İran, milli takım oyuncularını ailelerine işkence yapmak ve hapse atmakla mı tehdit etti?

İran milli takım oyuncuları (AFP)
İran milli takım oyuncuları (AFP)
TT

İran, milli takım oyuncularını ailelerine işkence yapmak ve hapse atmakla mı tehdit etti?

İran milli takım oyuncuları (AFP)
İran milli takım oyuncuları (AFP)

İran Milli Futbol Takımı oyuncularının 21 Kasım’da İngiltere'ye karşı oynadıkları 2022 Dünya Kupası B Grubu açılış maçında protestolarla dayanışma amacıyla milli marşı okumayı reddetmesi Tahran’ın öfkesine neden oldu.
Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre, bugün ABD ile oynanacak maç öncesinde futbolcuların ‘uygun davranmamaları’ halinde ailelerinin hapis ve işkenceye maruz kalacakları yönünde tehdit etti.
Bilgili bir kaynak, milli marşı okumayı reddeden futbolcuların İran Devrim Muhafızları üyeleriyle bir toplantıya çağrıldığını bildirerek şunları söyledi;
“Kendilerine eğer milli marşı söylemezler veya Tahran rejimine karşı herhangi bir siyasi protestoya katılırlarsa, ailelerinin şiddet, işkence ve hapis cezası ile karşı karşıya kalacaklarının söylendi. Katar’da bilgi toplayan ve takım dışından kimseyle görüşmesine izin verilmeyen oyuncuları izleyen çok sayıda İranlı güvenlik görevlisi var.”
Kaynak, İran milli takımının Portekizli Teknik Direktörü Carlos Queiroz’un, İranlı oyunculara ve ailelerine yönelik tehditlerinin ardından İran Devrim Muhafızları görevlileriyle ayrı ayrı görüştüğünü söyledi ancak söz konusu konuşmanın içeriği hakkında bilgi vermedi.
Queiroz daha önce İranlı oyuncuların Dünya Kupası’nda protesto yapabileceğini, ancak bunun yalnızca FIFA düzenlemeleri dahilinde olduğunu söylemişti.
İran, 22 yaşındaki Kürt Mahsa Amini’nin Eylül ayında polis nezaretinde hayatını kaybetmesinden bu yana protestolarla sarsılıyor.
Huzursuzluk, hayatın her kesiminden İranlılar tarafından bir halk ayaklanmasına dönüştü ve 1979 devriminden bu yana molla liderliğine en cüretkar meydan okumalardan birini ortaya koydu.
İran, huzursuzluktan yabancı düşmanlarını ve onların vekillerini sorumlu tuttu.



Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe