Yeniden yargılanan Kadir Şeker'e 10 yıl 10 ay hapis

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından Şeker'in avukatı ve ailesi açıklama yaptı (AA)
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından Şeker'in avukatı ve ailesi açıklama yaptı (AA)
TT

Yeniden yargılanan Kadir Şeker'e 10 yıl 10 ay hapis

Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından Şeker'in avukatı ve ailesi açıklama yaptı (AA)
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından Şeker'in avukatı ve ailesi açıklama yaptı (AA)

Konya'da sevgilisini darbettiğini düşündüğü kişiyi engellemek isterken öldürdüğü gerekçesiyle hakkında verilen 12 yıl 6 ay hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Kadir Şeker, yeniden yargılandığı davada "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 10 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kadir Şeker ve yakınları, maktul Özgür Duran'ın ailesi ile taraf avukatları katıldı.
İddia makamı bozma ilamına uyulmasını istedi.
Duruşmada Şeker ile müştekiler ve taraf avukatlarına söz verildi.
Sanık Şeker, "Ben oraya kadının yardıma ihtiyaç duyduğunu düşündüğüm için gitmiştim. Bıraksaydı, evime gidecektim. Yanından uzaklaşmışken maktul bana saldırdı, boğazıma sarıldı. O an bilincimi kaybedeceğimi düşündüm. Olay nedeniyle pişman ve üzgünüm. Tahliyemi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Yargıtayın bozma ilamını kabul etmeyen Duran ailesinin avukatları, söz konusu olayın sosyal medyada "kadına şiddet vakası" olarak değerlendirildiğini ancak somut olayda kadına şiddetin bulunmadığını iddia etti.
Duran ailesi avukatları, Şeker'in cezasında indirim yapılmamasını ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Maktul Özgür Duran'ın annesi Mübeyyen Duran da "Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Ben devletime güveniyorum. Bu çocuk suçsuz olsaydı ben onu kendi ellerimle kurtarırdım. Ben evlat acısı çeken bir anneyim" dedi.
Kadir Şeker'in avukatlarından Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ ise Duran ailesine başsağlığı dileyerek, olay tarihinde 19 yaşında olan Şeker'in suçu, anın ve maktulün yarattığı korku ve panik durumu içerisinde işlediğini savundu.
Aladağ, Şeker'in 3 yıla yakın süredir cezaevinde bulunduğu belirterek, infaz hükümleri ve cezaevinde bulunduğu süre göz önüne alınarak tahliye edilmesini istedi.

"Şeker, cezaevindeyken Gazi Üniversitesi Fizik Bölümünü kazandı"
Şeker'in avukatı Emrah Daylan da "Müvekkilim cezaevinde bulunduğu süreçte üniversite sınavına girmiş, Gazi Üniversitesi Fizik Bölümünü kazanmıştır. Eğer tahliye edilirse öğrenimine devam edebilecektir. Tahliyesini ve 'haksız tahrik' indiriminin en üst sınırdan uygulanmasını talep ederiz" diye konuştu.
İddia makamı duruşmada açıkladığı mütalaasında Şeker'in "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını, "haksız tahrik" indiriminin en üst sınırdan uygulanmasını ve Şeker'in tahliye edilmesini talep etti.
Duran'ın avukatları mütalaaya itiraz ederek, Şeker'e en üst sınırdan uygulanacak indirimin, bundan sonra yaşanacak "haksız tahrik" oranı daha yüksek sayılabilecek olaylarla ilgili karar verilirken hataya sebebiyet vereceğini öne sürdü.
Mahkeme heyeti, Şeker'e "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 13 yıl ceza verdi. Cezası "iyi hal" indirimiyle 10 yıl 10 aya düşürülen Şeker'in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Olay
Kadir Şeker, 5 Şubat 2020'de merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi'ndeki parkta duyduğu tartışma sesleri üzerine bir kadının şiddet gördüğünü düşünmüş, çifti ayırmaya çalışmıştı.
Bu sırada Özgür Duran'ın sözlü ve fiziki müdahalesiyle karşılaşan Kadir Şeker ile arasındaki boğuşma sırasında aldığı bıçak darbesiyle yaralanan Duran, hastanede hayatını kaybetmişti.
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan Şeker'e, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verilmiş, Şeker'in cezası "haksız tahrik" nedeniyle 15 yıla, "iyi hal" indirimiyle de 12 yıl 6 aya düşürülmüştü.
Şeker'in avukatlarının itirazı üzerine dosya Yargıtay'a gitmiş, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Kadir Şeker'e verilen hapis cezasının temyiz istemiyle ilgili inceleme yapmıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesince inceleme sonrası, Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında tahrikin derecesi ve yoğunluğu da gözetilerek azami hadde yakın bir indirimle cezanın belirlendiği, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Şeker hakkında daha fazla indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği belirtilmişti.



