Libyalı siyasetçilere göre Salih ve Mişri yalnızca ‘kazanç elde etme’ peşindeler

Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nin uzlaşısı Libyalılar arasında neden anlaşmazlığa neden oldu?

Salih ve Mişri’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Fas'ta yaptıkları görüşmeden bir kare (DYK)
Salih ve Mişri’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Fas'ta yaptıkları görüşmeden bir kare (DYK)
TT

Libyalı siyasetçilere göre Salih ve Mişri yalnızca ‘kazanç elde etme’ peşindeler

Salih ve Mişri’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Fas'ta yaptıkları görüşmeden bir kare (DYK)
Salih ve Mişri’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Fas'ta yaptıkları görüşmeden bir kare (DYK)

Birleşmiş Milletler (BM), Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri arasında ‘e paylaşılması’ konusunda varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıklarken ülkedeki hükümetlerin ‘mümkün olan en kısa sürede’ birleştirilmesini umduğunu ifade etti. Öte yandan Libyalı siyasetçilerin ve vatandaşların bir kısmı Fas'ta imzalanan anlaşmayı desteklerken diğer kısmı da anlaşmaya karşı olduklarını belirttiler.
Salih-Mişri anlaşmasını destekleyenlerden biri olan Libyalı Milletvekili Hasan ez-Zerka, Salih ile Mişri arasındaki görüşmede, seçimlerin anayasal temelinin ve seçim yasalarının ele alındığını vurguladı. Görüşmede bir anlaşmaya varılacağına dair yüksek beklentiler çerçevesinde önümüzdeki dönemde diyalogu sürdürmek için TM ve DYK temsilcilerinden birer heyet oluşturulacağına işaret eden Zerka, TM ve DYK arasındaki egemen pozisyonlara aday olacak kişilerin özellikleriyle ilgili yaşanan anlaşmazlıkların ‘anlaşmanın iptal edilmesine neden olabileceği’ iddialarını reddederek, buna dair hiçbir işaret olmadığını, aksine anlaşmanın başarılı olacağına dair olumlu beklentilerin olduğunu kaydetti.
Salih ve Mişri'nin önümüzdeki süreçte başka egemen pozisyonlarda görev alacaklarına dair kendilerine garanti verilmedikçe görüşmeyi kabul etmedikleri yönündeki iddiaları da yalanlayan Zerka, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin egemen pozisyonlardaki isimleri değiştirmenin, müttefiki olan Merkez Bankası başkanı Sıddık el-Kebir’in görevden alınması anlamına geleceği ve böylece hükümeti için finansmanın kesileceği gerekçesiyle ‘en çok etkilenen taraf’ olduğu için anlaşmaya karşı çıktığını söyledi.
Öte yandan Libyalı siyasi analist Salah el-Bakuş, Salih-Mişri anlaşmasının arkasındaki amacın, önce egemen pozisyonları, ardından bakanlıkları yeni bir geçiş hükümetiyle paylaşmak olduğunu öne sürdü. Bakuş, Salih ve Mişri’nin bu hedeflere ulaşmak için Libya Merkez Bankası Başkanı Kebir’in değiştirilmesine ve Dibeybe’nin görevden alınmasına çalıştıklarını söyledi. TM’nin ve DYK’nın, daha önce, seçimlerin anayasal temeli konusunda BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) tarafından desteklenen görüşmeleri yarım bırakıp, Fas'a gittiklerini ve gözlerden uzakta egemen pozisyonların paylaşımı konusunda bir anlaşmaya vardıklarını belirtti. Ancak hem TM hem de DYK tarafından yapılan açıklamalarda bu iddialar yalanlandı.
Salih ve Mişri, egemen pozisyonlardan yedisi üzerinde anlaşmaya vardılar. Bunlar arasında Merkez Bankası Başkanlığı, Denetim Bürosu Başkanlığı, İdari Denetim Kurumu Başkanlığı, Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkanlığı, Yüksek Seçim Komisyonu Başkanlığı, Yargıtay Başkanlığı ve Başsavcı yer alıyor.
Milletvekili Abdusselam Nasiyye ise egemen kurumların bölünmesinin ve bu kurumların başındaki kişilerin görev sürelerinin sona ermesinin ülkedeki siyasi ve ekonomik durumun ağırlaşmasında önemli bir faktör olduğunu belirtti. Nasiyye, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, egemen kurumların birleştirilmesinin, yıllardır eksik olan gözetim rollerinin canlandırılmasının yanı sıra tek bir yürütme otoritesi etrafında fikir birliğine varılmasını sağlayacağını ve böylece devletin yeniden ayağa kalkacağını ve seçimlerin önünün açılacağını söyledi. Nasiyye, egemen pozisyonlar için gerekli yetkinliğe sahip olanların bu pozisyonlara getirilmesini garanti eden şeffaf bir mekanizmanın olması gerektiğini belirtti.
Bir diğer Milletvekili Ali et-Tekbali de TM ve DYK arasındaki anlaşmanın sağlam olup olmadığını ve herhangi bir sonuç verip veremeyeceğini sorguladı. Tekbali’ye göre ‘TM ve DYK arasında geçtiğimiz yıllarda yapılan müzakerelerin çoğunda olduğu gibi bu kez de DYK’nın kendi lehine daha fazla puan kazanma arzusu’ TM ile herhangi bir konuda nihai bir anlaşmaya varma girişimlerini boşa çıkaracak.
Şarku’l Avsat’a konuşan Tekbali, “TM çok şey yaptı. Artık müzakere edecek başka bir konu yok, ama Mişri daha fazlasını istiyor. Daha doğrusu şu an iktidar mücadelesi veren iki hükümetin de fesih edilmesinden sonra gelecek olan yeni hükümetin başbakanı olmayı hedefliyor” dedi.
Başta Dibeybe’nin itirazı olmak üzere Salih-Mişri anlaşmasına yapılan itirazlara ve batı bölgesindeki silahlı oluşumlara değinen Tekbali, İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın söz konusu anlaşmayla ilgili sessizliğinin, özellikle hükümetinin uluslararası toplum tarafından tanınmamasının ve uluslararası toplumla doğrudan bir ilişkisinin olmamasının yanı sıra Al-Mişri'nin yeni bir hükümeti kurulmasına ihtiyaç olduğunu söylemesinden kaynaklandığını vurguladı.
Libya Al-Wasat Gazetesi Yayın Yönetmeni Beşir Zabiyye, egemen pozisyonların Libya krizinin düğüm noktası olup olmadığını sorguladı. Zabiyye, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Evet, bu bir tür ileriye kaçış ve halkın zihnini manipüle etme girişimi. Eğer bi değişim arzusu varsa, bu herkes için geçerli olmalı. Bu pek çok aktivistin ülkedeki egemen pozisyonlardaki herkesin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak dile getirdikleri bir talep” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan UBH Başbakanı Dibeybe, egemen pozisyonları paylaşmak gibi paralel yollardan bahsetmenin artık ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Dibeybe, geçtiğimiz Aralık ayında seçimlerin yapılmasını engelleyen yasal sorunları sona erdiren seçimlerin anayasal temeli üzerinde uzlaşıya varılması çalışmalarının hızlandırılması konusunda Salih’e ve Mişri’ye daha önce de yaptığı çağrısını yineledi.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.