Filistin, 8 çocuk annesi Filistinli tutuklu Feracallah'ın ölümünden İsrail'i sorumlu tuttu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistin, 8 çocuk annesi Filistinli tutuklu Feracallah'ın ölümünden İsrail'i sorumlu tuttu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Filistin Devlet Başkanlığı, İsrail'in Ed-Damun cezaevinde dün hayatını kaybeden 8 çocuk annesi Filistinli Sa'diyye Feracallah'ın (68) ölümünden İsrail'in sorumlu olduğunu belirtti.
Filistin Devlet Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Filistinli tutuklu Feracallah'ın İsrail tarafından kasıtlı olarak tıbbi ihmale uğratıldığı ve bunun neticesinde şehit olduğu" kaydedildi.
Filistinli kadının ölümünden İsrail'in sorumlu olduğu ifade edilen açıklamada, uluslararası toplumdan insani ve hukuki sorumluluğunu üstlenmesi ve Feracallah'ın ölümü ve İsrail cezaevlerindeki tutukluların maruz kaldığı işkence, zulüm ve kasıtlı tıbbi ihmallerin ortaya çıkarılması için uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapıldı.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye de Filistinli tutuklunun ölümünün tüm mesuliyetinin İsrail'e ait olduğunu belirterek, uluslararası insan hakları komitelerinden konuyla ilgili soruşturma açması talebinde bulundu.
Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı da uluslararası topluma, insan hakları kuruluşlarına ve ilgili Birleşmiş Milletler kurumlarına ve örgütlerine, Filistinli tutukluların tıbbi ihmale uğramasına karşı hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Filistin Esir İşleri Heyeti, Hamas, İslami Cihad Hareketi ve Filistin'deki direniş komiteleri tarafından yapılan açıklamalarda da Filistinli tutuklunun ölümünden İsrail sorumlu tutularak, uluslararası toplumdan üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi istendi.
İsrail'in Ed-Damun Cezaevinde 18 Aralık 2021 tarihinden bu yana tutuklu bulunan 8 çocuk annesi Feracallah, dün cezaevi bahçesine çıktığı sırada hayatını kaybetmişti.
 



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.