TikTok'ta video kaydedenlere kötü haber: İçeriğin sahibi kimin kaydettiğini görebilecek

Platform şeffaflaşma adına yeni özellikler getiriyor

TikTok, ABD pazarının yanı sıra, Endonezya başta olmak üzere Asya'da da büyük bir kullanıcı kitlesine sahip (Unsplash)
TikTok, ABD pazarının yanı sıra, Endonezya başta olmak üzere Asya'da da büyük bir kullanıcı kitlesine sahip (Unsplash)
TT

TikTok'ta video kaydedenlere kötü haber: İçeriğin sahibi kimin kaydettiğini görebilecek

TikTok, ABD pazarının yanı sıra, Endonezya başta olmak üzere Asya'da da büyük bir kullanıcı kitlesine sahip (Unsplash)
TikTok, ABD pazarının yanı sıra, Endonezya başta olmak üzere Asya'da da büyük bir kullanıcı kitlesine sahip (Unsplash)

TikTok uygulamanın şeffaflığını artırma amacıyla yeni bir güncelleme getiriyor. Buna göre içerik üreticileri, videolarını kaydeden kişileri görebilecek.
Twitter'ın "Yer İşaretleri" ve Instagram'ın "Kaydedilenler" özelliğinde olduğu gibi, TikTok'ta da kullanıcılar beğendikleri videoları koleksiyonlarına veya favorilerine ekleyebiliyor.
İçeriğin sahibi, şimdiye dek videosunu kimin kaydettiğini göremiyordu. Yalnızca kaç kişi tarafından kaydedildiğini öğrenebiliyordu.
Ancak TikTok bu uygulamayı değiştirme kararı aldı. Artık videosu kaydedilen kullanıcılara kaydeden kişilerin kim olduğunu görebilmeleri için bildirim gidecek.
Şirket yetkilileri giderek kalabalıklaşan uygulamayı daha şeffaf hale getirmek ve içerik üreticilerini korumak için bu tür adımları attıklarını söylüyor.
Mashable'a konuşan bir TikTok sözcüsü, "Eğlenceli ve yaratıcılığa ilham veren güvenli bir yer inşa etmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Topluluğumuza değer katmanın ve TikTok deneyimini zenginleştirmenin yollarını her zaman düşünüyoruz" diyen sözcü, şöyle devam etti:
"Favoriler bildirimleri, topluluğumuzu daha derinden angaje etmek ve içerik üreticilere analitik veri sağlamak için yeni yöntemler keşfetme çabamızın sonucu."
Çinli teknoloji devi ByteDance'in sahibi olduğu sosyal medya uygulaması, aslında bu yılın başından beri şeffaflaşma adına yeni özellikler getiriyor.
Örneğin bir süre önce kullanıcıların profillerini ziyaret eden kişileri görmesine olanak sağlanmıştı.
Kullanıcılar bu güncelleme sayesinde, son 30 gün içinde profillerini görüntüleyen kişilerin listesine ulaşabiliyor.
Son olarak da platform, canlı yayınlarda değişikliğe giderek yaş sınırı getirmiş ve "yetişkinlere özel yayın" seçeneği getireceğini duyurmuştu.
Independent Türkçe, Gizmodo, Mashable



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais