Hizbullah, yerel güvenlik grupları üzerinden Suriye’nin Süveyda kentinde yayılıyor

Mayıs 2016’da Suriye’de öldürülen Hizbullah yöneticisi Mustafa Bedreddin için cuma günü Beyrut’un bir banliyösünde düzenlenen anma törenine katılan Hizbullah destekçileri (EPA)
Mayıs 2016’da Suriye’de öldürülen Hizbullah yöneticisi Mustafa Bedreddin için cuma günü Beyrut’un bir banliyösünde düzenlenen anma törenine katılan Hizbullah destekçileri (EPA)
TT

Hizbullah, yerel güvenlik grupları üzerinden Suriye’nin Süveyda kentinde yayılıyor

Mayıs 2016’da Suriye’de öldürülen Hizbullah yöneticisi Mustafa Bedreddin için cuma günü Beyrut’un bir banliyösünde düzenlenen anma törenine katılan Hizbullah destekçileri (EPA)
Mayıs 2016’da Suriye’de öldürülen Hizbullah yöneticisi Mustafa Bedreddin için cuma günü Beyrut’un bir banliyösünde düzenlenen anma törenine katılan Hizbullah destekçileri (EPA)

Suriye’nin güney bölgesinde 2018’de yapılan uzlaşma anlaşmalarından sonra bölgedeki yerel silahlı gruplar Suriye rejimi, Rusya ve İran tarafından yeniden şekillendiriliyor. Bu kapsamda, Lübnan Hizbullahı yerel güvenlik grupları üzerinden Süveyda kentinde yayılmaya çalışıyor.
"Süveyda 24" adlı yerel haber ağının Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Riyan Maruf, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Lübnan’ın doğusundaki Baalbek bölgesinden Lübnanlı vatandaşların da içinde yer aldığı Hizbullah milislerine bağlı bir grubun üyelerinin son dönemde Suriye’nin güneyindeki Süveyda kentinde Suriye güvenlik kimliği taşıyan silahlı grupların yanında konuşlandığını, yerel silahlı grupların üyelerine çeşitli eğitimler verdiğini aktardı. Maruf, Hizbullah unsurlarının başta Süveyda-Şam yolu üzerindeki beldeler olmak üzere Süveyda’nın kuzeyindeki birçok bölgede görüldüklerine dikkat çekti.
Maruf, captagon hapları üreten küçük bir imalathanenin yaklaşık 75 bin ila 100 bin dolar maliyetle Humus’tan Süveyda’ya taşındığını ve Lübnanlı grupların işlettiği bu imalathanenin üretime başladığını belirtti.
Maruf, Hizbullah milislerinin yanına konuşlandığı ve eğittiği yerel silahlı grupların üyelerinin Süveyda sakinlerinden oluştuğunu, bu grupların Suriye güvenlik teşkilatlarıyla çalıştığını, sahip oldukları karargahların kontrol noktaları, hendekler ve toprak bariyerlerle korunduğunu ve ayrıca hapishaneye benzer bir gözaltı merkezlerinin olduğunu söyledi.
Bu gruplar bölgede rutin bir şekilde devriye geziyor. Yüzleri maskeli olan bu grupların unsurları tek tip üniforma giyiyor ve aylık maaş alıyor. Bu durum açık bir biçimde bu gruplara eğitim verildiğini ve finansman sağlandığını gösteriyor. Finansman kaynaklarının genelde bu grupların kendi faaliyetlerinden elde edildiği tahmin ediliyor. Bu kaynaklar ise uyuşturucu kaçakçılığı güzergahlarının korunması, uyuşturucu maddelerinin yerel üretimi ve bölgede satılması gibi yasa dışı yollara dayanıyor.
Suriye rejimine bağlı güvenlik teşkilatlarının 2018’den bu yana Süveyda sakinlerinden çok sayıda kişiyi kendi tarafına çektiğine işaret eden Riyan Maruf, bu teşkilatların, bir silahlı gruba sahip olan veya emri altında birkaç unsuru olan kişilerin istemeleri halinde geçmişlerine ve kötü bir imaja sahip olup olmadıklarına bakmaksızın onları askere aldığını kaydetti.
Nitekim güvenlik teşkilatları bu amaçla söz konusu gruplarla uzlaşma anlaşmaları imzalayıp onlara toplum içinde ayrıcalıklı bir statü tanıyarak onların bağlılıklarını kazanıyor. Rejimin istihbarat birimleri bu grupların arabulucu olduğu durumlarda elindeki tutukluları serbest bırakma stratejisi izleyerek, bu grupların halkın güvenini kazanmalarına ve toplum içindeki konumlarının güçlenmesine yardımcı oluyor. Bu güvenlik politikası sonucunda, istihbarat birimleriyle çalışan ve bu birimlerin muhalifleri kaçırma ve hakkında mahkeme kararı olanları tutuklama gibi talimatlarını yerine getiren söz konusu gruplar güçlendi. Nitekim artık ceza alma endişesi taşımayan bu gruplar, uyuşturucu kaçakçılık güzergahlarını kontrol etme ve Lübnan’dan getirilen çalıntı otomobilleri Süveyda’da satma gibi birtakım suçlar işliyor ve sorumsuz davranışlar sergiliyor.
Bu sistematik politikanın arkasında İran ve Hizbullah’ın olduğu görülüyor. Söz konusu grupların İran ve Hizbullah’ın planlarını, Suriye rejiminden habersiz bir şekilde mi yoksa bilgisi dahilinde mi hayata geçirdikleri bilinmiyor. İran ve Hizbullah Suriye’de etkili bir otorite. Rejime bağlı güvenlik teşkilatlarıyla çalışan yerel silahlı gruplar da bölgede etki sahibi. Dolayısıyla iki taraf birbiriyle çıkar odaklı iş yapıyor.
Hizbullah yerel gruplar üzerinden bir yandan Suriye’nin güneyindeki kaçakçılık güzergahlarını koruyup yönetirken, diğer yandan perde arkasında kalarak kendi gündemlerini hayata geçiriyor. Buna karşılık söz konusu gruplar da Hizbullah ve İran’a bağlılık göstererek kendilerini Suriye güvenlik güçlerine karşı güvence altında alıyor.
Hizbullah’ın daha önce Süveyda’nın uzak mahallelerinde ve özellikle kentin batı ve doğu kırsallarında karargahları bulunuyordu. Suriye’nin güneyinde 2018’de yapılan uzlaşma anlaşmalarının ardından bu karargahlardan çekildi. Hizbullah bunun ardından Süveyda’daki Ulusal Savunma milislerinin de aralarında bulunduğu yerel silahlı gruplarına ve son dönemde de Suriye güvenlik teşkilatlarına bağlı yerel güvenlik gruplarına lojistik destek sunarak onların bağlılıklarını kazanma politikası izlemeye başladı.



Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
TT

Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)

Küresel enerji sektöründeki dönüşümler devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ABD için karmaşık ama stratejik bir yatırım fırsatı oluşturuyor. Bağdat ile Erbil arasında devam eden gerginliklere rağmen, ABD'nin müdahalesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir, ekonomik reformları yönlendirebilir ve istikrarı bozan güçlerle mücadele edebilir. Ancak enerji sektörü uzmanları ve ilgililer, bunun ‘yasal ve güvenlikle ilgili zorlukların hassas bir şekilde yönetilmesine’ bağlı olduğunu belirtiyor.

Bağdat ile Erbil arasındaki durum şu anda ne?

Son haftalarda Bağdat'taki federal hükümet ile IKBY arasındaki gerginlikler arttı. İran'a sadık ve Bağdat'taki iktidar koalisyonu Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın gruplar tarafından gerçekleştirildiği yaygın olarak kabul edilen bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısı, Tavke, Pişhabur, Ayn Sifni, Hor Mala ve Sarsing gibi önemli petrol sahalarını hedef aldı. Bu saldırılar, günlük 200 bin varil üretimde geçici bir duraklamaya neden oldu ve raporlara göre Amerikan şirketlerinin yönettiği varlıklara zarar verdi.

Söz konusu gerilim, operasyonel etkisinin yanı sıra, bu hayati sektörle ilgilenenlere göre ‘IKBY bölgesindeki enerji sektörünün stratejik kırılganlığını’ da ortaya çıkardı.

Bağdat ve Erbil, üretimi ve boru hatları üzerinden nakliyatı aksatan yasal anlaşmazlıklar yaşıyor. Taraflar arasındaki değişken durum, büyük dalgalanmaların yaşandığı bölgede ciddi ekonomik istikrarsızlığa ve büyük gelir kayıplarına neden oldu. Bu durum, anayasal yetki, gelirlerin kontrolü ve egemenlik konusunda derin ve süregelen anlaşmazlıkları ortaya çıkardı.

Bununla birlikte, Bağdat ve Erbil arasında yakın zamanda varılan bir çerçeve anlaşması, bu karmaşıklıkları çözmek için yeni bir yol haritası çiziyor gibi görünüyor.

