Biden'ın ziyareti İsrail'in tüm taleplerini karşılamazken Filistinlileri de hayal kırıklığına uğrattı

AA
AA
TT

Biden'ın ziyareti İsrail'in tüm taleplerini karşılamazken Filistinlileri de hayal kırıklığına uğrattı

AA
AA

ABD Başkanı Joe Biden'ın Ortadoğu turu kapsamındaki ilk durağı İsrail'de beklentiler karşılıksız kalırken, bu ziyaretin Filistinlileri de hayal kırıklığına uğrattığı ifade ediliyor.
ABD Başkanı Biden, Ortadoğu turu kapsamında 13-15 Temmuz tarihleri arasında İsrail'de Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Yair Lapid ile görüştü. Biden, Filistin'de ise Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la bir araya geldi.
İran ile nükleer anlaşmaya geri dönülmesine karşı olan İsrail, ABD'den İran'ın nükleer faaliyetlerine karşı güvence almakla birlikte bu konuda somut bir adım atılmadı.
Biden, Filistin'de ise eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde kesilen yardımların devam edeceğini ve iki devletli çözüme bağlılığını vurguladı.
Buna karşın Filistinliler, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) ABD'nin terör listesinden çıkartılması konuları başta olmak üzere Biden'dan beklediği desteği göremedi.

"İsrail ziyaretten memnun"
Tel Aviv Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Emmanuel Navon, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm talepleri yerine gelmemekle birlikte İsrail'in Biden'ın ziyaretinden memnun kaldığını savundu.
Navon, "Kudüs'te imzalanan mutabakat, pratikte etkisi olmayan bir açıklamaydı. Ne yazık ki Biden'ın Suudi Arabistan ziyareti, Suudi yönetimini normalleşme konusunda somut adımlar atmaya ikna edemedi." dedi.
Biden ve Lapid arasında imzalanan Kudüs Müşterek Stratejik Ortaklık Deklerasyonu'nu değerlendiren Navon, "Bu mutabakat başarıdan ziyade taahhütler ve beyanlar yoluyla dostluğun güçlendirilmesi. Yine de bu durum ABD ve İsrail ilişkilerinde ilerlemenin göstergesidir." ifadelerini kullandı.

4 saatlik Filistin ziyareti
ABD Başkanı Biden ziyaretinin 4 saatini Filistinlilere ayırdı. ABD Başkanı, Kudüs'teki El-Muttali Hastanesine düzenlediği bir saatlik ziyaretin ardından Batı Şeria'nın Beytullahim kentine geçerek, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaklaşık 3 saat süren bir görüşme yaptı.
Biden Beytullahim'de, Filistinlilerle ilişkilerde selefi Donald Trump döneminde yapılan siyasi açıklamalar ve alınan mali kararlar sayfasının kapandığını ilan etti.
Siyasi olarak 1967 sınırları çerçevesinde iki devletli çözüm seçeneğinden bahseden Biden, daha önce çok defa iki devletli çözümden bahsetmiş olsa da Barack Obama'nın 19 Mayıs 2011'de yaptığı açıklamanın bir benzerini tekrarlayarak, ilk kez çözümü 1967 sınırları ile ilişkilendirdi.

Biden, Trump'ın Kudüs tutumunu değiştirmedi
Biden'ın Beytullahim'deki konuşmasına ilişkin Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Biden, ABD ve Filistin halkları arasındaki kalıcı ilişkilere, İsrailli ve Filistinliler tarafından üzerinde anlaşmaya varılacak toprak değişimi ile 1967 sınırlarında iki devletli çözüme olan bağlılığını yineledi."
Ancak Beyaz Saray'ın söz konusu açıklamasında Biden'ın Kudüs konusundaki duruşunun selefi Trump ile aynı yönde olduğu şu ifadelerle teyit edilmiş oldu:
"Biden, ABD'nin Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğu konusundaki tutumunu teyit ederek, egemenlik sınırları (meselesinin) İsrailli ve Filistinlileri arasında nihai statü müzakereleriyle çözülmesi gerektiği yönündeki ABD politikasının hala geçerli olduğunu yineledi."
Açıklamada, Ürdün'ün kritik himaye rolü kabul edilerek, Kudüs'teki kutsal mekanların tarihi statüsünün korunması gerektiği de tekrar edildi.
Öte yandan Biden, Beytullahim'deki konuşmasında, "İki devletli çözümün çok uzak göründüğünü biliyorum." ifadelerini kullanarak, önceki açıklamasıyla çelişti.
Mali yardımlar konusunda ise Biden, ABD senatosundan onay alabilmesi şartıyla Kudüs Hastane ağına 100 milyon dolarlık yardım yapılması, UNRWA'ya 201 milyon dolarlık ek yardım, hasta ve savunmasız Filistinlilere 15 milyon dolar ek insani yardım yapılması gibi taahhütlerde bulundu.

