NATO’nun doğu kanadında asker sayısı 10 bine yaklaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

NATO’nun doğu kanadında asker sayısı 10 bine yaklaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra NATO'nun doğu kanadındaki muharip birliklerde görevli asker sayısı iki kattan fazla artarak neredeyse 10 bine çıktı.
NATO, 28-30 Haziran'da yapılacak Madrid Zirvesi'nde de ele alınacak caydırıcılık ve savunmanın kuvvetlendirilmesi kapsamındaki doğu kanadında bulunan asker sayılarıyla ilgili ayrıntıları paylaştı.
Buna göre, Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya saldırısını başlatmasından sonra sayıları 4'ten 8'e çıkarılan çok uluslu muharip gruplarda 9 bin 641 asker bulunuyor. Bu sayı daha önce 4 bin civarındaydı.
Doğu kanattaki muharip gruplar saldırı öncesinde Baltık ülkeleri Letonya, Litvanya, Estonya ile Polonya'da bulunuyordu. Saldırının ardından Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya'ya da muharip gruplar konuşlandırıldı.
Muharebeye hazır tutulan çok uluslu birliklere 25 NATO ülkesi katkı sağlıyor. En fazla asker sağlayan Almanya'nın 1315 askeri Litvanya ve Slovakya'da bulunuyor.
Ardından gelen ABD'nin Polonya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya'da 1165, İngiltere'nin ise Estonya ve Polonya'daki birliklerde 1122 askeri görev yapıyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.