Mısır ve BAE’den iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik adım

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, iki ülke arasındaki ilişkileri ‘umut verici’ olarak nitelendirdi.

Mısır Başbakanı Medbuli, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerinin 50’inci yılı kutlamalarına katıldı. (Mısır Başbakanlık Ofisi)
Mısır Başbakanı Medbuli, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerinin 50’inci yılı kutlamalarına katıldı. (Mısır Başbakanlık Ofisi)
TT

Mısır ve BAE’den iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik adım

Mısır Başbakanı Medbuli, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerinin 50’inci yılı kutlamalarına katıldı. (Mısır Başbakanlık Ofisi)
Mısır Başbakanı Medbuli, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerinin 50’inci yılı kutlamalarına katıldı. (Mısır Başbakanlık Ofisi)

Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm alanlarda geliştirilmesini istediklerini duyurdu.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasının 50. yılının kutlandığı programda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es- Sisi, “Mısır ve BAE arasındaki ekonomik ve yatırım işbirliği, her zaman üst düzeyde ilerliyor. Gelecekteki iş birliği beklentileri, umut verici ve müreffeh olacaktır” dedi.
Kahire, Mısır- BAE ilişkilerinin 50’inci yıl dönümünü ‘Mısır ve BAE… Tek Yürek’ başlığı ile düzenlenen özel törenle kutluyor. Cuma günü sona erecek etkinliğe iki ülkeden hükümet bakanları, bin 800’den fazla yetkili, iş insanları, yatırımcılar, aydınlar ve medya çalışanları katılıyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, BAE’nin kurucusu Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın bir sözüne atıfta bulunarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin Arap ülkeleri arasındaki seçkin ortaklığın nasıl olması gerektiğine dair bir model olduğunu belirtti. BAE’nin kurucusu Şeyh Zayed, Ekim 1973 Savaşı sırasında ‘Arap petrolünün, Arap kanından daha değerli olmadığını’ belirtmişti. Sisi, BAE’nin Mısır’ın yaklaşık 10 yıl önce yaşadığı zorlu dönemde gösterdiği destekten dolayı teşekkürlerini iletti.
BAE Kabine İşleri Bakanı Muhammed el- Gergavi, iki ülke arasındaki ortaklığı ‘kapsamlı ve istisnai iş birliği ilişkileri’ olarak nitelendirerek BAE’nin Mısır ile ilişkisinin tarih boyunca değişmediğini belirtti.
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli de BAE’nın Mısır’daki yatırımlarının 2021- 2022 mali yılının ilk dokuz ayında yaklaşık 4,6 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. BAE, Mısır’a yatırım yapan ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu dönemde Mısır’a yapılan yatırımın yaklaşık yüzde 29’u BAE’ya ait. Aynı zamanda diğer Arap ülkelerinin Mısır’a yaptığı yaptırımların yaklaşık yüzde 72’si BAE tarafından gerçekleştirildi.
Mısır Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Hala Said, iki ülkenin gelecek vaat eden yatırım ilişkileri başlatmak istediğini bildirdi. Said, Mısır’daki Egemen Varlık Fonu ve BAE’daki Abu Dabi Holding arasında ortak bir yatırım platformunun kurulması, 2019 yılında imzalanan çalışmalar altında 20 milyar doları geçen ortak yatırımların yapılması, ekonomik ve kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi ile iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştiğini vurguladı.
İki ülke arasındaki yarım asırlık ilişkilerin kutlandığı program, iş birliği ve ekonomik ortaklık alanlarının tartışılacağı forumlara sahne olacak. Mısır’ın önümüzdeki ay Şarm eş-Şeyh'te düzenlenmesi planlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı'na (COP 27) ev sahipliği yapması da gündemde yer alacak. BAE’nin gelecek yılki programa ev sahipliği yapması ve kutlamada kültür ve medya alanında forumların gerçekleştirilmesi konusu masaya yatırıldı. Kutlamalar Cuma akşamı, Mısır’daki piramitlerde gerçekleşen bir etkinlikle sona erecek.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, iki ülke arasındaki ilişkilerin kutlandığı programı ‘etkileyici bir ikili ilişkiler modeli ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin hakkında tartışılması için bir fırsat olarak’ değerlendirdi. Ebu Gayt şu açıklamada bulundu:
“Arap Birliği, bu ülkeler arasındaki iyi ilişkilerden fayda sağlayacak ilk taraftır. Hızlanan küresel gelişmeler ve kutuplaşmalar sonucunda yaşanan krizler, bizler için daha fazla koordinasyon ve ortak hareket alanı kurulmasını gerektiriyor.”
Genel Sekreter, önümüzdeki ay Cezayir’de yapılması planlanan Arap Birliği Zirvesi’nin ‘kardeş Arap ülkelerini bir çatı altında bir araya getirmesini umut ettiğini’ belirtti. 



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian