Libya'nın başkenti Trablus’ta iki silahlı grup arasında çatışma çıktı

Trablus'taki Dibeybe hükümetine bağlı güçler (Arşiv - AP)
Trablus'taki Dibeybe hükümetine bağlı güçler (Arşiv - AP)
TT

Libya'nın başkenti Trablus’ta iki silahlı grup arasında çatışma çıktı

Trablus'taki Dibeybe hükümetine bağlı güçler (Arşiv - AP)
Trablus'taki Dibeybe hükümetine bağlı güçler (Arşiv - AP)

Libya’nın batısında varlık gösteren iki silahlı grup arasında, başkent Trablus’un Suk Sulesa bölgesinde çatışma meydana geldi.
Ülke yerel medyasına yansıyan görüntülere göre, çatışma nedeniyle başkentin sahil yolu uzun süre trafiğe kapandı. Bu bölgelerdeki kadın ve çocuklar arasında panik yaşandı.
Bazı kaynaklar, Trablus’un Şehitler Meydanı’na çıkan en önemli caddesi Ömer Muhtar’da da çatışma yaşandığını aktardı.
Trablus merkezli February TV kanalı, Savunma Bakanlığına bağlı 444 Tugayı’nın, duruma müdahale etmek ve bölgede mahsur kalan aileleri çıkarmak için çatışmaların yaşandığı Suk Sulesa bölgesine doğru hareket ettiğini duyurdu.
Bazı kaynaklar çatışmalarda bir kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor.
Libya hükümeti ve resmi makamlardan ise gelişmelere ilişkin açıklama yapılmadı.

Başağa ve Dibeybe hükümetleri
Libya'da devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin planlandığı gibi 24 Aralık 2021'de yapılamaması üzerine Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı Başbakan seçmişti.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak, görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini açıklamıştı.
Başağa 17 Mayıs’ta Trablus’ta sürpriz bir şekilde gelmiş, ancak başkentte yaşanan silahlı çatışmalar nedeniyle kentten aynı gün ayrılmak zorunda kalmıştı. Ülkede Dibeybe ve Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum Libya'nın yeniden şiddet sarmalına sürüklenmesi endişelerini artırıyor.



Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Hamas'tan bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Gazze Şeridi'ni işgal etme planı bir pazarlık kozu

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazını inceleyen Filistinliler (AFP)

Hamas'tan bir kaynak, İsrail tarafının ortaya koyduğu ‘Gazze Şeridi'ni işgal etme’ planının, müzakere masasında taviz koparmak için bir pazarlık kozu olduğunu söyledi.

Kaynak dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonun genişletilmesinin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu planı müzakere için bir baskı aracı olarak kullanma kararlılığını yansıttığını belirtti.

Kaynak, Netanyahu'nun kendisine sağlam siyasi kazançlar sağlamayan geçici bir ateşkes yerine sahada gerilimi artırmayı tercih ettiğini düşünüyor.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e atıfta bulunan kaynak, “Netanyahu ve Ben-Gvir ile Smotrich liderliğindeki sağcı hükümeti, özellikle İsrail toplumundaki güven krizi ve derin bölünmelerin gölgesinde, savaşın devamını iç siyasi kaldıraç olarak görüyor” dedi.

Kaynak, İsrail'in sahada herhangi bir ilerleme kaydetmesinin daha fazla yıpranma, daha derin güvenlik açıkları ve muhtemelen daha fazla asker veya esir kaybıyla karşılanacağını vurguladı.

İsrail medyasına göre, güvenlik kabinesi dün Binyamin Netanyahu başkanlığında toplanarak işgal planını görüştü. Salı günkü toplantıda, iç anlaşmazlıklar ve Aralık 2023 ve Ocak 2025'te yapılan iki ateşkesin ardından üçüncü bir ateşkes için yürütülen müzakerelerin çıkmaza girmesi nedeniyle bu konu karara bağlanamamıştı.

Haaretz gazetesi, “Netanyahu bu planla akıntıya karşı yüzüyor ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin ve askerlerin hayatlarını feda ediyor” diye yazdı.

Gazete, bir hükümet yetkilisinin “Birçok kişi, Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidinin sadece bir taktik ve baskı girişimi olduğunu düşünüyor” dediğini aktardı. Yetkili, ‘Netanyahu'nun Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'i görevden almayacağını ve dünkü toplantıda kararlılık göstermek için sınırlı bir askeri operasyon üzerinde anlaşabileceklerini’ belirtti.

İsrail ordusu şu anda Gazze Şeridi'nin yüzde 75'ini kontrol ettiğini söylese de, üç İsrailli yetkili Reuters'a verdikleri demeçte, Zamir'in Netanyahu'nun geri kalan bölümü işgal etme önerisine karşı çıktığını söyledi. Dördüncü bir yetkili ise Netanyahu'nun ‘Hamas'a baskı yapmak’ amacıyla Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları genişletmeyi planladığını söyledi.

Toplantının sonuçlarına ilişkin tartışma, ABD Başkanı Donald Trump'ın gazetecilere, İsrail'in planlarından haberi olmadığını, ancak Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeye ilişkin herhangi bir kararın ‘İsrail'e ait’ olduğunu söylemesinin ardından geldi. Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD'nin Gazze Şeridi'nin işgaline yeşil ışık yaktığını bildirdi.