Mısır-Ürdün iş birliği her alanda gelişiyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın bir önceki görüşmesinden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın bir önceki görüşmesinden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Ürdün iş birliği her alanda gelişiyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın bir önceki görüşmesinden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın bir önceki görüşmesinden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Ürdün, her alanda iş birliğinin derinleştirilmesi, bölgesel ve uluslararası konularda koordinasyonun altını çizdi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın telefon görüşmesi yaptığını duyurdu.
Sözcü, temasın Cumhurbaşkanı Sisi ile Kral Abdullah arasındaki düzenli istişareler çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek, görüşmede ikili iş birliğiyle ilgili bir dizi konunun ele alınmasının yanı sıra bölgesel ve uluslararası konularda görüş ve vizyon alışverişinde bulunulduğunu aktardı.
Görüşme sırasında Sisi, 2 ülke arasındaki ikili ilişkilerin sürekli gelişmesinden, çeşitli bölgesel ve uluslararası konularda koordinasyondan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ürdün Kralı, 2 kardeş ülke ve halkın ortak çıkarlarını en üst düzeye çıkarmak için çeşitli iş birliği alanlarının kapsamını genişletme ve derinleştirme çabalarının devam etmesinin önemini vurgularken, Mısır ile Ürdün arasındaki kardeşçe ikili ilişkilere ve çeşitli düzeylerde Cumhurbaşkanı Sisi ile sürekli koordinasyon içinde bulunmasına övgüde bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Mısır Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden aktardığına göre bu ayın başında Mısır Cumhurbaşkanı ve Ürdün Kralı Kahire'de yaptıkları görüşmenin ardından yaptığı basın açıklamasında Filistin'e tam desteklerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Sisi ile Kral Abdullah arasında bölgedeki son gelişmeleri, özellikle Filistin meselesindeki gelişmeleri ele alan görüşmeler gerçekleştirildi.
Barış sürecini yeniden canlandırmak, Filistin sorununu adil ve kapsamlı bir çözüme kavuşturmak için kardeş Filistin halkının meşru haklarını güvence altına alacak şekilde Filistinlilere tam destek sağlamaya yönelik Kahire ve Amman'ın çabalarını güçlendirme konusunda anlaşma sağladılar. Mısır Cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre taraflar, Arap ülkelerinin egemenliklerine ve birliklerine saygı çerçevesinde insan acılarına son vermek amacıyla bölgedeki bazı ülkelerde yaşanan mevcut krizleri ele alma konusundaki dayanışma ve uyumlu çabalarının önemini vurguladı.
Mısır, Ürdün ve Irak arasında 2019 yılında Kahire'de bir koordinasyon ve üçlü iş birliği başlatıldı. Geçtiğimiz dönem, bu mekanizma çerçevesinde iş birliğini güçlendirmek için çeşitli toplantılar yapıldı.



Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Witkoff'un önerisi: Hamas arabuluculara cevabını ‘notlarla’ iletti

Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)
Dün Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından feryat eden Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas kaynakları bugün, hareketin ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 60 günlük ateşkes önerisiyle ilgili cevabını arabuluculara ilettiğini doğruladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, Hamas'ın ortak bir Filistin pozisyonu oluşturmak amacıyla Katar'da ve Beyrut dahil diğer başkentlerde Filistinli grupların liderleriyle yoğun temaslarda bulunduğunu ve toplantılar düzenlediğini bildirdi.

Kaynaklar, Hamas liderliği ve gruplar açısından cevabın olumlu olarak nitelendirilebileceğini, ancak İsrail işgaline karşı açık bir önyargı taşıyan teklifin taşıdığı tüm olumsuzluklara rağmen, uygulanmasının başarılı olması için bazı notların da eklenmesi gerektiğini belirtti.

Kaynaklar, teklifle ilgili yapılan tüm düzenlemelerin oybirliğiyle kabul edildiğine dikkat çekerek, İsrail'e baskı yapma konusunda samimi bir Amerikan iradesi olması halinde teklifin kabul edileceğini ifade ettiler.

