Suudi Arabistan’da koronavirüse yakalanan hacılar için ayrı çadırlar tahsis edildi

Malezyalı hacı adayları Medine Havalimanı'na vardı. (Şarku’l Avsat)
Malezyalı hacı adayları Medine Havalimanı'na vardı. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’da koronavirüse yakalanan hacılar için ayrı çadırlar tahsis edildi

Malezyalı hacı adayları Medine Havalimanı'na vardı. (Şarku’l Avsat)
Malezyalı hacı adayları Medine Havalimanı'na vardı. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Yardımcısı Dr. Abdulfettah Meşşat, bu yıl koronavirüse yakalanan hacıların ayrı çadırlarda izole edileceğini, hizmet sağlayıcı şirketlerin söz konusu prosedür için belli sayıda çadır tahsis ettiğini bildirdi. Ancak hacıların aşı ve sağlık konularındaki bilinç ve farkındalığı dolayısıyla bu işleme ihtiyacın kalmayabileceğini vurguladı.  
Şarku’l Avsat’a konuşan Meşşat, bakanlığın kutsal mekanlarda ve hizmet sağlayıcı şirketlerin takibinde üzerine düşeni yapacağını, herhangi bir ihmalkarlık durumunda gerekli hizmet alamayan hacı için doğrudan tazminat verilmesi gibi yaptırımların uygulanacağını söyledi.  
Anlaşmalarla ilgili olarak 180'den fazla ülkede Hac işleri ofisleri ile  temas halinde oldukları bilgisini veren Abdulfettah Meşşat, organizasyon ile ilgili talimatların verildiğini ve hacıların ihtiyaç duyduğu tüm hizmetlerin hazır hale getirildiğini kaydetti.  
Bakanlığın ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa’dan gelecek hacılara hizmet için yeni bir teknolojik uygulama geliştirdiğini söyleyen Meşşat, aracısız bir şekilde onay ve hizmet almalarını sağlayan bu uygulamanın fiyatların yüzde 30’dan fazla oranda düşmesine, aynı zamanda hacıların seçilmesinde ‘şeffaflık ve adaletin’ gözetilmesine katkıda bulunduğunu aktardı.

Bakanlık planları
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı’nın stratejik planlarını erkenden etkinleştirmek istediğini belirten Meşşat, bu hususta hacılara hizmet veren 30'dan fazla kamusal ve özel kurumla koordinasyonda bulunulduğunu bildirdi. Detaylı planların oluşturulduğunu, bu planların ortak bir vizyona ulaşılana dek katılımcı taraflarla uyumlu hale getirildiğini söyleyen Meşşat, sahada risk ve zorluklar meydana gelmesi halinde bu sorunların nasıl ele alınacağı üzerinde durulduğunu ifade etti.
Bakan Yardımcısı, strateji, kazanımları ve deneyimi temel alan söz konusu planların belirli standartlar ve ölçüler üzerine kurulduğunu, uygulandıkları yönünde göstergeler bulunduğunu vurguladı.
Hac Bakanlığı, Hac sürecinin başarıyla yürütülmesi ve hacıların en iyi şekilde ağırlanması için yurtiçi ve yurt dışındaki tüm sektörlerle koordinasyon içerisinde çalışıyor. Vizeler, konaklama, yemek ve ulaşım detayları gibi konularda 180’den fazla ülkedeki ilgili makamlarla temas kuruluyor.

Teknoloji
Teknolojinin hizmet sektöründeki önemine işaret eden Meşşat, ABD, Kanada, Avustralya ve Avrupa’dan gelecek hacılar için geliştirilen yeni sisteme işaret ettiği açıklamasında söz konusu dijital sisteme önce endişe ile yaklaşılabileceğini ancak sağladığı imkanlara bakıldığında bunun güven hissi vereceğini vurguladı. 
Bakanlığın olması gerektiği gibi hızlı bir şekilde hizmet vermeye katkıda bulunan teknoloji üzerine çalışmaya devam ettiğine dikkat çeken Meşşat, aynı zamanda dijital bir farkındalık platformu kurulduğunu ve bu platformun ilgili yerlere gönderildiğini bildirdi.

Sağlık protokolleri
Suudi Arabistan’ın koronavirüs salgını gibi tüm başlıklarla mücadeledeki başarısını kanıtladığını vurgulayan Meşşat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlık Bakanlığı’nın bu yılki Hac mevsiminde herhangi bir salgın hastalıktan korunma çabalarına güvenimiz tam. Tüm Hac mevsimlerinde başarılı olundu. İlgili makamlar tarafından üstlenilen proaktif çalışmaların, tüm gelişmelerin ele alınmasının ve bu salgınların ortaya çıkışının önüne geçilmesinin önemini unutmayalım.” 
Meşşat, Weqaya internet sitesi üzerinden tüm ülkelere iletilen 10 aşıdan birinin yaptırılması, ülkeye varmadan önceki 72 saat içerisinde koronavirüs testinin yaptırılmış olması, 65 yaş altı hacıların kabul edilmesi gibi sağlık protokollerine uyulması gerektiğini vurguladı.
Maymun çiçeği virüsü hususunda da açıklamalarda bulunan Meşşat, Sağlık Bakanlığı ve tüm ilgili birimlerin bu konuyu özenle ele alarak önlenmesi ve karşılaşıldığı takdirde tedavi edilmesi yönünde sağlık protokolleri oluşturduklarını kaydetti.

Vizeler kolaylaştırılıyor
Dışişleri Bakanlığı’nın Hac vizelerinin verilmesinin kolaylaştırılmasında önemli bir rol oynadığını söyleyen Meşşat açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Vizelerin verilmesi ile ilgili dijital bağlantı hususunda Hac ve Umre Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlıkları arasında kapsamlı bir iş birliği var. Bu da hacılara olumlu yansıyor. Vizeler yurt dışındaki Suudi büyükelçilikler veya konsoloslukların ziyaret edilmesine gerek kalmadan internet üzerinden, en fazla 24 saat içerisinde veriliyor.”

Şirketler ve takip
Bu yılki Hac mevsiminin çeşitli kurumlarda meydana gelen kurumsal dönüşümü ele almanın ilk deneyimini teşkil ettiğine değinen Meşşat, artık hizmetlerin nicel ve nitel sınıflandırmasını yapacak şekilde kurumsal düzeyde çalışıldığını, bunun hacılar üzerinde olumlu bir etkisi olacağını aktardı. Hacılar için hizmet sağlayıcılarının yetkili ekipler aracılığıyla takip edildiğini söyleyen Meşşat, bir farkındalık oluşturmaya çalışıldığını, elektronik düzeyde uygulanacak doğru standartların belirlendiğini vurguladı. “Sunulacak hizmetlerde kaydedilebilecek suiistimalleri önlemek için proaktif bazı hususlar belirledik. İhlalde bulunanlar hacılar tazminat gibi yaptırımlara tabi tutulacak” ifadelerini kullandı.

Çadırlar
Bu yıl hacı çadırlarında değişikliğe gidildiğini, önümüzdeki yıllarda da geliştirmeye devem edileceğini belirten Meşşat, “Bu çadırlar özel bir şekilde yenilenmiş ve güncellenmiştir. Geliştirilmeye şu an yaklaşık 44 kamp yerinde başlandı. Önümüzdeki yıllarda genişletilebilir” açıklamasında bulundu.
Meşşat ayrıca ibadet yerlerinde oluşabilecek izdiham ve kargaşa hususunda ise Hac ve Umre Bakanlığı ile ilgili sektörlerin iş birliği içerisinde hareket ettiğini kaydetti.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.