Rusya, Batı ile yaşadığı gerginliklere karşı Arap ülkelerinden destek arayışında

Lavrov: Yaptırımlar Afrika ile iş birliğini engelliyor

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Rusya Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Rusya Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Rusya, Batı ile yaşadığı gerginliklere karşı Arap ülkelerinden destek arayışında

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Rusya Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Rusya Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesine Batı ülkeleri ve ABD karşısında Arap ve Afrika ülkelerinden destek sağlamak amacıyla Etiyopya, Uganda ve Kongo Cumhuriyeti’ni kapsayan Afrika turuna Mısır’a yaptığı resmi ziyaretle başladı. Lavrov, Batı’nın uyguladığı yaptırımların Rusya’nın Afrika ile iş birliğini engellediğini vurguladı. İki ülke arasındaki bazı konularda görüşleri yakınlaştırmak üzere Kahire’ye geldiğini belirten Rus Bakan, Moskova ile Kahire arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi sabırsızlıkla beklediğini ifade etti.
Dün Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri ile Mısır Dışişleri Bakanlığı’nda bir araya gelen Lavrov, görüşmelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Batı’nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara, gümrük vergilerinin dahil olması ve uluslararası limanlara ulaşıma engeller koyması nedeniyle Moskova’nın Afrika ülkeleriyle ilişkilerini sekteye uğrattığına işaret ederek söz konusu yaptırımların dünyadaki gıda kaynaklarına zarar verdiğini belirtti.
Rusya, Ukrayna, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında geçtiğimiz Cuma günü İstanbul'da, Rusya’dan ve Ukrayna'dan dünyanın çeşitli bölgelerine tahıl, tarım ürünleri ve gübre ihracatı için Karadeniz'de güvenli bir koridor açılması amacıyla bir anlaşma imzalandı.
Pazar günü Lavrov’u Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul eden Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Rus Bakan arasında gerçekleşen görüşmenin başlıca gündem maddesi de Ukrayna kriziydi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi yaptığı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye Ukrayna krizine ilişkin son gelişmeler ve Rusya'nın bu bağlamda uluslararası düzeyde attığı son adımlara ilişkin bilgi verdiğini söyledi. Radi’nin açıklamasına göre Cumhurbaşkanı Sisi, diyaloga dayalı diplomatik bir çözüme öncelik verilmesinin önemini vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri ise krizin gıda ve enerji güvenliği açısından Mısır'daki yansımalarına işaret ettiği açıklamasında, “Mısır, diyaloga dayalı diplomatik bir çözüme ulaşma ve askeri operasyonları sona erdirme amaçlı tutumunu altını bir kez daha çizmektedir” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da açıklamasında Ukrayna ile müzakerelerin yeniden başlaması gibi çeşitli konularda herhangi bir önyargılarının olmadığını belirterek “Fakat müzakerelerin yeniden başlaması bize bağlı değil. Çünkü Ukraynalı yetkililer sürekli olarak Ukrayna yenilmeden müzakerelerin olmayacağını söylüyorlar” ifadelerini kullandı. Lavrov, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında küresel kriz ve gıda krizinin nedenleri konusunda fikir birliği olduğuna dikkati çekti.
Şarku'l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan siyaset bilimi profesörü Dr. Nurhan eş-Şeyh’e göre Rusya kendisine daha geniş alanlar bulmak ve Arap, Afrika ve Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmek istiyor. Rusya’nın düşman listesinde yaklaşık 48 ülkenin olduğuna dikkati çeken Dr. Şeyh, bu yüzden kendisine daha geniş alanlar ve yeni ilişkiler araması gerektiğini belirterek “Avrupa, Rusya’nın bazı bankalarına yönelik yasağı kaldırarak krizi aşmak için mekanizmalar buldu. Afrika da benzer mekanizmaların olmasını istiyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan merkezi Kahire’de bulunan Arap Birliği (AL) temsilcileri ile Lavrov arasında basına kapalı bir görüşme gerçekleşti.
Mısır ve Rusya dışişleri bakanları arasındaki görüşmede ise başta Filistin meselesi, Libya krizi ve iki taraf arasında barışçıl bir çözüme ulaştırılması gerektiği konusunda ortak bir görüşe varılan Suriye’deki ve Irak’taki durum olmak üzere bazı bölgesel sorunlara değinildi. Mısırlı Bakan, ülkesinin özelde bölgede ve genel olarak ise dünyada gerginlik yaşanan tüm bölgelerde istikrar ve güvenliği sağlamak için çalışılması gerektiğine inandığını söyledi.
Lavrov’un Mısır’da gerçekleştirdiği görüşmelerde, başta ed-Dabaa Nükleer Enerji Santrali’nin inşası ve Süveyş Kanalı çevresinde bir Rus sanayi bölgesinin kurulması olmak üzere bazı projeler aracılığıyla iki ülke arasındaki işbirliği ele alındı. Şukri, Lavrov ile iki ülke arasındaki tüm sektörlerde yapılan diğer yatırım ve ekonomik projelere değinilen görüşmesinde iki ülke arasındaki ilişkileri ‘köklü ve iç içe geçmiş ilişkiler’ olarak nitelendirdi.  Şukri, Mısır ve Rusya arasındaki yakın işbirliğinin tüm ekonomik ve siyasi alanlarda sürdürülmesini istediğini de ifade etti.
Diğer taraftan Sisi ile görüşmelerini ‘yapıcı ve verimli’ olarak nitelendiren Lavrov, ‘iki ülke arasındaki ticaret hacminin dört milyar dolar arttığına (yüzde 5) dikkat çekerek Mısır ve Rusya arasındaki dostça ilişkinin önemli ölçüde ve kesintisiz bir şekilde geliştiğini’ söyledi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Radi, Sisi ile Lavrov arasındaki görüşmeye ilişkin açıklamasında, Mısır ve Rusya arasında başta tahıl ve gıda tedariki olmak üzere çeşitli alanlarda seçkin ve tarihi işbirliğinin yanı sıra bazı ikili meselelerin, petrol ve gaz sektörünün ve bu sektörlerdeki mevcut krizin de ele alındığını kaydetti.
Mısır geçtiğimiz günlerde gaz kriziyle ilgili olarak Avrupa’ya yardım etme sözü vermişti. Siyaset bilimi profesörü Dr. Şeyh, Rusya'nın Mısır'ın Avrupa'ya gaz ihraç etmesine itiraz etmediğini, çünkü Mısır'ın ve diğer gaz ihraç eden ülkelerin Moskova'nın yerine Avrupa'nın ihtiyacının yüzde 10'undan fazlasını karşılamayacağını bildiğini vurguladı.
Bunun yanında Lavrov, Rusya’nın gelecek yılın ortalarında Rusya-Afrika Zirvesi'ne ev sahipliği yapmaya hazırlandığını söyledi.
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, Mısır ve Afrika Birliği'nin (AfB) uluslararası ve bölgesel güvenliği artırmak, istikrar ve güvenliği sağlamak için çalıştıklarını ve istenen hedeflere ulaşmak için bu rolü sürdürme konusunda istekli olduklarını belirtti.



Fransa’daki bir hastanede bebeklere yönelik “cinsel istismar” skandalı hakkında soruşturma başlatıldı

Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
TT

Fransa’daki bir hastanede bebeklere yönelik “cinsel istismar” skandalı hakkında soruşturma başlatıldı

Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
Fotoğraf: (AFP_Arşiv)

Fransa’nın Bobigny şehrindeki savcı, Saint-Denis'deki Montreuil Hastanesi'nin bebek bölümünde çalışan bir hemşireyi, ‘reşit olmayanlara yönelik cinsel tacizde bulunmak ve çocuklara ait müstehcen fotoğraflar çekmekle’ suçladı.

Alman haber ajansı DPA, hemşirenin ortağının da ‘çocuklara cinsel istismarda bulunmakla’ suçlanarak tutuklandığını bildirdi.

Soruşturma hakimi, ikisini adli gözetim altında tutmaya ve birbirleriyle iletişim kurmalarını veya reşit olmayanlarla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmalarını yasaklamaya karar verdi. Ayrıca hemşirenin Montreuil Hastanesi'ne gitmesi de yasaklandı.

Hemşire, çarşamba günü, polis karakoluna gidip reşit olmayanlara karşı cinsel tacizde bulunduğu iddialarını inkâr etse de önlem olarak işten uzaklaştırıldı.

Fransız haber kanalı BFM TV'ye göre TikTok platformunda ‘93. bölgedeki bir hastanede skandal’ başlığı altında yayınlanan birkaç video paylaşıldıktan sonra adli makamlar olayla ilgili soruşturma başlattı.

Bu paylaşımlardan birinde, bir adam kamera karşısında ‘bebek bölümünde çalışan iki kişinin siyahi çocuklara cinsel tacizde bulunduğunu’ iddia etti ve bunun ‘cinsel amaçlı’ olduğunu ekledi.

Cumartesi öğleden sonra 1,4 milyondan fazla izlenen videoda adam, ‘adaleti sağlamak’ için sokağa çıkılmasını istedi.

Savcılık ofisinden yapılan açıklamada “Bu eylemde ırkçı bir neden yok, çocuklardan biri beyaz, diğeri siyah” denildi.

Öte yandan BFM TV, dün öğleden sonra yaklaşık 50 kişinin olayları ve yapılan ırkçılığı kınamak için toplandığını bildirdi. BFM TV'ye göre protestocular ayrıca önümüzdeki günlerde eylemlerin devam etmesi çağrısında bulundu.

Olayla ilgili haberler çarşamba ve perşembe günleri büyük yankı uyandırdı. Bundan birkaç ay önce aynı doğum servisinde doğum yapmış anneler hastaneyi aramaya başladı.

Grand Paris Nord-Est Hastaneler Grubu yönetimi tarafından cuma günü yayınlanan basın açıklamasında, hemşirenin Montreuil hastanesinde doğum servisinde değil, prematüre bebeklerle ilgilenen yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştığını belirtildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu hemşirenin davranışları, devam eden polis soruşturmasıyla doğrulanması halinde, hastanenin şiddetle kınadığı ciddi bir kişisel hatadır. Hiçbir şekilde hizmet kapsamında toplu bir uygulama değildir.”