Yapay zekanın sınav başarısı eğitimcileri yeni arayışlara yöneltti

"Durum giderek daha da zorlaşacak. Eğitim sistemini tepeden tırnağa yeniden düşünme zamanı"

Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka algoritması Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjoruney)
Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka algoritması Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjoruney)
TT

Yapay zekanın sınav başarısı eğitimcileri yeni arayışlara yöneltti

Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka algoritması Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjoruney)
Bu görsel, yazılı komutlardan görseller üreten yapay zeka algoritması Midjourney'de oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjoruney)

Çevirmenleri, yazarları ve tasarımcıları "işsiz bırakacağından" korkulan ChatGPT, her geçen gün el artırıyor ve tartışmanın içine farklı meslek gruplarını çekiyor.
ABD merkezli OpenAI firmasının geliştirdiği sohbet botu, yakın zamanda yapılan denemelerde prestijli hukuk, işletme ve hatta tıp sınavlarının birçok bölümünü geçmeyi başardı.
Son yılların en ses getiren yapay zeka araçlarından biri olan ChatGPT'nin yazdıkları halihazırda insanların yazdıklarından ayırt edilemez durumdaydı.
Öte yandan, sohbet botunun dünyanın dört bir yanında kabul gören zorlu sınavlarda başarı göstermesi, bazı uzmanlara göre, eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerekliliğini de doğurdu.

Geleceğin "iş insanları" makineler mi olacak?
ABD'nin en eski ve prestijli kurumlarından biri olan Pensilvanya Üniversitesi Wharton İşletme Okulu'ndan Prof. Dr. Christian Terwiesch, geçen hafta, ChatGPT'yle büyük yankı uyandıran bir deney yaptı.
Wharton'ın bitirme sınavına sokulan sohbet botunun en önemli bölümleri başarıyla tamamladığı görüldü.
Terwiesch, yaptığı deneyin sonuçlarını "Chat GPT3 Wharton MBA Derecesi Alır mı?" başlıklı makalesinde özetledi.
Açılımı "Master of Business Administration" (İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı) olan MBA programları, iş insanlarına yönelik lisansüstü eğitim veren kurumları ifade ediyor.
Wharton da 142 yıllık tarihi boyunca birçok ünlü ismi ve iş insanını mezun etti. Bu kişiler arasında Donald Trump, Elon Musk ve yatırımcı Warren Buffet da yer alıyor.
Terwiesch'in yayımladığı makaleye göre, ChatGPT, özellikle operasyon yönetimi dersinde birçok öğrenciden daha iyi performans gösterdi. Operasyon yönetiminin, MBA programlarının en temel ve gerekli derslerinden olduğu biliniyor.

"Eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gerekiyor"
Terwiesch, "ChatGPT, testlerden B ve B- arasında notlar aldı. Bunun işletme eğitimi için önemli etkileri olacak" ifadelerini kullandı.
Harf sisteminde en yüksek notun A olduğu düşünülürse sohbet botunun bu testlerde en yüksek ikinci notu aldığı anlaşılıyor.
Independent Türkçe'nin özel haberine göre, Michigan Üniversitesi Ross İşletme Okulu'ndan Prof. Dr. Jerry Davis, pazartesi günü meslektaşının bu deneyini tartışmak üzere fakültede bir toplantı düzenledi.
"Ben alarm zillerini çalanlardan biriyim" diyen Davis, Financial Times'a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
"Durum giderek daha da zorlaşacak. Eğitim sistemini tepeden tırnağa yeniden düşünme zamanı."

Geliştirilen araçlar işe yaramadı: Yazdığı makaleler ayırt edilemiyor
ChatGPT'nin arkasında, OpenAI'ın 2020'den beri üzerinde çalıştığı yapay zeka dil modeli GPT-3 var.
GPT-3, verileri işlemesini sağlayan 175 milyar parametreye sahip. Bu da onu şimdiye dek piyasaya sürülen en büyük dil modeli haline getiriyor. İkinci sırada ise Microsoft'un GPT-3'ten hemen önce tanıttığı Turing NLG adlı model geliyor. Bu da 17 milyar parametreye sahip.
GPT-3, 2021'den beri ABD'deki kullanıcılara açıktı. Bu yüzden öğrencilerin ödevlerini ve sınavlarını yapay zeka sayesinde geçtiğine dair haberler ChatGPT'nin yayımlanmasından önce gelmeye başlamıştı.
Ancak geçen yıl sonunda ChatGPT'nin de tüm dünyadan kullanıcılara açılması, bu haberleri de çoğalttı ve hızlandırdı. Böylece akademi camiası, yapay zekaya yazdırılan makalelerin nasıl tespit edilebileceğini tartışmaya başladı.
Son aftalarda ChatGPT'de yazılan yazıları tespit etmek, hilelerin ve intihallerin önüne geçmek üzere yeni araçlar da geliştiriliyor.
Örneğin, Princeton Üniversitesi bilgisayar bilimleri öğrencisi Edward Tian, bu amaçla GPTZero adlı bir başka yapay zeka algoritması geliştirmişti. Ancak yapılan denemeler, bu aracın da yeterince güvenilir sonuç vermediğini ortaya çıkarmıştı.

