İhvan içinde liderlik konusundaki anlaşmazlıklar artıyor

İstanbul Cephesi, Londra Grubu’nun vekil rehber seçme prosedürlerine dikkat çekti.

Mısır'daki Müslüman Kardeşler üyeleri, ‘terör örgütü’ üyeliği suçlamasıyla yargılandılar. (AFP)
Mısır'daki Müslüman Kardeşler üyeleri, ‘terör örgütü’ üyeliği suçlamasıyla yargılandılar. (AFP)
TT

İhvan içinde liderlik konusundaki anlaşmazlıklar artıyor

Mısır'daki Müslüman Kardeşler üyeleri, ‘terör örgütü’ üyeliği suçlamasıyla yargılandılar. (AFP)
Mısır'daki Müslüman Kardeşler üyeleri, ‘terör örgütü’ üyeliği suçlamasıyla yargılandılar. (AFP)

İstanbul Cephesi yaptığı açıklamada, Londra Grubu’nun Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) örgütünün Mürşid Rehber seçme prosedürlerine karşı olduğu imasında bulundu. Gözlemciler bunu örgütün liderliğinin üstünlüğü konusunda yurt dışındaki, yani ‘Londra’ ve ‘İstanbul’ cephelerindeki liderler arasında aylarca süren çatışmadan sonra İhvan örgütündeki anlaşmazlıklarını derinleştirebilecek bir gelişme olarak değerlendirdi. Üçüncü bir grup olan Muhammed Kemal Grubu’nun (Kemalistler) ortaya çıkmasından haftalar sonra Müslüman Kardeşler içindeki örgüt liderliği ‘pastası’ konusundaki çatışmanın genişlemesiyle ilgili soru yeniden gündeme geldi. 
İstanbul Grubu’nun açıklaması, Londra Cephesi’nin şu an ‘geçici’ olarak Muhyiddin ez-Zait tarafından işgal edilen Vekil Rehber görevini kimin üstleneceğinin duyurmasını bekleb-ndiği bir dönemde geldi. Müslüman Kardeşler içerisinde yaşananları yakından takip eden kaynaklar, İstanbul Cephesi, özellikle Londra Grubu'nun İbrahim Münir'in yerine Salah Abdulhak'ı atayacağı bildirildikten sonra, yeni Lider Vekilini açıklamanın yakın olduğunu hissetmiş görünüyor. Bu nedenle, örgütün Müslüman Kardeşler sistemi ve düzenlemelerine uygun olarak saflarını düzenlemeyi ve liderlerini seçmeyi tamamladığını doğrulayan açıklamasını yayınlamak için acele etti.
İstanbul Grubu’nun ifadesi, rehber vekili ve gelecekte teşkilatı yönetecek kişi olarak Mahmud Hüseyin'i seçtiğini gösteriyor.
Nitekim İstanbul Grubu, İbrahim Münir'in ölümünün ardından rehber vekili olarak Mahmud Hüseyin'in atandığını duyurmuştu.İstanbul Cephesi, Mahmud Hüseyin’in maslahatgüzarlık görevine atanması konusunda, Genel Şura Konseyi’nin grubun genel tüzüğünün 5. Maddesi’ndeki çalışmaların etkinleştirilmesi ve orijinal metnine uygun olarak uygulanmasının incelenmesine dayanıyor. Söz konusu maddeye göre Genel Mürşid’in görevini yapmasına mâni olan mücbir sebepler hâlinde, yerine birinci vekili, sonra vekillerin en yaşlısı getiriliyor.
