Fransız Le Monde gazetesi, bir sivil toplum kuruluşu olan Global Fishing Watch (GFW) tarafından sağlanan uydu verileri aracılığıyla Çinli 14 endüstriyel balıkçı teknesinden oluşan bir filoyu dokuz ay boyunca takip etmesi sonucunda, açık denizlerdeki balık kaynaklarının yağmalandığını ortaya çıkardı. Gazetenin araştırma haberine göre “Arap Denizi'nin (Umman Denizi) ılık sularında her yıl amansız bir av sezonu başlıyor. Bu çetin av sezonu, yaz mevsimi ortalarında gemilerin Çin'den Hint Okyanusu'nun kuzeyine doğru yola çıkmasıyla başlar. Çin’in Ningde, Fuzhou ve Zhoushan gibi limanlarından ayrılan gemiler, 10 bin kilometre uzakta çılgınca bir yarış içinde kalamar aramaya gider. Dur durak bilmez bir yolculuğa çıkan denizciler, ne başka bir yere giderler ne de geri dönerler. Gemilerde balıkçıların kaldıkları koğuşlar dokuz ay boyunca gece gündüz dolup taşarken ne balıkçılar ne de avları için dinlenecek zaman vardı.”
Işıklar ve balıkçı ağları
Gazeteye göre balıkçı tekneleri, bilimsel adıyla ‘kafadanbacaklılar’ olarak bilinen bu deniz canlılarını, bir futbol sahası büyüklüğündeki alanı aydınlatabilecek ışıklarla kendine çekiyor ve ardından ağlarla avlıyor. Tekneler, geceleri uzaydan görülen büyük bir şehrinkine benzer parlaklıkta ışıklı bir nokta oluşturuyorlar. Yemek için denizin yüzeyine çıkan kalamarın ise balıkçıların attıkları ağlardan kaçma şansı olmuyor. Bu uygulamalar, yasallığı sorgulanan ‘düzensiz’ ve ‘kayıt dışı’ olarak adlandırılan kaçak balıkçılık kapsamına giriyor. Çin'in tüm okyanuslarda ana oyuncu haline geldiği devasa endüstriyel balıkçılık faaliyetleri, balıkçılık kaynaklarını tehdit ediyor. Avlar, ahtapot ve kalamar da dahil olmak üzere tüketicilerin kafadanbacaklılara karşı artan iştahının kurbanı oluyorlar. Le Monde, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre dünya genelinde, avlanmanın 1950 yılına kıyasla 10 kat arttığını, yıllık ortalama 3,6 milyon ton deniz canlısının avlandığını ve bu rakamın 2014 yılında yaklaşık 4,9 milyon ton ile zirveyi gördüğünü aktardı. Sadece küresel kalamar pazarı 12 milyar dolarlık bir değere sahip. Çin'in uluslararası sulardaki avlanma faaliyetlerinin payı ise yüzde 50 ile 70 arasında değişiyor.
Gazeteye göre GFW Arap Denizi'nde kalamar avlayan balıkçı teknelerini izlemeye 2015 yılında başladı. O tarihten beri İran, Güney Kore ve Vietnam tarafından da yapılan kalamar avcılığı aynı denizde hızla arttı. Norveç merkezli bir sivil topluk kuruluşu olan TM-Tracking (TMT) tarafından 2021 yılı sonlarında yayınlanan bir rapora göre kalamar avlayan balıkçı teknesi sayısı 2016 yılında 55 iken 2018'de 164'e, 2019'da 279'a yükseldi. Büyük bir bölümü Çin bandıralı olan bu tekneler 2020 yılında toplam 250 bin saati aşkın bir süre Arap Denizi'nde yol aldı. Kovid-19 pandemisinden sonra 2022 yılında da benzer bir sürenin kaydedilmesi bekleniyor.
Şarku’l Avsat’ın Le Monde’n aktardığı haberde, gemilerin büyük yolculuk öncesinde Çin’in Fujian bölgesinin kuzeyindeki denizcilik şehri Gantang'daki tersanelerde beklediğine işaret edildi. Güneşten yanmış bir yüze ve güzel saçlara sahip olan Bay Zhang (takma ad), Şanghay'ın kuzeyindeki Jiangsu eyaletinin bir sahil kasabasında yaşayan iki çocuğuna bakabilmek için 16 yıldır bu işi yapıyor. 39 yaşındaki Bay Zhang, bölgelerinin çok fakir olduğunu, pek çok insanın yasa dışı olarak göç ettiğini ya da denizci olduklarını belirterek, “Kıyılarda küçük teknelerde balık tutuyoruz, ama kısıtlamalar bizi yılın altı ayı işsiz bırakıyor” dedi. Çin, kendi balık kaynaklarını yok ettikten sonra geriye kalanları korumaya çalışıyor. Bay Zhang, Çinli balıkçı teknelerinin uğrak yeri olan Arjantin kıyılarına ulaşmak için geçirdikleri son 40 günü hatırlayarak, “Yılın büyük bir bölümünde açık denizlerde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Bay Zhang, son yıllarda Hindistan kıyılarında da çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Anlaşmazlıklar ve ihracat
Le Monde, başta Hindistan ve Pakistan olmak üzere kıyıdaş ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle, Arap Denizi'nin dünyada balıkçılıkla ilgili bölgesel iş birliğinin en zor olduğu noktalardan biri olmaya devam ettiğine dikkati çekti. Le Monde’nin haberine göre Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IRIS) İklim, Enerji ve Güvenlik Programı Julia Tasse, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Doğal kaynakların zayıf geleceği, dünyanın dört bir yanından ülkeleri müzakere etmeye ve aynı masanın etrafında oturmaya zorluyor. Arap Denizi’ndeki kalamarlar, çok taraflı herhangi bir organizasyonun kapsamına girmiyor. Şu an 12 üye ülkeye sahip olan Güneybatı Hint Okyanusu Balıkçılık Komisyonu, tüm deniz canlılarını korumaya çalışsa da çalışmalarının kapsamı kuzeye kadar uzanmıyor. Umman Körfezi'nin sularını kapsıyor, ancak açık denizleri kapsamıyor.
Gazeteye göre deniz ürünleri uzmanları, Çin'e getirilen kalamarın yarısının üç büyük pazara (Peru, Endonezya ve ABD) ihraç edileceğini tahmin ediyor. Bu tahmin, Florida Üniversitesi'nde ekonomi uzmanı olan Frank Asche tarafından hazırlanan bir çalışmada doğrulandı. Bunun yanında bir bütün olarak Çin'de sübvansiyonlarla doyurulmuş derin deniz balıkçılığı artık karlı bir iş değil. Harcanan yakıt gibi temel sarf malzemelerinin eşi-benzeri görülmemiş yüksek maliyetlerinin olması nispeten düşük karlar getiren bu iş için dengenin sağlanmasını engelliyor. ABD merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan C4ADS tarafından Mart ayında Çin’in derin deniz balıkçılığı ve özellikle de borsaya kayıtlı en büyük Çinli balıkçılık şirketlerinden biri olan Pingtan Marine Enterprise’ın faaliyetleri hakkında yayınlanan bir araştırmasının yazarları Austin Brush ve Marie Utermohlen'e göre kârın az olması, gemilerin değerli olan ve koruma altına alınan deniz canlılarının hedef alınmasına ve mürettebatın maaşlarında kesintilere gidilmesi, yasadışı balıkçılık ve diğer suçların işlenmesine neden olabilir. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 20 yıl boyunca krediler ve hibeler yoluyla, denizde aşırı avlanmayı körükleyen büyük yatırımları yasaklamaya çalışsa da başarılı olamadı.