Öğrencilerden daha iyi olduğu için tespit etmek mümkün olabilir
Öte yandan, bu süreçte bazı akademisyenler, kendi öngörü yeteneklerine dayanarak birçok hileyi tespit etmeyi başardı. Örneğin Kuzey Michigan Üniversitesi'nden felsefe profesörü Antony Aumann, burka yasaklarıyla ilgili şüphe uyandıracak kadar tutarlı ve iyi yazılmış bir ödevin ChatGPT tarafından üretildiğini fark edebildi.
Aumann şüphelendiği makaleyi öğrenciye yeniden yazdırdı. Bunun ardından öğrenci, makaleyi yapay zekaya yazdırdığını itiraf etti.
Bazı akademisyenlere göre, en azından şimdilik ChatGPT'yi tespit etmenin tek yolu, akademisyenlerin hisleri. Zira yapay zeka çıktısı "makaleler fazla iyi yazılabiliyor".
Kadir Has Üniversitesi'nde Akademik İngilizce alanında dersler veren öğretim görevlisi Turgay Bayındır, ChatGPT'ye yazdırdığımız bir 5 paragraflık bir İngilizce makaleyi yorumlarken şöyle söylemişti:
"Bu aslında eksiği olmayan bir essay. İngilizcesi de çok iyi. Ama benim aklıma en azından ana dili İngilizce olmayan birinin bunu yazamayacağı geliyor."

Üniversitede yasaklar dönemi: Sözlü sınavlara dönüş başlayabilir
Londra'daki Imperial College İşletme Okulu'nun dekanı Francisco Veloso, "ChatGPT'den kurtulmak için" ciddi çalışmalar yaptıklarını söylüyor. Financial Times'a konuşan Francisco, yakında bununla ilgili politikalar geliştireceklerini belirtti:
El yazısı çalışmalara geri dönebiliriz. Bunun yanı sıra daha fazla sözlü sınava ve sınıf içi çalışmaya başvurabiliriz.
Bu arada sohbet botu ABD'nin New York kentindeki okullarda yasaklandı. Okullardaki internet bağlantılarında ve cihazlarda ChatGPT'ye erişim önceki haftalarda engellendi.
Yetkililer botun yanlış bilgi verebileceğini ve kopya için kullanılabileceğini, bu sebeple öğrencilerin eğitimine zarar vermesinden endişelendiklerini savunuyor.

Dil modellerinin "matematiği çok kötü"
Wharton'da yapılan deneyde aslında ChatGPT gibi araçların önemli bir açığı ortaya çıkarıldı.
Prof. Dr. Terwiesch,ChatGPT'nin operasyon yönetimi ve süreç analiziyle ilgili sorulara doğru ve analitik cevaplar verdiğini kanıtlamış olsa da, sohbet botunun sayısal becerilerinin çok sınırlı olduğu sonucuna vardı. Bu yüzden botun muhasebe sınavlarını geçmesi mümkün olmayabilir.
"Kelimelerin güzelliği karşısında şaşkına döndüm; özlü kelime seçimi, yapı… Bunlar kesinlikle harikaydı" diyen akademisyen, şöyle ekledi:
"Ama matematik çok korkunçtu. Dil ve sezgi doğru, fakat görece basit bir ortaokul matematiğini bile yapamamıştı."
Yapay zeka dil modellerinin matematikle imtihanını gündeme taşıyan bir diğer gelişme de gazetecilik alanında yaşanmıştı.
Önceki haftalarda, teknoloji sitesi CNET'in bir süredir gizlice yapay zeka yazımı haberler yayımladığı ortaya çıkmıştı. Dahası bu haberlerin yanlış bilgiler içerdiği tespit edilmişti.
Özellikle ekonomi haberlerindeki faiz hesapları fazla abartılıydı ve okuru yanlış yatırıma yönlendirme potansiyeline sahipti.
Bu durum, yapay zeka araçlarının matematikle ilgili bir sorunu olduğu fikrini doğururken, CNET de haberlere "Yapay zeka tarafından yazılmıştır" uyarısı eklemeye ve yanlışlıkları düzeltmeye başladı.

