Suudi Arabistan Kızıldeniz Geliştirme Şirketi ve Amaala CEO’su Pagano’dan Şarku’l Avsat’a: Kızıldeniz Projesi’ne yönelik sözleşmelerin yüzde 70’i Suudi şirketlere ait

Kızıldeniz ve Amaala projelerinin çalışmalarında ilerleme kaydedildi (Şarku’l Avsat)
Kızıldeniz ve Amaala projelerinin çalışmalarında ilerleme kaydedildi (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Kızıldeniz Geliştirme Şirketi ve Amaala CEO’su Pagano’dan Şarku’l Avsat’a: Kızıldeniz Projesi’ne yönelik sözleşmelerin yüzde 70’i Suudi şirketlere ait

Kızıldeniz ve Amaala projelerinin çalışmalarında ilerleme kaydedildi (Şarku’l Avsat)
Kızıldeniz ve Amaala projelerinin çalışmalarında ilerleme kaydedildi (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Kızıldeniz Geliştirme Şirketi ve Amaala CEO’su John Pagano, Kızıldeniz ve Amaala projelerinde doğayı geliştirmeyi ilke edindiklerini söyledi.
Pagano, “Projemiz, güzelliği daha önce küresel bir turizm destinasyonu olarak sunulmamış, güzel bir doğa alanında bulunuyor. Sürdürülebilirlik, tüm yönleriyle Kızıldeniz Projesi’nin temel taşıdır” dedi.
Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Pagano, şirketin Kızıldeniz’deki 90 adadan 22’sinin gelişimine yönelik planlarından bahsetti.

Pagano, “Projenin genel planı, en son bilimsel keşiflerin destinasyon geliştirme yaklaşımımızın ana itici gücü olmasını ve tüm kararlarımızın merkezinde çevreyi iyileştirme olması için deniz alanı planlamasındaki en büyük bilgisayar simülasyonu üzerine kuruldu” dedi.

Deniz alanı planlamasındaki en büyük bilgisayar simülasyonu
Şirket tarafından gerçekleştirilen bu plan, hassas alanın doğası hakkında kapsamlı bir vizyon elde etmeyi ve yüksek çevresel değere sahip alanları gösteren haritalar çizmeyi mümkün kıldı.
Daha sonra çevreye zarar vermeden gayrimenkul geliştirme yaklaşımını geliştirmek için dikkatli bir planlama yapıldı ve tüm bunlara bağlı olarak 90 adadan 22 ada seçildi.

Pagano, şirketin biyoçeşitliliğin gelişmesini sağlayan kritik habitatları genişleterek ve ekosistemlerin sağlığını etkileyen baskıları kontrol ederek/veya kaldırarak 2040 yılına kadar yüzde 30 net fayda sağlama hedefini açıkladı.

Cazip projelerle gelişen turizm sektörü
Kızıldeniz Geliştirme Şirketi ve Amaala CEO’su, “Projelerin cazibesi, Suudi Arabistan’da sürdürülebilir ekonomik büyümeyi besleyen gelişen bir turizm sektörü inşa etmenin yoludur. Bu hedef, riyal cinsinden ilk yeşil kredi olanağını elde eden Kızıldeniz Geliştirme Şirketi için somut bir gerçek haline geldi” dedi.

Pagano, uluslararası üne sahip yatırımcıların iddialı projelere desteklerini göstermelerinin, Kızıldeniz destinasyonunun güvenilirliğini arttırdığını söyledi.

Ortaklıklar ilgi ve yabancı yatırım çekiyor
Ortaklıklar, Kızıldeniz ve Amaala projelerine yönelik yabancı yatırımlarda önemli bir rol oynuyor.
Kızıldeniz destinasyonu için yeşil tesis altyapısını tasarlamak, inşa etmek, işletmek ve devretmek için Kızıldeniz Geliştirme Şirketi ile ACWA Power liderliğindeki bir konsorsiyum bir araya geldi.
Bu ortaklık, Standard Chartered Bank ve Çin İpek Yolu Fonu’ndan doğrudan yabancı yatırım getirdi.

Pagano, o zamandan beri özel sektörden daha fazla ilgi ve yatırım çekmeyi başardıklarını dile getirerek şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü:
“Bunlardan en sonuncusu, Al Mutlaq Group’un bir yan kuruluşu olan Al-Mutlaq Gayrimenkul Yatırım Şirketi ile 1.5 milyar riyal değerinde ilk ortak ittifak anlaşmasının imzalanması yoluyla oldu. Kızıldeniz ve Amaala Projesi kapsamında 30 milyar riyal (8 milyar dolar) değerinde bin 250’den fazla sözleşme imzaladık.  Bu sözleşmelerin yüzde 70’inden fazlası inşaat, konaklama, ulaşım ve akıllı teknoloji gibi sektörlerde Suudi Arabistan merkezli işletmelere verildi.”

Birinci etap tamamlanmak üzere
Pagano’ya göre, Kızıldeniz projesinde ilk aşama çalışmalarının yüzde 50’sinden fazlası tamamlandı.
Dört yıldızlı bir otel, ofisler ve bölgedeki en büyük peyzaj fidanlığı dahil olmak üzere birçok mekana yönelik çalışmalarda büyük ilerleme kaydedildi.

2030 yılına kadar projenin tamamlanmasının ardından, Kızıldeniz projesi uluslararası havaalanı, lüks marinalar, golf sahaları ve dinlenme tesislerinin yanı sıra 22 ada ve 6 iç lokasyonda 8 bin kadar otel odası ve binden fazla konut sağlayan 50 tatil tesisinden oluşacak.

Tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışıyor
Pagano, “2030 yılında proje tamamlandığında ziyaretçi sayısı, değerli ekosistemini ve doğal manzaralarını korumak için yılda bir milyon ziyaretçiye ulaşacak. Kızıldeniz ve Amaala projeleri, Suudi Arabistan’ın lüks ve sürdürülebilir turizm alanında lider bir destinasyon olarak konumunu pekiştirmeyi amaçlıyor. Her iki proje, tamamen yenilenebilir enerjiyle gece gündüz çalıştırılacaklar ve bu da onları dünyanın en büyük şebeke dışı destinasyonları haline getirecek” dedi.

Ortadoğu’da benzeri görülmemiş tatil köyleri
Ziyaretçilerin kumsalların keyfini çıkarma, dünyanın en muhteşem mercan resiflerinden birini keşfetmek için şnorkelle yüzme, yumuşak kum tepelerinde çeşitli maceralar ve çeşitli bölgelerden gün batımı manzaralarını izleme fırsatına sahip olması bekleniyor.
Pagano’ya göre, ziyaretçiler adadan ilham alan özel villalardan, lüks çöl tatillerine kadar dünyanın en ünlü konaklama şirketleri tarafından işletilen en lüks otel ve tatil köylerinde ikamet edebilecek.
Bu bağlamda, 16 lider konaklama markasından 12’si ilk aşama için açıklandı.

Mayıs ayında, MİRAVAL Resorts ile lüks sağlıklı yaşam tesisi Miraval The Red Sea’nin Suudi Arabistan’da açılmasını içeren bir anlaşma yapıldı.
Aynı şekilde, Ortadoğu’nun ilk Ritz-Carlton Rezerv markasının Kızıldeniz projesinde yer alması için de imzalar atıldı.



Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.