Şarku'l Avsat’a konuşan kaynaklar, Zait’in Londra Cerphesi’ne kalıcı Mürşid Vekili seçmeleri için tanıdığı sürenini sona ermesi, özellikle geçtiğimiz günlerde cephede İbrahim Münir'in yerine kimin geçeceği konusunda bir bölünme olduğunun bildirilmesinden sonra İstanbul Grubu'nu bu adıma sevk ettiğini aktardılar. 
Zait, geçtiğimiz 4 Kasım’da Katar menşeili el-Cezire kanalına verdiği bir röportajda, örgütün iç kurumları tamamlanana kadar Müslüman Kardeşler içindeki idari görevleri geçici olarak devralacağını doğrulamıştı. Zait, ‘Londra Cephesi bir aydan kısa bir süre içinde tüm yeni idari meseleleri açıklayacak’ ifadesineyer vermişti. 
Gözlemcilere göre  Londra Cephesi, İstanbul Grubu'nun teşkilat sahnesine liderlik etmek için tekrarlanan hamleleri konusunda bir karmaşa yaşıyor. Münir'in yerine geçeceği konuşulan potansiyel isimler de Münir'in oynadığı rolleri oynamaktan alıkoyan sorunlarla karşı karşıya.
İslami hareketlerle ilgili çalışmalar yürüten Mısırlı araştırmacı Ahmed Zağlul, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Müslüman Kardeşler örgütü içindeki çatışma büyük ölçüde derinleşiyor. Buna ek olarak Londra Cephesi içinde de Münir’e bir alternatifi konusundaki çatışma derinleşiyor.İhvan liderleri arasındaki anlaşmazlık İbrahim Münir'den sonra büyük ölçüde genişledi. Anlaşmazlık uçurumu daha önce Mısır'da tutuklu Mahmud İzzet'İn tutuklanmasından sonra genişledi.”
İbrahim Münir'in Türkiye'deki teşkilat işleri için idari daireyi feshedip İhvan'ın rehberlik dairesinin yerine bir ‘üst organ’ oluşturmasının ardından, Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler mücadelesi geçtiğimiz aylarda büyük dönüşümlere sahne oldu. Bunu yeni Şura Meclisi için Londra Cephesi’nin kurulması ve İstanbul Şura Meclisi’nin altı üyesi ile Mahmud Hüseyin'in görevden alınması izledi. İstanbul Grubu, Münir'i görevinden alarak yeni bir hamle yaptı. 
Londra ve İstanbul cephelerinin mücadelesi sırasında, Müslüman Kardeşler içindeki gençleri de kapsayan Kemalist Hareket adlı bir başka bölünme ortaya çıktı. İstanbul ve Londra cepheleri Müslüman Kardeşler gençliğini kazanmak için girişimlerde bulunmasına rağmen bu çabalar, gençlerin mevcut yabancı liderleri reddetmesi ışığında başarısız oldu. 
Gözlemcilere göre yurt dışındaki örgüt gençlerinin çoğu, liderlik için mücadele eden Kemalist Hareket kanadına katılmaya zorlanıyor. Aynı zamanda örgütün mevcut koşullarına başkaldırmayı gerekli görüyor. Zira bu gençler, Londra ve İstanbul’daki liderlerin Hasan el-Benna ve Seyyid Kutub'un teorik çizgisinden saptığına, teşkilatın bu liderlerden uzaklaşması gerektiğine inanıyor.



İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail ordusunun dün akşam Gazze Şeridi'ne üst üste üçüncü gün saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü ve bu saldırının kırılgan ateşkes anlaşmasını yeni bir sınava tabi tuttuğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, bir Filistinli İsrail hava saldırıları sonucu yaşamını yitirdi, bir diğeri ise İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldü.

sdfrgt
İsrail saldırısının ardından Gazze'den yükselen dumanlar, 29 Ekim 2025 (Reuters)

WAFA, üçüncü bir Filistinlinin ise önceki bir İsrail saldırısında aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Hamas'ın silahsızlandırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme takvimi gibi çetrefilli sorunları çözemeyen ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, üç hafta önce yürürlüğe girmesinden bu yana ara sıra çıkan çatışmalarla sınandı.

cd
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat'taki yerel bir pazardan alışveriş yapan Filistinliler, 28 Ekim 2025 (Reuters)

Geçtiğimiz salı ve çarşamba günü İsrail, askerlerinden birinin öldürülmesine, Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkililerinin 104 kişinin hayatını kaybettiğini söylediği bombardımanlarla yanıt verdi.


İsrail'e ait bir İHA Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesine bağlı Kounine kasabasına saldırı düzenledi

Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
TT

İsrail'e ait bir İHA Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesine bağlı Kounine kasabasına saldırı düzenledi

Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı, İsrail İHA’sının Kunine'de bir motosikletli kişiyi hedef aldığını bildirdi.

Lübnan Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi, "İsrail'in bugün Bint Cubeyl bölgesindeki Kunine kasabasına düzenlediği düşman saldırısında bir şehit ve bir kişinin de yaralandığı" açıklamasını yaptı.

Gazze'de savaşın patlak vermesinin ertesi günü Hizbullah, Gazze Şeridi ve müttefiki Hamas için bir "destek cephesi" açıldığını duyurdu. Yaklaşık bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından, İsrail ile çatışma Eylül 2024'te açık bir savaşa dönüştü. Bu çatışma sırasında Hizbullah, cephaneliğinde ve askeri altyapısında önemli hasarlar gördü ve başta eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve halefi Haşim Safiyuddin olmak üzere birçok liderini kaybetti.

ABD ve Fransa'nın arabuluculuğunda 27 Kasım'dan beri yürürlükte olan ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini, oradaki askeri altyapısını kaldırmasını ve Lübnan'daki silah taşıma yetkisini resmi güvenlik güçleriyle sınırlamasını öngörüyor.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana devam eden hava saldırılarına ilave olarak İsrail, anlaşma şartlarına aykırı bir şekilde, Güney Lübnan'daki birkaç yüksek mevkide güçlerini bulunduruyor. Beyrut, uluslararası toplumu, İsrail'e yükümlülüklerini yerine getirmesi için baskı yapmaya çağırıyor.


Libya Ulusal Ordusu etkisini güneye doğru genişletiyor

Hafter'in Sabha'daki çatışması, Güney Libya'da kalkınmaya odaklı bir girişimin başlatılmasına yol açacak (Genel Komutanlık)
Hafter'in Sabha'daki çatışması, Güney Libya'da kalkınmaya odaklı bir girişimin başlatılmasına yol açacak (Genel Komutanlık)
TT

Libya Ulusal Ordusu etkisini güneye doğru genişletiyor

Hafter'in Sabha'daki çatışması, Güney Libya'da kalkınmaya odaklı bir girişimin başlatılmasına yol açacak (Genel Komutanlık)
Hafter'in Sabha'daki çatışması, Güney Libya'da kalkınmaya odaklı bir girişimin başlatılmasına yol açacak (Genel Komutanlık)

Libya Ulusal Ordusu'nun (LUO) güney bölgelerindeki nüfuzunu, Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Geçici Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) aleyhine genişlettiği düşünülen bir hamleyle, LUO'nun ikinci komutanı Saddam Hafter, dün Sabha kentinde "entegre hizmet ve askeri binalar" içeren bir projenin temelini attı.

Saddam Hafter, çarşamba günü Sabha'ya yaptığı ziyarette, LUO'nun "Vizyon 2030"unun bir parçası olarak nitelendirdiği "Güney İçin Birlikte" girişimini başlattı ve bu girişimin "güvenliğin, kalkınmanın temeli haline getirilmesine dayandığını" ifade etti.

Saddam Hafter, "güney şehirlerini modern yol ağlarıyla bağlamak ve tarım projelerini desteklemek için çalıştıklarını, böylece bu şehirlerin acı çekmenin veya ötekileştirmenin kanalları değil, kalkınma ve üretim merkezleri haline geldiklerini" söyledi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre merhum Devlet Başkanı Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana, güney şehirlerinin sakinleri yıllardır "dışlanma, ayrımcılık ve devlet hizmetlerinin eksikliğinden" şikayet ediyor.