Kaynaklar, yanıtta yer alan notlardan birinin, İsrailli esirlerin Witkoff belgesinde belirtildiği gibi ilk hafta sadece iki gün içinde teslim edilmesini önlemeyi, bunun yerine son anlaşmada olduğu gibi aşamalı olarak iki ay boyunca anlaşmanın tam olarak etkili olmasını sağlamayı amaçladığını açıkladı.

Hareket kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, teklife ilişkin yorumlarla birlikte olumlu bir yanıt verileceğini belirttiler.

Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)Filistinli bir kadın, Cuma günü Gazze Şehri'ne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından çığlık atıyor (Reuters)

Kaynaklar o dönemde teklifin birçok ‘tuzak’ taşıdığını ve birçok koşulunun Filistinliler için durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etmişti. Kaynaklar, 60 günlük sürenin ateşkes anlaşmasını açıkça bağlayıcı hale getirmemesi ve İsrail'i buna bağlamadan, hatta başarılı olması halinde süreyi uzatmadan gevşek bir şekilde ortaya koyması da dahil olmak üzere, sunulan metinde birçok ikilemin belirgin olduğuna dikkat çekti. Bu durum, İsrail'in kalan esirlerin teslimi için belirlenen yedinci günden sonra istediği zaman Gazze'de Lübnan tarzı saldırılar gerçekleştirmesine ve altmış günün ardından savaşı tamamen yeniden başlatmasına açıkça izin verecektir.

Teklif ayrıca esir takası için üzerinde anlaşmaya varılmış herhangi bir kriter olmaksızın belirli bir sayı belirliyor ve sadece 125 müebbet ve yüksek cezalı mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor ki bu sayı hayatta kalan ve ölen İsraillilerin sayısıyla orantılı olmadığı gibi bir önceki ateşkes aşamasında kullanılan kriterlere bile ulaşmıyor.

Kaynaklar o dönemde Hamas liderliğinin teklifin metnini inceledikten sonra, canlı ve ölü esirlerin serbest bırakılmasının bedeli konusunda bile İsrail'in ateşkes vizyonunu benimsediğini gördüklerini söyledi.

Kaynaklar, teklifte savaşı sona erdirecek net bir garantiden bahsedilmediğini, konunun müzakerelerin kaderine bırakıldığını, bunun da esasen savaşı sona erdirmek istemeyen ve herhangi bir anlaşmaya uymayı reddeden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elinde kalacağı anlamına geldiğini açıkladı.

Anlaşma metninin İsrail'in çekilmesi ve hatta yardım girişinin devam etmesi konusunda da herhangi bir garanti vermediğini belirten kaynaklar, insani yardım maddesinin de bir önceki anlaşmada kabul edilen insani yardım protokolünün uygulanmasına atıfta bulunmadığına, bunun yerine müzakereler ve anlaşmanın uygulanması sırasındaki gelişmelere göre devreye sokulmasını öngördüğüne dikkat çekti. Başka bir deyişle anlaşma metni, tüm ihtiyaçları karşılamadan ve enkazı kaldırmak için ağır ekipman ve diğerlerini getirmeden, İsrail'in bu insani dosyada üstünlüğünü korumasına izin veriyor.

İsrailli siyasi kaynaklar anlaşma metninin ne savaşın sona ermesini ne İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini ne de insani yardımın serbestçe girişine izin verdiğini doğruladı.

Hamas kaynakları, teklifin herhangi bir anlaşma için İsrail'in ve Netanyahu hükümetinin koşullarını öne sürdüğünü, Filistinlilere ise hiçbir şey garanti etmediğini ve sadece hareketten net bir ödül olmaksızın esirleri teslim etmesini istediğini söylüyor.

Yeni anlaşma ateşkesin 60 gün sürmesini, ABD Başkanı Donald Trump'ın taraflara bu süre zarfında taahhütte bulunma garantisi vermesini ve ilk gün 5 İsrailli esir ile 9 cesedin, yedinci gün de aynı sayıda kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Anlaşma, insani yardımın iki tarafın üzerinde mutabık kalacağı bir anlaşma yoluyla yapılmasını ve sadece Birleşmiş Milletler (BM) ve Kızılay gibi mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılmasını, yani özel sektöre hiçbir malın verilmemesini öngörüyor.