UNRWA Genel Komiseri, görevlerine son verilen UNRWA personeline ilişkin açıklama yaptı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

UNRWA Genel Komiseri, görevlerine son verilen UNRWA personeline ilişkin açıklama yaptı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, görevlerine son verilen UNRWA personelinin aklanmaları halinde görevlerine dönebileceklerini, ajansın saygınlığını korumak için bu kararı aldıklarını söyledi.

Lazzarini, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen UNRWA toplantısının ardından AA muhabirinin "İsrail tarafından somut ve güvenilir delil sunulmadan UNRWA personelinin görevlerine son verme kararınızdan pişmanlık duyuyor musunuz?" sorusunu yanıtladı.

İsrail'in 12 UNRWA personeline ilişkin ortaya attığı iddialara dair kendisine hiçbir yazılı delil sunmadığını belirten Lazzarini, soruşturmaların devam ettiğini kaydetti.

Lazzarini, bugün de benzer bir karar alması gerekse yine aynı kararı vereceğini belirterek, "İddialar çok korkunçtu. Ajansı çok daha zor duruma sokabilirdi. Genel Komiser olarak ajansın saygınlığı korumak ve hizmet vermeye devam etmesine imkan sağlamak için karar alma yetkim vardı." dedi.

Geriye dönüş olabileceğini kaydeden Lazzarini, soruşturmaların ardından personelin aklanması halinde görevlerine iade edilebileceklerini ve tazminat alabileceklerini söyledi.

Lazzarini, "Ancak bulunduğumuz ve iş yapmaya çalıştığımız ortamda söz konusu personelin görevlerine son vermekten başka bir seçenek olduğunu düşünmedim." dedi.

-Milyonlarca Filistinliye yardım sağlayan UNRWA, İsrail'in hedefinde

İsrail, 12 UNRWA çalışanının 7 Ekim'deki Hamas saldırılarına karıştığını iddia etmişti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerin yaklaşık 30 bin personeli bulunan UNRWA'dan 12 kişinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti.

UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.


Fukuşima'da biriken radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasında yeni evre yarın başlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Fukuşima'da biriken radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasında yeni evre yarın başlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Japonya'nın kuzeydoğusundaki Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif özellikli işlenmiş atık suyun okyanusa boşaltılmasında yeni evre yarın başlayacak.

Santral işleticisi Tokyo Electric Power (TEPCO) firmasının açıklamasına göre, 1 Nisan'da başlayan 2024 mali yılının ilk atık su boşaltım evresi 19 Nisan-7 Mayıs arası gerçekleştirilecek

Bu evrede 7 bin 800 ton atık su boşaltılacak.

31 Mart 2025'te sona erecek 2024 mali yılı boyunca işletici firma 7 boşaltım evresinde toplamda 54 bin 600 ton atık suyu okyanusa tahliye etmeyi planlıyor.

