Çin bilimsel araştırma sayısı ve kalitesinde ABD'yi geride bıraktı

Çinli araştırmacılar genellikle malzeme bilimi, kimya, mühendislik ve matematiğe odaklanıyor

Çin, önemli bilimsel araştırmalardaki payını artırıyor (Reuters)
Çin, önemli bilimsel araştırmalardaki payını artırıyor (Reuters)
TT

Çin bilimsel araştırma sayısı ve kalitesinde ABD'yi geride bıraktı

Çin, önemli bilimsel araştırmalardaki payını artırıyor (Reuters)
Çin, önemli bilimsel araştırmalardaki payını artırıyor (Reuters)

Çin'in bilimsel araştırma sayısında ve kalitesinde ABD'yi geriye bıraktığı belirlendi.
Japonya Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası Enstitüsü'nün salı paylaştığı raporda, 2018-2020'de yayımlanan çalışmalar incelendi.
En fazla makale yayımlayan Çin'i sırasıyla ABD ve Almanya izliyor.
Örneğin 2019'da Çinli uzmanlar 407 bin 181 araştırma yayımlarken ABD'li araştırmacılar 293 bin 434'te kaldı.
Çin araştırmalarının, en sık atıf yapılan yüzde 1'lik dilimdeki makalelerin yüzde 27,2'sini oluşturduğu da tespit edildi. Atıf sayısı, bilimsel bir çalışmanın özgünlüğünü ve akademideki konumunu belirleyen bir önemli bir kıstas.
Burada ABD'nin oranı yüzde 24,9 olurken üçüncü sırada yüzde 5,5'le Birleşik Krallık yer aldı.
Çinli araştırmacılar genellikle malzeme bilimi, kimya, mühendislik ve matematik alanlarında yer alırken ABD'li uzmanlar klinik tıp, fen bilimleri ve fiziğe daha çok odaklandı.
Martta yayımlanan bir araştırmada da Çin'in, etkili makalelerde Avrupa Birliği'ni 2015'te ve ABD'yi 2019'da geride bıraktığı belirlenmişti.
Japonya Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası Enstitüsü Genel Müdür Yardımcısı Shinichi Kuroki, "Çin, bilimsel makalelerin hem sayısı hem de kalitesi açısından en iyi ülkelerden biri" dedi ve ekledi:
"Çin'in gerçek bir dünya lideri olması için uluslararası kabul görmüş araştırmalar üretmeye devam etmesi gerekecek."



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging