WHO: Son 2 haftada küresel Kovid-19 vaka artış oranı yüzde 30

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

WHO: Son 2 haftada küresel Kovid-19 vaka artış oranı yüzde 30

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), son iki haftada dünya genelinde Kovid-19 vaka artış oranının yüzde 30'a yükseldiğini bildirdi.
Örgütün Cenevre merkezindeki basın toplantısında konuşan WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Kovid-19 salgınına ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Ghebreyesus, WHO'nun 6 bölgesinden dördünde son haftalarda vaka artış oranlarında yükselme gözlemlendiğini belirterek, "Son iki haftada küresel alanda Kovid-19 vakaları, önceki haftalara kıyasla yaklaşık yüzde 30 arttı." şeklinde konuştu.
WHO'nun Avrupa ve Amerikalar bölgesinde yeni vakaların çoğunu Omicron varyantının alt varyantı BA.4 ve BA.5'in oluşturduğunu kaydeden Ghebreyesus, Hindistan'da ise BA.2.75 alt varyantının yaygın olduğunu vurguladı.
Ghebreyesus, Kovid-19 ile mücadeleyi zorlaştıran birtakım sebepler olduğuna dikkati çekerek, "Birinci sebep test sayılarının birçok ülkede büyük oranda düşmesi. Bu sebepten ötürü Kovid-19'un küresel alanda gerçek yükünü açık bir şekilde göremiyoruz. İkinci sebep ise ağız yoluyla alınan antiviral Kovid-19 ilaçlarının orta ve düşük gelirli ülkelere ulaşamaması. Üçüncü sebep ise virüsün evrim geçirdikçe aşı etkililiğinin azalması." değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 vakalarındaki bu artışın sebepleri karşısında küresel ve ulusal adımların atılması gerektiğini vurgulayan Ghebreyesus, "Hükümetler, bilim insanları, aşı üreticiler, WHO ve vatandaşlar, üzerine düşen görevi yapmalı." dedi.
Ghebreyesus, mevcut vaka artışlarının önüne geçebilmek için WHO üyesi ülkelere, "risk altındaki kişileri aşılama" ve "antiviral ilaçları herkes için erişilebilir kılma" çağrısında bulundu.
Şimdiye kadar antiviral ilaçlardan Molnupiravir'in 20 ülkede kullanımının kabul edildiği bilgisini paylaşan Ghebreyesus, Nirmatrelvir-Ritonavir'i ise 43 ülkenin kullanmayı düşündüğünü kaydetti.



Sicilya köprüsü projesi İtalya’yı karıştırdı: “Messina Boğazı’na dokunamazlar”

Köprünün 2032'de tamamlanması planlanıyor (Stretto di Messina)
Köprünün 2032'de tamamlanması planlanıyor (Stretto di Messina)
TT

Sicilya köprüsü projesi İtalya’yı karıştırdı: “Messina Boğazı’na dokunamazlar”

Köprünün 2032'de tamamlanması planlanıyor (Stretto di Messina)
Köprünün 2032'de tamamlanması planlanıyor (Stretto di Messina)

İtalya'da Sicilya adasının anakaraya köprüyle bağlanmasını sağlayacak proje tartışma yarattı. 

Sicilya'yı Calabria bölgesine bağlayacak Messina Boğazı Köprüsü tamamlanırsa 3,6 kilometreyle dünyanın en uzun asma köprüsü olacak.

Ekonomik Planlama ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi, projeye 6 Ağustos'ta onay verdi. Bunun ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Matteo Salvini, "Dünyanın en uzun tek asma açıklıklı köprüsü olacak, rekor şu anda Türkiye'nin elinde" dedi.

Köprü projesi uluslararası ihaleyle Eurolink konsorsiyumuna verildi. Konsorsiyumda İtalya'dan Webuild, İspanya'dan Sacyr ve Japonya'dan IHI şirketleri yer alıyor. Webuild grubundan yapılan açıklamada da “Messina Boğazı Köprüsü, Türkiye'de rekoru elinde tutan Çanakkale Köprüsü'nden 1 kilometre daha uzun olacak” ifadeleri kullanıldı. 

Diğer yandan Giorgia Meloni hükümetinin 13,5 milyar euroya mal olması beklenen köprü projesi ülkede tartışma yarattı. 

Reuters'ın aktardığına göre Sicilya adasında ve anakaradaki Calabria bölgesinde köprünün ve yolların inşası için en az 440 mülkün kamulaştırılması gerekeceği aktarılıyor.

Sicilya'daki Messina şehrinde yaşayan 75 yaşındaki Mariolina De Francesco şunları söylüyor: 

Bana evimin değerinin üç katını teklif etseler bile, bu benim için önemli değil. Önemli olan doğa. Messina Boğazı'na dokunmamalılar.

Evi inşaat projesi alanında bulunan De Francesco, kendisi gibi birçok kişi olduğunu ve projeye karşı dava açacaklarını belirtiyor. 

Salvini ön çalışmaların eylül ya da ekimde başlayacağını, ev sahiplerine “cömert tazminatlar ödeneceğini” söylemişti. Aktivistlere göre inşaat nedeniyle yaklaşık bin kişi evlerinden olabilir. 

Bunlara ek olarak çevreciler de inşaatın uzayabileceğini ve ciddi bir gürültü kirliliğine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Çevreciler, bu hafta Avrupa Birliği'ne inşaatla ilgili resmi şikayette bulundu. Uzmanlar ayrıca köprünün bölgedeki depremlerden etkilenebileceğini de belirtiyor. Şirket ise köprünün fay hatları üzerine inşa edilmeyeceğini ve depreme dayanıklı tasarlanacağını savunuyor. 

Independent Türkçe, Reuters, AP