- 4 evrede 31 bin 200 ton atık su boşaltılmıştı

Firma 31 Mart 2024'te sona eren 2023 mali yılı boyunca 4 farklı evrede toplamda 31 bin 200 ton atık suyu Pasifik Okyanusu'na tahliye etmişti.

Evrelerin ilki 24 Ağustos-11 Eylül, ikincisi 5-23 Ekim, üçüncüsü 2-20 Kasım ve dördüncüsü 28 Şubat-17 Mart'ı kapsamıştı.

Süreç boyunca santral ve deniz suyunda yapılan denetlemelerde, deniz suyu ve balıkçılık ürünlerindeki radyoaktivite seviyesinin, hükümetin belirlediği standartların oldukça altında olduğu bildirilmişti

- Atık su tahliyesi

TEPCO, santraldeki radyoaktif özellikli atık suyun boşaltımını Ağustos 2023'te başlatmıştı. Atık su, deniz altına inşa edilen tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor.

Santraldeki reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde trityum materyali haricinde ayrışıyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Temmuz 2023'teki nihai raporunda, Japonya'nın atık su tahliye planının, uluslararası güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu duyurmuştu.

Japonya'da 2011'de 9 büyüklüğünde meydana gelen deprem ile sonrasındaki tsunaminin santraldeki reaktörde yol açtığı nükleer erimeler havaya karışmış ve santral çevresi tahliye bölgesi ilan edilmişti.


İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki bir beldeye fosfor bombasıyla saldırı düzenlediği bildirildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın geçtiği habere göre, İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde ve sınır hattında yer alan Hiyam beldesini ağır topçu atışları ve fosfor bombasıyla vurdu.

İran destekli Hizbullah Hareketi ise yaptığı açıklamada İsrail ile çatışmalardaki kayıpları ve saldırılar hakkında bilgi verdi.

Açıklamada, İsrail'in sınır üzerinde yer alan Metula yerleşim biriminde İsrail askerlerinin daha önce vurulan bir askeri aracı çekmek isterken hedef alındığı, aralarında ölü ve yaralıların olduğu aktarıldı.

Hizbullah ayrıca İsrail'in yine sınır hattında bulunan Malikiye mevziisine saldırı düzenlediğini belirtti.

Hizbullah, İsrail ile çatışmalarda 2 mensubunun daha öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu ile 8 Ekim 2023'ten beri sınırda yaşanan çatışmalarda ölen Hizbullah mensubu sayısı 278'e yükseldi.

Ayrıca Çatışmalarda, 54 Lübnanlı sivil, 18 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile 7 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.


İsrail’in İran'a karşı “soğuk ve acı verici” saldırı seçenekleri arayışı

İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
TT

İsrail’in İran'a karşı “soğuk ve acı verici” saldırı seçenekleri arayışı

İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın çevreler, İsrail'in İran saldırısına vereceği yanıt için planın hazır olduğunu ve sadece uygun zamanın kararlaştırılmasının beklediğini söylese de Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, meselelerin İsrail içinde bile henüz çözüme kavuşturulmadığını vurguladılar. Aynı kaynaklar, ABD yönetimi ve bazı Batılı ülkelerde olduğu gibi İsrail'de de gerilimin tırmanarak geniş çaplı bir bölgesel savaşa dönüşmesinden ciddi endişe duyulduğunun altını çizdiler.

İsrail'in büyük ve acı verici bir misillemede bulunmasına karşı çıkan İsrailli kaynaklar, “Yahya Sinvar, çatışmaları bölgesel bir savaşa dönüşmesini hayal ediyor ve umuyor. Sinvar, 7 Ekim saldırısını planlarken stratejik programını Hizbullah, İran ve Arap devletlerini de içine çekecek bölgesel bir savaşın fitilini yakmak üzerine kurdu. Ancak bunda başarısız oldu. Şimdi İsrail hükümeti onun oyununa gelmemeli ve onun hedeflerini gerçekleştirmemeli” ifadelerini kullandılar.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) dünkü haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmede İsrail'in ‘kendini savunma hakkını saklı tuttuğunu’ söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüştükten sonra İsrail Savaş Kabinesi’nin toplantısına katılan Netanyahu, ülkesinin müttefiklerinden ‘her türlü öneri ve tavsiyeyi’ aldığını ifade ederek “Ancak şunu da açıkça belirtmek isterim ki kendi kararlarımızı kendimiz vereceğiz” diye ekledi.

Hamursuz (Pesah/Fısıh) Bayramı’da ateşkes ihitmali

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ülkesinin İran’ın saldırısına kesinlikle karşılık vereceğini açıkladı. Bununla birlikte Halevi, Yahudilerin pazar günü başlayıp hafta boyunca devam edecek olan Hamursuz Bayramını normal bir şekilde kutlamaları çağrısında bulundu.

Halevi’nin açıklamasından tansiyonun düşürülmesi için ya Tahran'ı uyuşmuş hale getirecek askeri bir adım atılması, ya güçlü bir karşılık verilmesini gerektirmeyen hafif bir misilleme kararı alınması ya da İsrail'in saldırıya yanıtının bayramdan sonra geleceğinin teyidi olmak üzere üç farklı anlam çıkarıldı. Ancak, özellikle Netanyahu'nun lideri olduğu Likud Partisi’nin ve dinci Siyonist partilerin önde gelen isimlerinin yoğunlukta olduğu sağ görüşlü siyasi liderler açıklamalarında İran'a karşı büyük bir askeri saldırı başlatılması ve tüm dünyanın bu saldırıda İsrail'in yanında seferber olup onu yalnız bırakmamasını isterken bir yandan Ortadoğu'da barış için ortaya atılan uluslararası projeleri reddediyor gibi görünüyorlardı.

myhjm
Güney Lübnan'daki BM askeri üssüne giriş yapan bir UNIFIL askeri aracı (AFP)

İsrail'in İran’a karşı vereceği yanıtla ilgili değerlendirmelerinin merkezindeki konu ise yanıtın zamanlaması olarak karşımıza çıkıyor. Savaş Kabinesi’nde yer alan ve her ikisi de İsrail’in eski genelkurmay başkanlarından olan Benny Gantz ve Gadi Eisenkot, Savaş Kabinesi’ni İran’ın İsrail'e saldırısına derhal karşılık vermeye ikna etmeye çalıştılarsa da Netanyahu buna karşı çıktı ve ABD'nin İran’a karşılık verilmemesi yönündeki baskısına boyun eğdi. Gantz şimdi İran saldırısı karşısında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa ile kurulan ittifaka odaklanılması gerektiğini savunuyor. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa, küresel bir savaşa yol açabilecek bölgesel bir savaşın fitilinin ateşlenmemesi için ciddi bir askeri saldırıya karşı çıkarken Ortadoğu'da İran eksenine karşı, barış için yeni siyasi ufuklar açmaya dayalı bir sürecin yeniden başlatılması için planlar yapıyor ve Netanyahu'nun bunu kabul etmemesi durumunda kendilerine İsrail'de başka ortaklar bulmaya çalışıyorlar.

İsrail’de iç anlaşmazlıklar

İsrail Savunma Bakanlığı'nda Siyasi-Askeri Büro Başkanı olarak görev yapmış olan emekli General Amos Malka'ya göre bu konuda içeride yaşanan anlaşmazlıklar İsrail’e büyük zarar veriyor. İran'a karşı misillemedeki gecikmenin saldırının değerini ve etkisini azaltacağını düşünen Malka, “Eğer misilleme çok uzun süre ertelenirse sembolik bir saldırıya dönüştürülmeli ve büyük bir hedef vurulmalı, savaş uçaklarının kullanıldığı bir savaş saldırısı şeklinde olmamalı” diye konuştu.

