Üst düzey Batılı bir diplomat, yarın New York’ta başlayacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) toplantısının içeriğini belirleyen konulara değinirken, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 2022'nin başlarında eğitim, gençlik ve gelecekteki değişim odaklı “çoğulculuğu yenilemek ve canlandırmak” için sunduğu iddialı gündemle “herkes çok ilgilendiğini” söyledi. Diplomat, toplantı gündemin küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik, yeni salgın hastalıklar, İnternet, gıda güvenliği, nükleer güvenlik ve enerji gibi diğer küresel zorluklar ve tehditlerin ele alınacağını kaydetti.
İsminin açıklanmaması kaydıyla sınırlı sayıda gazeteciyle görüşen diplomat, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etme kararının, BM Sözleşmesini ve uluslararası hukuku "teste tabi tuttuğunu” söyledi. Diplomat “büyük soru ve zorluğun, BM himayesinde uluslararası iş birliği nasıl sürdürebiliriz? Birlikte çalışmaya nasıl devam edebiliriz? Bu dayanışmayı nasıl sürdürebileceğiz?, Birleşmiş Milletler Şartı tarafından temsil edilen hukuk sistemi ve tüm bu uluslararası yükümlülükler altında faaliyet göstermeye nasıl devam edebiliriz?, Daimi bir üye neden tam tersini yapsın? İfadelerini kullandı.
Geleneğe aykırı
On yıllardır yürürlükte olan gelenekte yapılan büyük değişiklikte ABD Başkanı Joe Biden’ın, Brezilya Devlet Başkanı’nından sonra ikinci olarak konuşması bekleniyor. Biden’ın BM Genel Kurulu’nun 77. Yıllık oturumunda yapacağı konuşması kendisi ve birçok liderin Kraliçe 2. Elizabeth’in Londra’daki cenaze törenine katılmasıyla Çarşamba günü sabahına ertelendi.
ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Başkan Biden'ın Çarşamba günkü konuşmasında Güvenlik Konseyi üyeliğinin genişletilmesi için fikirler sunacağını belirterek, “Güvenlik Konseyi üyeliğini genişletmek için güvenilir ve makul teklifler üzerinde fikir birliğine varmak da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde reform yapmak için çaba göstereceğiz” ifadelerini kullandı. Ülkesinin bu konuda ilerlemek için Güvenlik Konseyi'ndeki iki Batılı daimî üyeyle (Birleşik Krallık ve Fransa) ve diğerleriyle görüşmelerde bulunacağını dile getiren Greenfield, “BM ve Güvenlik Konseyi'nde reform yapma konusunda bir miktar ilerleme kaydedebilmemiz için üye ülkelerle daha fazla görüşme yapacağız” şeklinde konuştu.
Ukrayna öncü konumunda
Greenfield birkaç gün önce, dünyayı ilgilendiren diğer önemli dosyaların varlığı nedeniyle Ukrayna'nın üst düzey görüşmelerde ana odak noktası olmayacağını bildirmesine rağmen, Batılı diplomat Ukrayna dosyasının Genel Kurul toplantısında birinci öncelik haline geldiğini söyledi. Dünya liderlerinin, dünya için büyük bir endişe kaynağı olan gıda krizinin üstesinden gelmek için istekli olduğuna değinen diplomat, tahıl anlaşmasının iyi işlediğini kaydetti. BM r ve Dünya Gıda Programı'na göre, "Propagandaya rağmen, tahılın yüzde 70'inden fazlası güneye gidiyor" diyen batılı diplomat, gıda güvenliğini korumak ve gübre ihraç etmek" adına "daha fazlasını yapmak" için çağrıda bulundu.
Batılı diplomat, gıda krizinin hala endişe konusu olan yeni tip koronavirüs salgınından daha büyük bir sorun olduğuna inanıyor. Ukrayna'daki Zaporijya nükleer santraliyle ilgili gelişmelerden sonra "nükleer güvenliğin de bir endişe kaynağı olduğunu" vurgulayan diplomat, nükleer reaktörüm felaketlere yol açabilecek bir savaş olduğunu kaydetti. Güvenlik Konseyi’nin, 22 Eylül Perşembe günü, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, Güvenlik Konseyi üye ülkeleri ve Ukrayna dışişleri bakanlarının konuşacağı, Ukrayna ve cezasızlık konusunda bakanlar düzeyinde bir toplantı yapacağını söyleyen diplomat, toplantının Ukrayna Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile görüşüp görüşmeyeceğini belirtmeden Lavrov ve diğerleri de dahil olmak üzere bakanlar arasında bir "görüşme fırsatı" yaratacağını vurguladı.
