Fransa İran'da alıkonulan 2 vatandaşına "casus olduklarının" zorla söylettirildiğini iddia etti

AA
AA
TT

Fransa İran'da alıkonulan 2 vatandaşına "casus olduklarının" zorla söylettirildiğini iddia etti

AA
AA

Fransa, casus oldukları gerekçesiyle İran'da mayısta gözaltına alınan iki vatandaşının "ajan olduklarını itiraf ettikleri" görüntülere ilişkin, bunların baskı altında yapıldığı iddiasında bulundu.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "İran bugün, vatandaşlarımız Cecile Kohler ve Jacques Paris'in sözde itirafına ilişkin röportajın tamamı denilen görüntüleri yayımladı." ifadesi kullanılarak görüntülerdeki itirafların gerçek olmadığı ve baskı altında alındığı ileri sürüldü.
"Fransa, bu asılsız suçlamaları şiddetle yalanlanıyor." denilen açıklamada, alıkonulan 2 Fransız'ın derhal serbest bırakılması talep edildi.
İran, mayısta casusluk iddiasıyla tutuklanan iki Fransız vatandaşının, "Fransa dış istihbarat servisinde (DGSE) görev yaptıklarını ve rejim değişikliğine zemin oluşturmak amacıyla bu ülkeye geldiklerini" söylediği görüntüleri dün devlet televizyonunda yayınlamıştı.
Görüntülerde, tutuklu Cecile Kohler ve Jacques Paris, "DGSE için çalıştıklarını, protestoları ve rejim değişikliğini desteklemek için İran'a geldiklerini" ifade ediyor.
Görüntülerin bir bölümünde başörtüsüyle kameraların karşısında görünen Kohler, "Ben Cecile Kohler, Fransa dış istihbarat teşkilatının bir görevlisiyim. Bize verilen para, protestolara destek için verilmişti. Silah gibi diğer bütün araçlar da istihbaratın hedeflerini gerçekleştirmek için veriliyor. İhtiyaç olduğunda polisle çatışmalarda kullanılması için silah bile verilebiliyor. Biz rejim değişikliğini sağlamak amacıyla gerekli zemini oluşturmak için İran'a geldik." ifadelerini kullanıyor.
Diğer tutuklu Fransız vatandaşı Jacques Paris de Fransa dış istihbarat servisinin kendilerine verdiği görevlerle İran yönetimine baskı uygulamayı hedeflediklerini söylüyor.
Fransız basını, İran'da yakalanan iki Fransız için, "Fransızca öğretmeni İran’da gözaltına alındı" ve "Fransız çift İran'da gözaltına alındı" şeklinde manşetler atmıştı.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.