İsrail’in sağ eğilimli televizyon kanalı Kanal 14'e yaptığı açıklamada Malka, şunları söyledi:

İran'ın insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle yaptığı saldırı, benzer bir saldırıyla karşılık verilmesini gerektiriyor. Bunu yapmaktan kaçınmak hem İran ve İsrail’in diğer düşmanları tarafından yanlış anlaşılacaktır. ABD yönetimi bu misillemenin yapılmasına ikna edilmeli. Çünkü bu bizim, onların ve müttefiklerinin ortak çıkarınadır. Bu konuda başarısız olunursa başka hedeflere yönelmeli.

İsrail eski Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı emekli General Giora Eiland ise şu değerlendirmede bulundu:

İran'daki hedeflere saldırmaktan yana olanların öne sürdüğü fikirler anlaşılabilir ve hatta mantıklı da. Ancak İran topraklarına açıktan bir saldırıda bulunmaktan kaçınmak için en az beş neden var. Bunlardan birincisi, saldırı eğer sadece bir gösteriden ibaret olursa, yarardan çok zarar verir. Eğer çok büyük olursa, İran'ın karşılık vermesi neredeyse kaçınılmaz olur ve bu da bizi istemeden de olsa İran'la uzun bir savaşa girmeye zorlar. İkincisi, İran'ın vereceği herhangi bir karşılık ABD'nin bölgedeki çıkarlarına da ters düşebilir. Bu durumda bölgesel bir savaşa sürükleniriz. Saldırıya uğrayan Arap devletleri de İsrail’i bu savaşa neden olmakla suçlar. Üçüncüsü, İsrail'in kuzey sınırındaki durumu normalleştirmek ve Celile sakinlerinin evlerine dönmelerini sağlamak şeklinde İran'dan daha acil olan bir önceliği var. Şimdiye kadar aldığımız uluslararası destekten faydalanmak ve bunu Londra, Washington ve Paris'in tavsiyelerini dinleme isteğimizle pekiştirerek karşılığında Lübnan meselesinde kayıtsız şartsız destek istemek ve bu desteği de kuzeyde bir çözüm için (ABD ve Fransa’dan) etkili bir baskıya dönüştürmek doğru bir davranış olacaktır. Eğer bu konuda kısa sürede başarılı yakalanmazsa İsrail Lübnan'da büyük bir askeri operasyon başlatmasına kayıtsız şartsız destek veririz. Dördüncüsü, İsrail'in İran’la ilgili öncelikli çıkarı İran'ın nükleer silahlardan arındırılmasıdır. İran, şimdiye kadar bu tehlikeli hedefe doğru güvenli bir şekilde ilerleme kaydetti. İran'ın son saldırısı, bu nükleer silahların sadece İsrail için değil, İran için de ne kadar tehlikeli olduğunun kanıtıdır. Beşincisi ise İsrail ve İran uzun süreli bir askeri çatışmaya girerse, bu Ürdün'ün istikrarını da etkiler. Ürdün tıpkı Sudan gibi İran'ın sızmak ve egemenliğini tehlikeye atmak istediği bir ülke.

Suriye'deki eylemlere devam

Bu saydığı nedenlerinin hiçbirinin İran’a karşı herhangi bir adım atılmaması yönünde bir tavsiye olmadığının altını çizen Eiland, “Geçtiğimiz hafta yaşanan olay İsrail'in Suriye'deki saldırısına İran'ın verdiği yanıtla tetiklendi. Bu konuda geri dönüş yok. İsrail'in son dokuz yılda Suriye'de gerçekleştirdiği eylemler bu ülkede ikinci bir Hizbullah örgütünün kurulmasını engelledi. İran’ın Suriye'deki hedeflerine yönelik eylemler devam etmeli. İranlıların bu durumda karşılık vermeyeceklerini düşünüyorum” diye konuştu.