Greenfield, bazı ülke temsilcilerinin, Birleşmiş Milletler'deki tartışmaların Ukrayna'daki savaşa odaklanacağı ve diğer krizleri görmezden geleceğinden korktuklarını dile getirdi. ABD’li diplomat, “Dünyanın geri kalanında neler olduğunu görüşeceğiz. İklim değişikliğinin ve pandeminin etkisini, dünyanın başka yerlerindeki çatışmaları görmezden gelemeyiz. Bu yüzden Ukrayna’nın yanı sıra tüm bu konular hakkında konuşacağız” ifadelerini kullandı.
BM’nin hali hazırda Rusya'nın Ukrayna'daki haksız savaşının neden olduğu bir güven kriziyle karşı karşıya olduğunu belirterek Ukrayna'daki savaşı kınayan Greenfield, “Şu anda BM bir güven kriziyle karşı karşıya. Bu, Rusya’nın Ukrayna’daki sebepsiz savaşının yol açtığı bir güven krizi. Dünya iklim değişikliği, pandemi, küresel gıda krizi tehdidiyle karşı karşıyayken, BMGK daimi üyelerinden biri komşusunu işgal etti. Rusya, ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal etti, insan haklarını çiğnedi ve müzakere edilmiş bir barış yerine doğrudan savaşı sürdürdü. BMGK’nın daimi üyesi, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın kalbine darbe vurdu. Bu savaş, BM’nin üzerine kurulduğu temel ilkeleri test ediyor ama Rusya’nın alenen ihlallerine karşı bizim cevabımız, bu örgütün kuruluş ilkelerinden vazgeçmek olamaz. Bunun yerine çabaları ikiye katlamalıyız. Egemenlik, toprak bütünlüğü, barış ve güvenlik konusundaki ilkelerimizi koruyarak, barışçıl bir dünyaya olan bağlılığımızı iki katına çıkarmalıyız” İfadelerini kullandı.
İran dosyası
Genel Kurul toplantılarının İran ile müzakerelerde son şans olup olmadığı sorusuna batılı diplomat, “2015 nükleer anlaşmasının tam olarak uygulanmasına devam etmek için baskı yapıyoruz” şeklinde yanıt vererek, iki hafta önce, “ABD ile İran arasında bir anlaşmaya varmaya yakın olduğumuzu hissettik" dedi. Anlaşmanın son rötuşları için her iki tarata da güçlü bir isteğin olduğuna dikkati çeken diplomat, büyük ölçüde İran sebebiyle müzakere masasında olamadıklarını bildirdi. Batılı diplomat açıklamasında, “Önümüzdeki günlerde veya haftalarda, bir anlaşmaya geri dönebileceğiz. Çünkü anlaşmayı sürdürmenin faydaları, bir anlaşmanın olmamasından kaynaklanan rahatsızlıktan çok daha büyük olacak” dedi.
Arap katılımı
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın, istikrarın sağlanması, sorunların ve siyasi farklılıkların barışçıl bir şekilde çözülmesi, gıda ve iklim krizleri ve bunların Ortadoğu üzerindeki olumsuz etkilerinin üstesinden gelinmesi çağrısında bulunduğu Suudi Arabistan Krallığı'nın konuşmasını yapması bekleniyor. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri’nin, Ortadoğu meseleleri, barış sürecini ilerletmek, Filistin halkına yardımı koordine etmek, Yemen ve Libya'daki krizi çözmenin yolları ile Mısır'ın Büyük Susuzluk nedeniyle karşı karşıya kaldığı su kıtlığı sorunlarına ek olarak Nahda Barajı konusunda ikili görüşmeler yapması bekleniyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Cuma günkü konuşması Filistin'in 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma hakkına odaklanacakken, İsrail Başbakanı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iki ülke arasındaki ilişkileri pekiştirmek için görüşmesi bekleniyor.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el Alimi, Yemen'deki gelişmeler ve hükümetin Yemenlilerin acılarını hafifletme çabaları hakkında Almanya'da yaptığı görüşmelerin ardından dün New York’a gitti. Alimi, Cuma günü Yemen krizinin sona ermesi ve İran destekli darbeci Husilerin ateşkes ihlallerinden sorumlu tutulması için uluslararası topluma bir mesaj gönderecek. Aynı zamanda Arap ve Körfez gruplarıyla da çeşitli toplantılar yaparak Ortadoğu konulu bir sempozyumuna konuk olacak.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri Cuma sabahı ABD'nin yanı sıra Ürdün, Irak ve Mısır'ın katılımıyla İran nükleer programı, Rusya savaşı da dahil olmak üzere bölge için öncelikli konuları gündeme getirecekleri bir toplantı yapacak.