Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyuldu

Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Resmi Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), bugün Şam'ın Mezze bölgesi yakınlarında bir patlama sesi duyulduğunu ve patlamanın niteliğinin araştırıldığını bildirdi.


Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemleri

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
TT

Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemleri

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)

Libya’nın başkenti Trablus, Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) karşı öfkeli protestoların yeniden alevlenmesiyle bir kez daha gergin bir gece yaşadı. Protestolara, ‘Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birlikler’ olarak bilinen grupların da destek vermesiyle talepler, hükümetin görevden alınması çağrısının ötesine geçerek, yıllardır siyasi bölünmüşlük altında bulunan ülkedeki tüm ‘siyasi oluşumların’ düşürülmesi isteğine dönüştü.

Görgü tanıkları ve yerel medya kaynaklarına göre, cumartesi akşamı Trablus’ta Abdulhamid Dibeybe hükümetini protesto eden göstericiler otoyolu ve sahil yolunu kapattı. Başkentin merkezinde lastikler ateşe verilirken, birçok mahallede gece saatlerinde düzenlenen gösterilerde yolsuzluğun yaygınlaşması, hizmetlerdeki aksaklıklar ve yaşam koşullarındaki kötüleşme protesto edildi.

Libyalı diplomat Muhammed Halife el-Akrut, yolların kesildiği, lastiklerin yakıldığı, trafik akışında ciddi aksamalar yaşandığı ve yoğun sıkışıklık nedeniyle çok sayıda aracın birbirine çarptığı bir tabloya dikkat çekti.

Trablus’ta cuma günü düzenlenen benzer gösterilerin ardından protestolar ikinci gününe girerken, Misrata ve Zaviye kentlerinde de eş zamanlı eylemler yapıldı. Göstericiler, ekonomi, hizmet ve güvenlik koşullarındaki kötüleşmeyi protesto ederek geçiş sürecinin sona erdirilmesini talep etti.

Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, ‘halk ayaklanması’ olarak niteledikleri eylemlere tam destek verdiklerini açıkladı. Açıklamada, ‘ülkenin çektiği acılardan sorumlu tüm siyasi oluşumların devrilmesi’ çağrısı yapılırken, Libyalılar sokağa çıkmaya davet edildi. Ayrıca Misrata’daki askeri kurumlara, protestocuların yanında yer alma çağrısında bulunuldu.

Açıklamada geçen ‘siyasi oluşumlar’ ifadesinin, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi’nin (DYK) yanı sıra Trablus’taki UBH ve ülkenin doğusunda parlamento tarafından görevlendirilen hükümeti de kapsadığı değerlendiriliyor.

Devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, yayımladıkları bir başka açıklamada, Libya Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam Zubi ile aralarına mesafe koyarak, kendilerini temsil etmediğini ve ‘devrimcilerin haklarını savunma’ konusunda kayda değer bir rol üstlenmediğini belirtti. Ayrıca, geçtiğimiz salı günü Türkiye’nin başkenti Ankara’dan havalandıktan kısa süre sonra düşen ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bazı askeri yetkililerin hayatını kaybettiği uçak kazasına ilişkin tutumunu eleştirerek sessiz kalmasını kınadı.

Açıklamada, UBH’nin olaya ilişkin resmi bir taziye mesajı ya da kazanın koşullarını açıklayan bir basın toplantısı düzenlememesi ‘zayıf’ bir tutum olarak nitelendirildi; bunun askeri kuruma ve devrimcilerin fedakârlıklarına bir hakaret olduğu savunuldu.

Misrata Devrimci Tugayları, Libya’nın batısındaki en büyük ve en güçlü örgütlü askeri güçler arasında yer alıyor. Bu yapı, 17 Şubat 2011 devrimi sırasında ortaya çıkmasının ardından, özellikle Misrata, Sirte ve Trablus cephelerinde yürüttüğü operasyonlarla eski lider Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinde kilit rol oynamıştı.

zxscdfrgt
Bingazi'deki Libya Temsilciler Meclisi (TM) oturumundan (TM Medya Ofisi)

Bu oluşumlar, izleyen yıllar boyunca savaşçı örgütlenmeleri, silahlanmaları ve geniş toplumsal tabanlarına dayanarak Misrata’da ve kent dışında kayda değer bir askerî nüfuzu elinde tutmayı sürdürdü. Ayrıca devletin çeşitli askeri kilit noktalarında da varlık gösterdiler.

Öte yandan ülkenin batısındaki el-Esabia kentinde esrarengiz yangınlar yeniden çıktı. Kentte yaklaşık üç eş zamanlı yangın meydana gelirken, 19 Şubat’ta yaşanan ve onlarca, hatta yüzlerce evin yanmasına yol açtığı belirtilen yangınlar zinciri yeniden gündeme geldi.

El-Esabia Belediyesi, sınırlı imkânlar nedeniyle ekiplerin kapasitesini artırmak amacıyla ek bir itfaiye aracı ve bir ambulans tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Libya resmi haber ajansı LANA’dan aktardığına göre el-Esabia Belediyesi Basın Ofisi Müdürü Sıddık el-Mukattef, yetkili kurumlara acil destek çağrısı yaptı.

El-Mukattef, yangınların nedenlerinin ‘halen bilinmediğini’ belirterek, özellikle şubat ayından bu yana mayısta verilen kısa bir aranın ardından olayların tekrar etmesi nedeniyle takibin artırılması ve halkın korunmasına yönelik önlemler alınması çağrısında bulundu.

Ülkenin doğusunda ise Bingazi’de pazartesi ve salı günleri yapılması planlanan TM oturumunun gündemine ilişkin sessizlik hâkim. Oturumda üç ana dosyanın ele alınmasının beklendiği belirtiliyor. Bunlar arasında Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in idari atamalara ilişkin adaylıklarının onaylanması, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) maaş çizelgesinde değişikliğe gidilmesi ve TM için yeni bir yönetim yapısının yeniden seçilmesi yer alıyor.


Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedi

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
TT

Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedi

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Lübnan hükümetine, silahların münhasıran devletin elinde olması gerektiğini öngören ‘silahların münhasır kontrolü’ konusunu ertelemesi çağrısında bulunarak, bunu ‘İsrail'in devam eden saldırıları ışığında mantıksız’ olarak nitelendirdi.

Kasım, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının, bu aşamada ‘silahların devletle sınırlandırılması’ olarak adlandırılsa da, bir Amerikan-İsrail projesi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri, bu projenin ‘Lübnan'ın askeri kapasitesini sona erdirmek ve Lübnan halkının dengeli bir kesimini vurmak’ amacını taşıdığını da sözlerine ekledi. Hükümetin karşılığında hiçbir şey almadan gereksiz tavizler verdiğini, İsrail'in ise hiçbir anlaşmaya bağlı kalmadığını vurguladı.

Şeyh Kasım, Hizbullah’ın etkinliğinde yaptığı konuşmada, ülkenin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, ‘şu anda önerilen planların yeniden gözden geçirilmesi’ çağrısında bulundu. Direnişin anlaşmaya devletten daha fazla bağlı olduğunu vurgulayan Şeyh Kasım, İsrail'in anlaşmaları ihlal etmeye devam ettiğini belirtti.