‘Diğer olasılıklarla’ ilgili olarak ‘sık sık suikastlar ve kimliği belirsiz saldırılar gibi soğuk ve acı verici misillemelere başvurduğunu’ belirten İsrailliler, ‘İranlı üst düzey isimlerin nerede uyuduğunu ve İsmail Heniyye'nin çocuklarının ve torunlarının hangi arabada seyahat ettiğini bilen İsrail'in, düşmanlarının niyetlerini analiz etmek ve anlamak söz konusu olduğunda karanlıkta el yordamıyla hareket ettiğini ve İran'ın büyük bir saldırıya nasıl tepki vereceğini bilmediğini’ söylüyorlar.

thn
İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına düzenlediği hava saldırısında hasar gören İran bayrağını değiştiren bir konsolosluk çalışanı (AFP)

İsrailli askeri analist Amos Harel, dün Haaretz gazetesi için kaleme aldığı makalede, İsrail'de İran'a verilecek yanıtla ilgili istişarelerin halen devam ettiğini, karşı saldırının hemen yapılıp yapılmayacağının henüz belli olmadığını ve saldırının bölgesel bir savaşa dönüşmesini önlemek için ABD yönetimi tarafından kabul edilebilir olan, yani sınırlı ve odaklanmış bir saldırı tercih edilebileceğini yazdı.

Gazze'deki savaşın İsrail için şimdiye kadar hedeflerine ulaşılamadan devam ettiğinin altını çizen Harel, “Mevcut durumda bu hedeflerin ulaşılabilirliği de son derece şüpheli. İsrail'in dikkatini ve odağını İran'la çatışmaya kaydırması, Gazze'yle ilgilenmesini engelleyecek ve tüm cephelerde savaşın uzamasına yol açacak. Eğer İranlılar İsrail'e karşı gelecekte atılacak misilleme adımlarına Hizbullah'ın füze kabiliyetlerini de dahil etmeye karar verirlerse, Hizbullah da bu savaşa tamamen dahil olacak” ifadelerini kullandı.


Zelenskiy'den AB zirvesinde İsrail örneği üzerinden "hava savunma desteği" sitemi

Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
TT

Zelenskiy'den AB zirvesinde İsrail örneği üzerinden "hava savunma desteği" sitemi

Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Birliği (AB) liderlerine İsrail'e verilen hava savunma desteğinin ülkesi için bir aciliyet olduğu mesajını verdi.

Zelenskiy, Brüksel'de düzenlenen AB zirvesinin Ukrayna bölümüne video konferans yöntemiyle bağlandı.

Rusya'nın dün Çernigiv'e düzenlediği füze saldırısında 14 kişinin öldüğünü anımsatan Zelenskiy, şunları kaydetti:

"Biz Ukrayna'da ne yazık ki birkaç gün önce Orta Doğu'da gördüğümüz savunma düzeyine sahip değiliz. Müttefiklerin ortak gücü sayesinde İsrail'e yönelen neredeyse tüm füzeleri ve insansız hava araçlarını düşürmeyi başardılar. İsrail ve diğer bölge ülkelerinin semalarında olduğu gibi, Avrupa'yı balistik füzelerden ve "Şahed"lerden, seyir füzelerinden ve bombalardan korumamız gerektiğine inanıyoruz. Bizim gökyüzümüz ve komşularımızın gökyüzü aynı güvenliği hak ediyor."

ABD ve İngiltere'nin yanı sıra AB üyesi Fransa da İran'ın İsrail'e 13 Nisan'daki hava saldırısının önlenmesine destek vermişti.

- Liderler, aciliyetin altını çizdi

Öte yandan AB zirvesinin dış ilişkiler oturumunda ele alınan Ukrayna başlığının ardından, sonuç bildirisinin ilgili bölümü kabul edildi.

Bildiride "AB, son zamanlarda enerji sektörüne yönelik olanlar da dahil olmak üzere, Rusya'nın Ukrayna'nın sivillerine ve sivil altyapısına yönelik devam eden hava ve füze saldırılarını güçlü bir şekilde kınıyor." ifadesi yer aldı.

