Kral 3. Charles, Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümünden sonra ülkedeki kuğuları da miras aldı

Kuğuların kaydı için yaklaşık 30 yıl Kraliçe 2. Elizabeth için çalışan David Barber (Reuters)
Kuğuların kaydı için yaklaşık 30 yıl Kraliçe 2. Elizabeth için çalışan David Barber (Reuters)
TT

Kral 3. Charles, Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümünden sonra ülkedeki kuğuları da miras aldı

Kuğuların kaydı için yaklaşık 30 yıl Kraliçe 2. Elizabeth için çalışan David Barber (Reuters)
Kuğuların kaydı için yaklaşık 30 yıl Kraliçe 2. Elizabeth için çalışan David Barber (Reuters)

İngiltere’deki Thames Nehri’nde yüzen ve ülkenin dört bir yanından gelen ziyaretçileri büyüleyen kuğuların artık yeni bir sahibi var.
İngiltere’nin yeni hükümdarı Kral 3. Charles, Kraliçe 2. Elizabeth’in ölümünün ardından ülkedeki kuğuların çoğunu miras olarak devraldı.
Yaklaşık 30 yıl Kraliçe Elizabeth için kuğu kayıt memuru olarak çalışan David Barber dün Reuters’e verdiği demeçte, “Kral isterse, açık sularda yüzen herhangi bir kayıtsız kuğu üzerinde de hak iddia etme hakkına sahiptir. Kuğuların tamamı Kral’a ait değil. Ama eğer onları talep etmek isterse, Kraliyet ayrıcalığı ile bunu yapabilir” dedi.
Barber, Kral Charles’ın sahip olduğu kuğu sayısı hakkında bilgi vermekten de kaçındı.
Kuğuların mülkiyeti, kuşların bir incelik olarak kabul edildiği Orta Çağ’a kadar uzanıyor.

Barber konuya ilişkin şöyle konuştu;
“Kuğular o zamanlar son derece önemli bir besin kaynağıydı ve ziyafetlerde gerçekten zenginler için servis ediliyordu. Tabii bugün kuğular artık yenmiyor.”
Barber, 30 yıl boyunca Kraliçe ile halka açık ve resmi olmayan etkinliklerde birkaç kez bir araya geldi.
Kraliçe’nin çok sevimli olduğunu söyleyen Barber, “Onunla çok iyi anlaşabilirdiniz. Kuğular dışında tüm vahşi yaşama da büyük bir ilgi duyardı” dedi.
Barber, Charles’ın da aynı şeyi yapmasını umduğunu söyledi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.