Tunus muhalefetinden erken cumhurbaşkanlığı seçimi çağrısı

Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri Nemsiyye dün basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri Nemsiyye dün basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Tunus muhalefetinden erken cumhurbaşkanlığı seçimi çağrısı

Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri Nemsiyye dün basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri Nemsiyye dün basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Tunus’ta Ulusal Kurtuluş Cephesi ve ilk tur parlamento seçimlerini boykot eden sol partiler de dahil olmak üzere birçok muhalefet partisi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken düzenlenmesi için çağrıda bulundu. Öncesinde ise Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ilk turdaki düşük katılıma rağmen parlamento seçimlerinin ikinci turunu kararlaştırma yönündeki niyetini açıklamıştı. Said'in bazı eski destekçileri de erken cumhurbaşkanlığı seçimleri çağrısında bulunmuştu.
Gözlemciler, Said'in hazırlıkları 20 Ocak'ta başlayacak olan ikinci tur parlamento seçimlerinin sonuçlarına dair kumar oynadığı düşüncesinde. Zira yüzde 11,2 veya daha az katılım oranı kaydedildiği takdirde siyasi gidişatın sonunu ilan etme ve erken cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenleme yönünde tek bir siyasi seçenek kalacak.
Siyasi analist Hasan el-Iyadi, ilk turdaki seçimlerde Tunusluların zayıf katılımının meşruiyet eksikliği ile Cumhurbaşkanı’nın siyasi gidişatının sona erdiğini gösterdiğini vurguladı. Bu meşruiyetin Tunuslular arasında halen popüler olan Cumhurbaşkanı'nın şahsından değil, siyasi çizgiden sürüldüğüne değinen İyadi, anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2024 yılında yapılmasının planlandığına, Said’in bir kez daha aday olmaya istekli olduğuna dikkat çekti.

Yeni destek yasası
Diğer yandan Tunus Maliye Bakanı Siham Bugadiri Nemsiyye, ihtiyaç sahibi ailelere, öğrencilere ve yaşlılara yönelik destek gibi çeşitli sosyal gruplar arasında ulusal dayanışmanın temellerini atmayı amaçlayan bir dizi hükümet planını açıkladı. Yeni finans yasası sayesinde fiyatlardaki artışa paralel olarak satın alım gücünün de yükseltileceğine değinen Bakan Nemsiyye, önümüzdeki üç yıl boyunca duruma bağlı olarak, kendilerine ödenmesi gereken sosyal dayanışma katkısının yıllık gelir içindeki oranını yüzde 1'den yüzde 0,5'e indirerek mali yükün azaltılması üzerinde çalışacağını vurguladı. Yıllık net geliri 5 bin Tunus dinarını geçmeyenler için muafiyetin korunacağını kaydetti.
Nemsiye dün düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada önümüzdeki yıla yönelik maliye yasası ile sosyal fonların mali dengesini destekleme yönünde sosyal katkı getirisinin iyileştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Bu kapsamda vergiye tabi kurumlar için 2023-2025 yılları arasında ödenmesi gereken sosyal katkı payı tutarlarının inceleneceğini belirten Bakan, hükümetin sosyal konut için özel programlar çerçevesinde sübvansiyonlu konut kredilerinden yararlananların borç durumunu kolaylaştırmaya çalıştığına, vatandaşların konut kredilerinin faiz tutarlarından muaf tutulması üzerine durulduğuna değindi.
2023 yılı mali kanunu kapsamında, muhtaç ailelerin çocuklarının ücretsiz ulaşımdan yararlanması için yaklaşık 3,5 milyon Tunus dinarı değerinde bir projeye onay verilmişti. Tunus hükümeti aynı zamanda kadınların liderliği ve yatırımına yönelik yeni ulusal program için 14 milyon tahsis etmişti. Şimdi ise yaşlılar için aile teminatı ödeneğinin aylık 200 dinardan 350 dinara çıkarılması bekleniyor. Aynı yasada, özel durumlarda ailelerin kalkınması için en az 4,2 milyon dinar maliyetle 100 bireysel proje ve 10 farklı kadın grubunun oluşturulması öngörülüyor. Söz konusu yasa kapsamında, devletin temel ürünlerin sübvansiyonlarından yüzde 33,1, akaryakıt sübvansiyonlarında da en az yüzde 25,7 oranında azatlım planlıyor. Bu durumun vatandaşın satın alım gücü üzerinde ciddi bir etkisi olacağı belirtiliyor.
Tunus sendika liderleri, meslek örgütleri ve insan hakları dernekleri bu yeni mali kanunun içeriğine tepki gösterdi. Tunus Genel İşçi Sendikaları (UGTT) Genel Sekreteri Nureddin Tabbubi, bu kanunun ötekileştirilmiş toplumsal grupları savuma iddiasındaki popülist sloganların sahteliğini ortaya koyduğunu, yasanın bu grupları ve sübvansiyon sistemini etkilediğini, bu sebeple fiyatların yeniden yükseleceğini vurguladı.
Ayrıca kanunda değişiklik yapılması ve çoklu vergi baskılarının hafifletilmesi yönünde çağrılar yapıldı. Avukatlar Birliği de mali kanunu mevcut haliyle reddettiğini açıkladı.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.