AB ve üye ülkelerinin jeneratörler ve güç transformatörleri gibi ekipmanlar ile insani ve sivil koruma için yardım malzemeleri göndermeye devam edeceğinin aktarıldığı bildiride, "AB, Ukrayna'ya acilen hava savunması sağlanması, topçu mühimmatı ve füzeler de dahil olmak üzere gerekli tüm askeri yardımın sağlanmasının hızlandırılması ve yoğunlaştırılması ihtiyacının altını çiziyor." değerlendirmesi yapıldı.


G7, İran yaptırımları ve dondurulan Rus varlıkları konusunda iş birliği sözü verdi

G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
TT

G7, İran yaptırımları ve dondurulan Rus varlıkları konusunda iş birliği sözü verdi

G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)

Yedi büyük sanayileşmiş ülkeden maliye yetkilileri, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısını kınadı ve Ukrayna'ya yardım etmek amacıyla dondurulan Rus egemen varlıklarını kullanmak için "mümkün olan tüm yollar" üzerinde çalışmaya devam etme sözü verdi.

Grubun ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantı sonrasında yayınlanan ortak bildiride, "İran'ın istikrarsızlaştırıcı bölgesel faaliyetlerini desteklemek için silah üretimi ve transfer yeteneğini engellemeye yönelik her türlü eylemi yakından koordine etme sözü verdikleri" belirtildi.

Ayrıca Gazze'deki krizle ilgili endişelerini dile getirerek, bölgede genel olarak istikrar çağrısında bulundular.


Washington, Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacak

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
TT

Washington, Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacak

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Amerikalı yetkililer dün (Çarşamba), Başkan Nicolas Maduro'nun muhalifleri "bastırmaya" devam etmesi nedeniyle ABD'nin Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacağını doğruladı.

Joe Biden'ın yönetiminden yetkililer, Caracas'ın Maduro'ya karşı rakiplerin başkanlık seçimlerine katılmasını engelledikten sonra, ilerleme sağlamak için Washington tarafından belirlenen son tarih olan 18 Nisan itibarıyla taahhütlerini yerine getirmediğini belirtti.


Hizbullah, milislerinin öldürülmesine ‘yanıt olarak’ bir İsrail askeri karargâhının bombalandığını duyurdu

Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
TT

Hizbullah, milislerinin öldürülmesine ‘yanıt olarak’ bir İsrail askeri karargâhının bombalandığını duyurdu

Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)

Hizbullah bugün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, dün (Salı) Lübnan'ın güneyindeki iki kasabayı hedef alan İsrail saldırılarında üç savaşçısının öldürülmesine ‘yanıt olarak’ İsrail'in kuzeyindeki bir askeri karargâhı roket ve insansız hava araçlarıyla (İHA) vurduğunu duyurdu.

AFP'nin haberine göre Hizbullah yaptığı açıklamada, savaşçılarının ‘düşmanın Ayn Baal ve eş-Şehabiyye'de bir dizi direnişçiyi öldürmesine yanıt olarak’ Arab el-Aramşe köyündeki İsrail karargahına güdümlü füzeler ve İHA’larla saldırı düzenlediğini söyledi.

İsrail i24 News televizyonu, İsrail'in kuzeyindeki Arab el-Aramşe'de bir binayı vuran saldırıda biri ağır olmak üzere beş kişinin yaralandığını bildirdi. Daha fazla ayrıntı verilmedi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığı habere göre Hizbullah bugün erken saatlerde, aralarında Meron Üssü’ndeki güdümlü füzelerin bulunduğu hava kontrol biriminin de yer aldığı, İsrail'in kuzeyindeki askeri mevkileri hedef alan beş operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

İsrail ordusu ve Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana neredeyse her gün sınır ötesi bombardıman gerçekleştiriyor.


