2022'nin en kötü teknoloji CEO'ları sıralandı

Her birine 10 üzerinden "en korkunç yıl puanı" verildi

2017'de Silikon Vadisi'nde Apple Park binasını açan Apple patronları listede yer almadı (Reuters)
2017'de Silikon Vadisi'nde Apple Park binasını açan Apple patronları listede yer almadı (Reuters)
TT

2022'nin en kötü teknoloji CEO'ları sıralandı

2017'de Silikon Vadisi'nde Apple Park binasını açan Apple patronları listede yer almadı (Reuters)
2017'de Silikon Vadisi'nde Apple Park binasını açan Apple patronları listede yer almadı (Reuters)

2022 teknoloji sektörü açısından zor bir yıl oldu. Aralarında Meta, Tesla ve Xiaomi'nin de yer aldığı bir dizi şirket binlerce çalışanını işten çıkararak küçülmeye giderken, şirket CEO'ları da milyarlarca dolar kaybetti.
Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden The Guardian, 2022'nin hangi teknoloji patronu için daha kötü geçtiğini araştırdı.
Her bir milyardere "En korkunç yıl puanı" verilen listede Mark Zuckerberg, Elon Musk ve Jeff Bezos gibi ünlü isimler göze çarpıyor.
Listenin zirvesini ise iki isim paylaşıyor: Elizabeth Holmes ve Sam Bankman-Fried.

Mark Zuckerberg
En korkunç yıl puanı: 6/10

Facebook'un kurucusu ve onun çatı firması Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg, yılın en çok zarar gören isimlerinden biriydi.
2021'de şirketinin adını Meta olarak değiştiren ve sanal gerçeklik projelerine öncelik veren Zuckerberg, Eylül 2021'den bu yana servetinin yarısından fazlasını kaybetti. Böylelikle 2015'ten beri yer aldığı ABD'deki en zengin 10 kişi listesinden de düştü.
Şubat ayında Meta'nın kullanıcı sayısı ilk kez düşerken, Zuckerberg de çalışanlarına iş dünyasının değişken rüzgarlarını yanlış değerlendirdiğini itiraf ediyordu. "Bunun sorumluluğunu alıyorum" dese de 11 bin kişiyi işten çıkararak büyük eleştiri topladı.

Jeff Bezos
En korkunç yıl puanı: 4/10

Çalışanlarının işine son vererek küçülmeye giden firmalar arasında Jeff Bezos'un online satış şirketi Amazon da vardı. New York Times'a göre şirketteki işten çıkarmalar 10 bin kişiyi bulabilir.
Bezos'un kaybı büyük ölçüde Amazon'dan kaynaklanıyor. Zira şirket sadece 27 Ekim'de bir gecede 23 milyar dolar zarar etmişti. Ancak hisse senedi fiyatları ertesi gün toparlanmış ve zararı 7,5 milyar dolara geriletmişti.
Şirket çalışanlarına göre, Bezos, Amazon'un sesli asistanı Alexa'dan beklediği popülerliği elde edemedi. Kısa süre önce Insider'a konuşan ve adı açıklanmayan şirket çalışanları Alexa'yı "muazzam bir hayal kırıklığı" diye nitelerken, "Bezos'un evcil hayvan projesi yıkılıyor" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Bezos, 124 milyar dolarlık servetinin çoğunu bağışlayacağını söyleyerek hayırsever imajı çizmeye de girişti. Cömert bağışlarından biri Dolly Parton'a verdiği 100 milyon dolardı. İş insanının servetinin yüzde 0,08'ine gelen bu miktar, Parton'ın gerekli yerlere bağışlaması için ayrıldı.
Bezos, "Bunu imajımı değil, dünyayı iyileştirmek için yapıyorum" diyor. Teknoloji patronu buna rağmenBloomberg Milyarderler Endeksi'nde halen 4. sırada.

Elon Musk
En korkunç yıl puanı: 7/10

Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk, bu yıl ekim ayında Twitter'ın yeni sahibi olarak çok konuşuldu. Sosyal medya platformunu satın almak için üst üste Tesla hissesi satan Musk, elektrikli otomobil firmasının ciddi biçimde değer kaybetmesine neden oldu.
Tesla hisseleri 22 Aralık'ta borsada yüzde 8,9 değer kaybedince şirketin Musk'tan "Yaklaşık 2 yıl boyunca daha fazla Tesla hissesi satmayacağım" açıklaması geldi. Ancak analistler Musk'ın defalarca karar değiştirmesi nedeniyle sektörde güvensizlik yarattığı görüşünde.
Musk ayrıca bu yıl 100 milyar dolar kaybeden ilk insan unvanını aldı. Bu arada dünyanın en zengin insanı unvanını da Fransız iş insanı Bernard Arnault'a kaptırdı.
Musk'ın servet kaybı an itibarıyla 132 milyar dolara çıkmış durumda. Teknoloji patronu dünyanın en zengin insanları listesinde ikinci sırada yer alıyor.

Parag Agrawal
En korkunç yıl puanı: 7/10

Yılın başında Parag Agrawal'ın geleceği parlak görünüyordu. Zira Jack Dorsey'nin istifasının ardından yönetim kurulunun "oybirliğiyle" desteğini almış ve Twitter'ın yeni CEO'su olmuştu.
Ardından Musk geldi. Ekimde Twitter'ın yeni patronu olduktan hemen sonra Agrawal'ı işten kovdu. Sonuç olarak Agrawal işini kaybetti.
Ancak 39 yaşındaki iş insanının yaklaşık 50 milyon dolarlık "mütevazı" bir serveti var. Bu nedenle Twitter'daki işinden olması ona maddi açıdan büyük bir kayıp getirmedi.

Elizabeth Holmes
En korkunç yıl puanı: 10/10

2022 aynı zamanda Theranos felaketinin zirveye ulaştığı yıl oldu.
Her şey 2003'te Standford Üniversitesi'nden ayrılan genç kadının kendisine biyoteknoloji girişimi kurmasıyla başladı.
Bir noktada 9 milyar dolar değer biçilen Theranos, parmağa batırılacak iğneyle alınan birkaç damla kanla kan testi yapan, tıpta devrim yaratacak bir yöntem vaat ediyordu.
Şirketin yatırımcıları arasında ABD Hazine Bakanı George Schultz, daha sonra Trump yönetimine giren madalyalı Deniz Piyadesi Generali James Mattis ve Amerika'nın en zengin ailesi Waltonlar da vardı.
Ancak 2015'te şirket çalışanlarından biri, Theranos'un başlıca test cihazı Edison'la ilgili kaygılarını basına sızdırdı. Wall Street Journal, test sonuçlarının güvenilmez olduğuna ve çoğu testin başka üreticilerin imal ettiği makinelerle yapıldığına dair bir dizi haber yayımladı.
Theranos 2018'de kapanırken, Holmes hakkında dolandırıcılık soruşturması başladı.
Yıllar süren soruşturma nihayet 2022'de sonuçlandı ve Holmes 11 yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Sam Bankman-Fried
En korkunç yıl puanı: 10/10

Kripto para borsası FTX, daha birkaç ay önce sektörün en büyükleri arasındaydı. Kasımda likidite krizi nedeniyle çöken ve iflas bildiren şirket, kripto piyasalarını derinden sarstı.
2022'nin başlarında 32 milyar dolar değere ulaşan şirketin çöküşünün ardından, 7 gün içinde kripto piyasasından kabaca 200 milyar dolar silindi. Kripto para birimlerinin değeri hızla düşerken, FTX'in 1 milyondan fazla alacaklısının olduğu öne sürülüyor.
Piyasa değerinin kabaca 4'te bir oranında küçülerek 400 milyar dolardan yaklaşık 300 milyar dolara gerileyen Bitcoin ise toplam değer bazında en ağır kayıpları yaşayan kripto para birimi oldu.
Bu sarsıntıdan birkaç hafta sonra Bankman-Fried, şirketinin merkezi olan Bahamalar'da tutuklandı ve ABD'ye iade edildi.
Bugünlerde müşterilerini ve yatırımcılarını dolandırma suçlamasıyla yargılanmayı bekleyen Sam Bankman-Fried’ın, ev hapsinde kalmasına karar verildi. ABD'de hakim karşısına çıkan 30 yaşındaki eski milyarder, 250 milyon dolarlık kefaletle kısa süre önce ailesine teslim edildi.
Hakkındaki suçlamaya göre iş insanı, bir diğer kripto şirketi Alameda Research'ü finanse etmek, değerli gayrimenkuller satın almak ve milyonlarca dolarlık siyasi bağış yapmak için FTX'teki müşteri mevduatlarını yasadışı şekilde kullanmıştı.
Savcılar, geçen hafta düzenledikleri basın toplantısında, bunu "ABD tarihindeki en büyük mali dolandırıcılıklardan biri" diye nitelemişti. 
İş insanına para transferi dolandırıcılığı, kara para aklama ve kampanya finansmanı ihlalleri de dahil olmak üzere 8 ayrı suçlama yöneltildi.
Aralık ayında Bahamalar'da tutuklanmadan kısa bir süre önce BBC'ye konuşan Bankman-Fried ise, "Bilerek dolandırıcılık yapmadım. Dolandırıcılık yaptığımı düşünmüyorum. Bunların hiçbirinin olmasını istemedim. Kesinlikle sandığım kadar yetkin değildim" demişti.
Bankman-Fried'in en yakın çalışma arkadaşlarından ikisi, geçen hafta dolandırıcılık suçunu kabul etmiş ve soruşturmada işbirliği yapmıştı.
Independent Türkçe, The Guardian, Bloomberg



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant