Tunus yargısı, Nahda hareketinin liderlerini soruşturuyor

Gannuşi, Tunus gençlerin Suriye’deki cephelere gönderilmesi’ meselesiyle adli organların huzuruna çıkmayı bekliyor.

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (EPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (EPA)
TT

Tunus yargısı, Nahda hareketinin liderlerini soruşturuyor

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (EPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (EPA)

Nahda Hareketi lideri ve feshedilen Tunus parlamentosunun başkanı Raşid el-Gannuşi, 2012- 2013 yılları arsında Tunus dışındaki ‘Tunus gençlerin Suriye’deki cephelere gönderilmesi’ meselesiyle ilgili soruşturma kapsamında gelecek pazartesi günü terörle mücadeleden sorumlu adli organların huzuruna çıkmayı bekliyor. Öte yandan 22 Kasım’da Tunus yargısı, çoğu Nahda Hareketi’ne mensup bir dizi lideri aynı dosyada aynı suçlamayla soruşturmaya başladı.
Tunus yargısı, 22 Kasım’da Nahda Hareketi’ne yakında, Seyfeddin Mahluf liderliğindeki Onur Koalisyonu partisi liderlerinden el-Afas hakkındaki soruşturmayı yeniledi. Bir gün önce de Nahda Şura Konseyi üyesi ve eski Milletvekili Habib el-Luz dinlenmiş ve hakkında serbest bırakılmasına karar verilmişti.
Geçen cuma günü soruşturma hakimi, eski Diyanet İşleri Bakanı ve Nahda Hareketi’nin liderlerinden Nureddin el-Hadimi’nin aynı dava çerçevesindeki sorgusunu, Tunus dışında olması nedeniyle gelecek haftaya erteledi.
Eski Başbakan ve eski İçişleri Bakanı eli el-Arid’in de 19 Aralık’ta, yani parlamento seçimlerinden sadece iki gün sonra yargı önüne çıkması bekleniyor.
Tunus’taki Temyiz Mahkemesi’nin iddianame odası, 13 Ekim’de soruşturma hakiminin 39 sanığın tahliyesine ilişkin kararının onanmasına ve soruşturmaların sürdürülmesi için dosyanın terörle mücadele adliyesindeki soruşturma hakimine sevk edilmesine karar vermişti.
Aynı şekilde Terörle Mücadele Yargı Merkezi Cumhuriyet Başsavcılığı da 820 sanıktan Gannuşi ve Arid de dahil 39’unun tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Önce soruşturma oturumlarında ‘İçişleri Bakanlığı’nın ofisinden sorumlu olan Fethi el-Beledi, aynı bakanlığın uzmanlık dairelerinin eski genel müdürü Mahrez Zavari, Uçak Koruma Bölümü eski başkanı Abdulkerim el-Ubeydi, yasaklı ‘Ensar El Şeriat’ örgütü sözcüsü Seyfeddin er-Rayes ve aynı örgütün lideri Nureddin Kandur’ olmak üzere 5 sanık hakkında hapis cezası kararı verilmişti.
Tunus gençlerin Suriye’deki cephelere gönderilmesi davası, Nida Tunus Hareketi’nden eski Milletvekili Fatıma el-Masdi’nin 2021 yılında Askeri Mahkeme’ye yaptığı adli şikâyet zemininde başlatıldı. Masdi, gençleri cephelere taşıyan ağların sırlarını ve koşullarını ortaya çıkarmak için oluşturulan Parlamento Soruşturma Komisyonu’nun bir üyesiydi.
Bu dava kapsamındaki araştırma, Masdi’nin Terörle Mücadele Ulusal Birimi tarafından şikayetçi olarak dinlenmesinin ardından başlatıldı. Komitenin elde edebildiği tüm veriler sunularak konuyla ilgili bir araştırma başlatılmasına karar verildi. Yargı, başlangıçta binlerce gencin Tunus dışındaki cephelere gönderilmesine doğrudan veya dolaylı olarak karışmakla suçlanan tüm tarafları adliyeye çağırdı.
Öte yandan komisyon tarafından üyeliği askıya alınan Tunus Seçim Komisyonu üyesi Sami Bin Selame, bugün mahkeme karşısına çıkmak üzere Ceza Davaları Alt Dairesi’nden bir celp kâğıdı aldı. Bin Selame, medya organlarında Seçim Komisyonu aleyhine yayınladığı ve komisyonu uluslararası standartlara saygı göstermemekle suçladığı birkaç paylaşımı nedeniyle soruşturuluyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.