Kremlin Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
TT

Kremlin Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)

Kremlin bugün (Çarşamba) İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı konusunda Moskova'nın önceden uyarı alıp almadığını doğrulamaktan ya da yalanlamaktan kaçınırken, Ortadoğu'daki tüm tarafları çatışmadan geri adım atmaya çağırdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Salı), tüm tarafları yeni bir çatışmayı kışkırtacak her türlü eylemden kaçınmaya çağırarak, bunun bölge için yıkıcı sonuçları olacağı uyarısında bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bugün, Moskova ile yakın ilişkilere sahip Tahran'ın Cumartesi günü İsrail'e yönelik saldırılar öncesinde Rusya'yı uyarıp uyarmadığı sorusuna, bu konuda söyleyecek bir şeyi olmadığını söyledi.

Peskov, “Bu çatışmanın tırmandırılması hakkında konuşmak bile istemiyoruz. Bu İsrail'in, İran'ın ve tüm bölgenin çıkarlarına aykırı. Rusya, İran ile yakın ve yapıcı ilişkiler sürdürüyor. İsrail ile de yapıcı ilişkilerimiz var. Gerilimi azaltma ihtiyacı üzerine görüşmeler yapıyoruz. Bölgedeki tüm ülkeleri makul ölçülerde itidalli davranmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gazetecilere yaptığı açıklamada durumun ciddi olduğunu ifade eden Peskov, “İsrail ile İran arasında doğrudan bir çatışmadan bahsediyoruz. Zira bir ülkenin konsolosluğu tahrip edildiğinde, bunu dolaylı bir çatışma olarak tanımlamak zordur” dedi.


Ukrayna lideri Zelenski'den Batı'ya çağrı: "İsrail için sergilediğiniz birliği bize de gösterin"

Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
TT

Ukrayna lideri Zelenski'den Batı'ya çağrı: "İsrail için sergilediğiniz birliği bize de gösterin"

Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İsrail'e gösterilen desteğin ülkesi için de sağlanmasını istedi.

Zelenski, Telegram hesabından pazartesi günü yaptığı açıklamada, uluslararası kamuoyundan Rusya'ya karşı "birlik sergileyerek Ukrayna'ya daha kuvvetli destek vermesini" talep etti. 

Ukrayna lideri, açıklamasında "Özgür dünya, İsrail'i savunarak böyle bir birlikteliğin sadece mümkün değil, aynı zamanda yüzde 100 etkili olduğunu da kanıtladı" ifadelerini kullandı.

Zelenski, müttefik ülkelerden "siyasi irade" göstermelerini isteyerek, "Aynı şey, İsrail gibi NATO üyesi olmayan Ukrayna'yı terörden korumak için de mümkün" dedi. 

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da İsrail için gösterilen dayanışmadan övgüyle bahsederek, "Müttefikler çok koordineli şekilde hareket ettiğinde, tek bir füzenin bile hedeflere düşmediğini, İsrail'deki hedeflere ulaşmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. 

Bunun üzerine İran, 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece, 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle İsrail'e misilleme yapmıştı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini belirtmişti. ABD donanmasına ait gemiler üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u vurmuştu. Fransa, Ürdün ve Birleşik Krallık (BK) da İsrail'in savunmasına destek vermişti.

5 saat süren saldırıda, 7 yaşındaki Amina el Hasoni adlı bir kız çocuğu, İsrail'in attığı önleme füzesi kaynaklı şarapnelden ağır yaralanmıştı. 

Diğer yandan Gazze savaşı ve İran-İsrail çatışmaları nedeniyle ABD'nin Ukrayna'ya desteğinde eskiye kıyasla azalma görülmüştü. ABD Başkanı Joe Biden'ın 60 milyar dolarlık askeri yardım paketi, özellikle Cumhuriyetçi parlamenterlerin itirazları nedeniyle Kongre'ye takılmıştı.

Independent Türkçe, RT, AFP