Lübnan: Ekonomik krizden çıkmanın tek yolu IMF ile anlaşmak

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ülkenin mevcut ekonomik krizden çıkmasının tek yolunun, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile nihai anlaşmaya varmak olduğunu söyledi.

AA
AA
TT

Lübnan: Ekonomik krizden çıkmanın tek yolu IMF ile anlaşmak

AA
AA

Mikati, başkent Beyrut'ta düzenlenen "Beyrut Ekonomi Forumu 2022"de konuştu.
Lübnan'ın ekonomik durumunun "acı" bir gerçek olduğunu belirten Mikati, temel reformların gerçekleşmesi ve stratejik projelerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Mikati, IMF ve Lübnan arasında bir süredir devam eden müzakerelere de değinerek, "IMF ile nihai anlaşmaya varmadan mevcut ekonomik krizden çıkamayacağımız kanaatine vardık." dedi.
Lübnan Başbakanı, IMF ile nihai anlaşmaya varmaları halinde yabancı yatırımların ülkeye girişinin önünü açabileceklerini dile getirdi.
Mikati, ayrıca IMF'nin ülkede gerçekleşen reformları takip etmemesi halinde donör ülkelerin de finansal destek sağlamayacağını ifade etti.
IMF heyeti, Beyrut'ta 8 Nisan'da yaptığı açıklamada, Lübnan hükümeti ile yaklaşık 4 yılda ödenmesi planlanan 3 milyar dolarlık kredi konusunda ön anlaşmaya varıldığını duyurmuştu. IMF, Lübnan'a vereceği 3 milyar dolarlık kredi için 2022 bütçesinin onaylanmasını da içeren bir dizi şart koşmuştu.
Lübnan hükümeti ise bütçenin onaylanması dışında henüz IMF'nin talep ettiği köklü ekonomik reformları yerine getiremedi.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.