Avrupa’da Ruslara yönelik vize yasağı konusunda anlaşmazlık

Avrupa Komisyonu Başkanı, geçen 6 Temmuz tarihinde Strazburg’dayken (AP)
Avrupa Komisyonu Başkanı, geçen 6 Temmuz tarihinde Strazburg’dayken (AP)
TT

Avrupa’da Ruslara yönelik vize yasağı konusunda anlaşmazlık

Avrupa Komisyonu Başkanı, geçen 6 Temmuz tarihinde Strazburg’dayken (AP)
Avrupa Komisyonu Başkanı, geçen 6 Temmuz tarihinde Strazburg’dayken (AP)

Avrupa Birliği Konseyi’ne başkanlık eden Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky,  Avrupa Birliğinin (AB), Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova’ya uyguladığı yaptırımlar kapsamında, Ağustos ayından sonra Ruslara Avrupa’ya giriş vizesi verilmesini engellemeyi düşündüğünü belirtti.
Ukrayna yetkilileri tarafından talep edilen bu adım, Avrupa Birliği’nde bölünmeye neden oluyor. Yaptırımların uygulanabilmesi için, 27 üye ülkenin tamamının fikir birliğine ulaşması gerekiyor. Lipavsky “Tüm AB ülkeleri tarafından Ruslara yönelik vizelerinin tamamen yasaklama kararının alınması, Rusya’ya karşı oldukça etkili olan bir başka yaptırım olabilir” ifadelerini kullandı. Lipavsky, Ağustos ayının sonunda Prag’da düzenlenecek gayri resmi bir toplantıda Avrupalı ​​meslektaşları ile bu konuyu istişare edecek. Bakan, “Kremlin’in saldırganlığını sürekli artırdığı bir döneminde, Rus vatandaşlarının her zamanki gibi turizme devam etmesi söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
Genel bir yasağı destekleyen Estonya Başbakanı Kaja Kallas geçtiğimiz günlerde, “Şu anda Schengen bölgesi dışındaki ülkelerden vize sahibi kişilerin girişini yasaklayamıyoruz. Seçenekleri inceliyoruz” dedi. Finlandiya ise ülke kanunlarının vatandaşlığa dayalı vizelerin tamamen yasaklanmasına izin vermediği için Avrupa düzeyinde bir karar alınması çağrısında bulunuyor. Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Ağustos ayı başlarında yaptığı açıklamada, Ruslar için önemli bir geçiş ülkesi olan Finlandiya’nın turist vizesi sayısını azaltmayı planladığını belirtti.
Ancak Avrupa Komisyonu, tüm Rus vatandaşlarını cezalandıracak bir adıma yönelik çekincelerini gizlemiyor ve Rus muhalifleri, gazetecileri ve ailelerin korunması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Komisyon sözcüsü, “Üye devletlerin kısa süreli ikametler için vize verme konusunda seçenekleri olduğunu ve başvuruları bireysel olarak incelediklerini” söyledi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “Ruslar savaşı kitlesel olarak destekliyorlar. Ukrayna şehirlerine yapılan füze saldırılarını ve Ukraynalıların öldürülmesine yönelik suçları alkışlıyorlar. Bırakın, Rus turistler Rusya’nın tadını çıkarsın” ifadelerine yer verdi.
Çek Cumhuriyeti, savaşın başlamasının ertesi günü yani 25 Şubat’tan beri Ruslara vize vermeyi durdurdu. AB, Rusya’dan kömür ve petrol alımını durdurmak da dahil olmak üzere Moskova’ya 6 paket yaptırım uyguladı. AB ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve birçok zengin Rus da dahil olmak üzere 1000'den fazla Rus’u, Avrupa’ya girişi reddedilenleri içeren kara listeye ekledi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.