Bu anlaşmazlığın özünde, IKBY'nin kaynaklarını bağımsız olarak kullanma ve petrol ve gaz sözleşmeleri imzalama hakkına sahip olup olmadığına dair anayasal bir ihtilaf yatıyor.

bghyjukı
Irak'ın Duhok vilayetinde meydana gelen İHA saldırısının ardından bir güvenlik görevlisi petrol sahasının önünden geçiyor. (Reuters)

15 Şubat 2022'de Irak Federal Yüksek Mahkemesi, IKBY hükümeti tarafından çıkarılan 2007 tarihli petrol ve gaz yasasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Bu karar, IKBY’nin petrol ihracatını yönetme ve uluslararası şirketlerle sözleşmeler imzalama yetkisini fiilen geçersiz kıldı ve Bağdat'a bu sözleşmeleri iptal etme ve petrol kaynaklarını kontrol etme hakkı verdi. Ancak Bağdat Ticaret Mahkemesi 2025 yılının başlarında bu kararı iptal etti ve uluslararası petrol şirketlerinin sözleşmelerini yeniden tanıdı, böylece bu şirketlerin varlığı ve faaliyetleri yasal ve uygulanabilir hale geldi.

IKBY'nin kaynakları

IKBY’nin rezervleri 45 milyar varilden fazla petrol ve henüz tam olarak kullanılmamış büyük miktarda doğal gaz olarak tahmin ediliyor. 2025 yılında Amerikan şirketleri ile IKBY arasında imzalanan gaz anlaşmaları, projelerin ömrü boyunca toplam 110 milyar dolarlık gelir elde edilebileceğini gösteriyor. Bu projeler, ülkede devam eden elektrik krizini hafifletmek için yeterli gaz arzını sağlamada önemli bir rol oynuyor.

Iraklı ekonomistlerin tahminlerine göre, IKBY ve Irak'ın geri kalanının ihtiyaçları karşılandıktan sonra, gaz fazlası, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir ortamda, Rus enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışan Avrupa pazarlarına ihraç edilebilir.

Resmi verilere göre IKBY'deki enerji sektörü, farklı düzeylerde jeopolitik karmaşıklık ve genişleme hazırlığı ile olgunlaşmış sahalar ve yüksek potansiyele sahip umut vaat eden bloklardan oluşan çeşitli bir karışım sunabilir. Petrol ve gaz sahalarının değerlendirilmesi, keşfi ve üretimi devam ederken, araştırmalar bu sahaların mineral bileşimleri ve üretim özellikleri açısından farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bazı keşfedilen sahalar yüksek kükürtlü doğal gaz içeriyor ve bu da korozyon, sağlık ve çevre riskleri gibi zorluklar yaratıyor. Uzmanlara göre, diğer sahalar ise daha düşük kükürt oranlarına sahip daha yüksek kaliteli gaz sağlıyor.

Halen erken geliştirme aşamasında olan umut vaat eden sahalardan ikisi, kullanılmamış kaynakların hacmi ve kalitesi açısından güçlü göstergeler sergileyen Topkhana ve Kurdemir sahalarıdır.

sdfrgthy
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye vilayetindeki Kormor Gaz Sahası (Reuters)

Bu projeler, benzer fırsatlardan yararlanmak isteyen birçok Amerikan şirketinin büyük ilgisini çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, bu petrol ve gaz zengini sahaların hem IKBY hem de Irak için stratejik varlıklar olduğunu ve enerji bağımsızlığını güçlendirmeye katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurarak, bu projelere ilgi ve destek gösteriyor.

Amerikan yatırımının etkisi

Uzmanlar, açık bir yasal ortam ve bilinen bir vergi sistemi altında istikrarlı petrol ve gaz üretiminin ekonomik piyasaların ve siyasi yapıların istikrarına yol açtığı konusunda hemfikir. Amerikan sermayesinin rolü, hidrokarbon kaynaklarının sağlanmasıyla sınırlı kalmayıp, boru hatlarının modernizasyonu, elektrik üretimi, dijital izleme sistemleri ve işgücünün becerilerinin geliştirilmesi gibi katlanarak artan etkilerle de devam ediyor.

Ancak jeopolitik boyut, Amerikan stratejik yatırımının Irak'taki İran ve Türkiye etkisini dengelemeye katkıda bulunmasıdır. Bu, Irak'ın bölgesel rolünü belirleyen ana faktör olarak yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.

Washington, ekonomik diplomasiyi kullanarak ve ekonomik iş birliğini pekiştirerek bölünmeye açık bir bölgede istikrarı sağlayabilir. Geniş bir uzman kitlesi, ‘Amerikan-Kürt modelinin başarısının, IKBY bölgesi ve Irak'ın tamamında inşaat, lojistik hizmetler ve teknoloji gibi diğer sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik eden bir pilot model oluşturduğunu’ vurguluyor.