Biden'ın ziyaretinde çözülemeyen meseleler
Biden'ın ziyaretinde ABD'nin Kudüs'teki Başkonsolosluğunun yeniden açılması, Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) Washington'daki temsilciliğinin yeniden açılması, FKÖ'nün ABD'nin terör listesinden çıkarılması ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden'ın ziyareti sonrasında gazetecilere verdiği brifingde, Biden'ın Kudüs'te ABD Konsolosluğu açılması konusundaki politikasının tutarlı ve ABD'nin tutumunun hala bu yönde olduğunu kaydederek, ABD'nin bu konuda Filistinli ve İsraillilerle iletişimde olduğunu, konunun Biden'ın ziyareti sırasında İsrail ve Filistin taraflarıyla konuşulduğunu söyledi.
Biden'ın tutumu ve aldığı kararların Trump yönetimi döneminde atılan "yanlış olduğuna inandığı bir dizi adımın" tersi yönde olduğunu dile getiren Sullivan, şu ifadeleri sözlerine ekledi:
"Önceki yönetim iki devletli çözüm seçeneğinden uzaklaştı, Filistinlilere ödediğimiz tüm fonları kesti. Filistinlilerden ve onlarla diplomatik ilişkilerden temelde uzaklaştılar. Biden buna (diplomatik ilişkilere) açıkça geri döndü. Bunu Abbas'la yaptığı görüşmede en üst düzeyde gördünüz."



İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.


Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
TT

Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)

Irak'taki Şii "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderleri, seçimlerde önemli sayıda sandalye kazanan Muhammed Şiya es-Sudani'den başbakanlığı almak için "en büyük bloğu" oluşturmak üzere hızla istişarelere başladı. Sudani'nin partisi, ikinci bir dönem için yeterli olmasa da önemli sayıda sandalye kazandı.

Sudani yaklaşık 45 sandalye elde etti, ancak rakipleri- Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti koalisyonu, Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehlil-Hak, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Ammar el-Hakim liderliğindeki Devlet Güçleri bloğu- toplamda 90'dan fazla sandalye kazandı.

Sudani muhalifleri, Yüksek Yargı Konseyi'nin parlamento ve hükümeti anayasal sınırlar içinde kurmak için partilerin diyaloğu hızlandırması yönündeki çağrısının ardından, yeni hükümetin kurulmasını görüşmek üzere dün ikili istişarelere başladı.

Bu arada, Muhammed el-Halbusi liderliğindeki " Takaddüm” ittifakı, en yakın rakiplerine kıyasla önemli bir farkla önde gelen Sünni parti olarak ortaya çıktı ve bu da ona gelecekteki koalisyon müzakerelerinde önemli bir nüfuz sağladı.

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya ise seçimlerin "başarısını" överek, ülkesinin "silahlı grupları engelleme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu" vurguladı.


SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi
TT

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi tarafından dün yapılan açıklamada, SDG liderleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında yapılan toplantıda, SDG'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa bağlılığını yinelediği bildirildi. Medya Merkezi, toplantının Suriye hükümeti ile müzakereler ve 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanma yollarına odaklandığını açıkladı. Katılımcılar, SDG'nin ulusal diyaloğa olan bağlılığını ‘Suriye topraklarında barış ve istikrarı sağlamanın en doğru yolu’ olarak nitelendirdiler.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)

Katılımcılar ayrıca, yaptırımların askıya alınması ve diplomatik koordinasyon kanallarının açılmasının, tüm Suriyelilerin katılımıyla kapsamlı bir siyasi çözümü desteklemeye yönelik olumlu bir değişim olduğunu düşünerek, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında Washington'da yapılan toplantının sonuçlarını memnuniyetle karşıladılar. SDG Medya Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) dahil edilmesi övüldü ve SDG'nin ‘bu koalisyonun temel taşı olduğu ve olmaya devam edeceği’ vurgulandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce, Şera ve Trump'ın görüşmelerde ‘kurumların birleştirilmesi ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi sürecinin bir parçası olarak SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu da dahil olmak üzere 10 Mart anlaşmasına devam edilmesi’ konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Açıklamada, ABD Başkanı’nın Şera ile görüşmesi sırasında Suriye'nin önceki aşamayı başarıyla yönetme çabalarını ve ülkede istikrarı yeniden sağlama konusundaki başarılarını övdüğü ve ABD'nin yeniden inşa ve kalkınma sürecinin başarısı için Suriye liderliğinin ihtiyaç duyduğu gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiği kaydedildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)

Geçtiğimiz mart ayında Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumları, sınır geçişlerini, havaalanlarını, petrol ve gaz sahalarını devlet kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

Suriye TV dün, Washington'un önümüzdeki günlerde Şam'da Suriye hükümeti ile SDG arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper'ın katılımıyla bir toplantı düzenlemeye hazırlandığını bildirdi.

Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)

Kanal, ismi açıklanmayan bir kaynaktan, toplantıda ‘petrol, devlet kurumları, sınır geçişlerinin durumu ve Kamışlı Havalimanı'nın yanı sıra, SDG'nin orduya entegre edilme mekanizması gibi hassas konuların ele alınacağını’ aktardı. SDG lideri Mazlum Abdi salı günü yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını Barrack ile yaptığı telefon görüşmesinde ele aldığını söyledi. X platformunda yaptığı açıklamada, görüşmede ‘SDG'nin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma taahhüdünün’ de ele alındığını ifade etti.