ABD'deki Tıbbi Lisans Sınavı'nda da iyi performans gösterdi
ChatGPT'nin matematiği kötü ama biyoloji bilgisi için aynı şey söylenemiyor. Zira sohbet botu ABD'deki Tıbbi Lisans Sınavı'nda da birçok bölümü geçmeyi başardı.
Ülkedeki tüm tıp fakültesi mezunları, lisans sahibi olmak ve çalışmaya başlamak için üç bölümden oluşan bu sınavı vermek zorunda.
ChatGPT'yi bu sınava tabi tutan bir grup araştırmacı, botun bazı testlerde sınavı geçme eşiğine ulaştığını, bazı testlerde de bu eşiğe çok yaklaştığını duyurdu.
Öte yandan bu durum, tıp dünyasını alarma geçirmiş gibi görünmüyor. Hatta bazı uzmanlar bu gelişmelerden memnuniyet duyuyor. Buna göre, ChatGPT gibi büyük dil modelleri, doktorlara karar verme sürecinde yardımcı olma potansiyeline sahip.
Örneğin, Ansible Health adlı bir klinikteki doktorlar, hastaların durumlarını daha iyi anlamak için karmaşık tıbbi raporları basitleştirmek gibi görevlerde ChatGPT'yi denemeye şimdiden başladı.

Google'ın yapay zekasının tıp bilgisi doktorlarla aynı seviyede
Bu arada OpenAI'ın en büyük rakiplerinden Google'ın geliştirdiği yapay zeka araçları da özellikle tıp alanında adından sıkça söz ettiriyor.
Şirketin sıkça sorulan tıbbi soruları yanıtlaması için geliştirdiği Med-PaLM adlı sohbet aracının cevaplarıyla doktorların yanıtları hemen hemen aynı oranda doğru çıktı.
Sohbet botuna sorular yönelten bir grup araştırmacı, gelen yanıtların yüzde 92,6’sının doğru olduğunu kaydetti. Aynı sorular bir de doktorlara yöneltilince onlardan gelen yanıtların da yüzde 92,9 oranında tatmin edici olduğu görüldü.

Bilimsel makalelerde yazar olmaya başladı
Bilim dünyasının önemli bir bölümü ChatGPT gibi dil algoritmalarını kabullenmeye şimdiden hazır. Bilimsel dergi editörleri, araştırmacılar ve yayıncılar artık bu tür araçları yazar olarak kabul etmenin ve onlardan alıntı yapmanın uygun olup olmadığını tartışıyor.
İsveçli araştırmacı Almira Osmanoviç Thunstrom, Temmuz 2022'de  GPT-3'le ilgili bir akademik makale hazırlamıştı. Hakem onayına sunulan makalede GPT-3'ün kendisi de yazar olarak yer almıştı. Öte yandan, "GPT-3, asgari düzeyde insan girdisiyle kendi başına akademik bir makale yazabilir mi?" başlıklı makale halen hakem onayından geçmedi.
Nurse Education in Practice adı bilimsel dergide bu ay yayımlanan bir başyazıda da ChatGPT'nin, Birleşik Krallık Manchester Üniversitesi'nden Siobhan O'Connor'la birlikte ortak yazar olduğu görüldü. Ancak derginin baş editörü Roger Watson, bu durumun gözden kaçtığını ve yakında düzeltileceğini açıkladı.
Bunun yanı sıra Hong Kong merkezli ilaç keşif şirketi Insilico Medicine'in CEO'su Alex Zhavoronkov da ChatGPT'yi geçen ay Oncoscience adlı bilimsel dergide yayınlanan bir makalenin ortak yazarı olarak gösterdi. Zhavoronkov, ChatGPT'nin önceki nesil yapay zeka araçlarından çok daha iyi yazdığını belirtiyor.
Bu konuda yayıncılar ve bilim insanları arasında çetin bir tartışma yürüyor. Zira birçok yayıncı, yapay zeka araçlarının yazar olarak görülemeyeceği ve hatta intihal sayılabileceği görüşünde.
Prestijli akademik dergi Science'ın genel yayın yönetmeni Holden Thorp, "Yapay zekanın yayınladığımız bir makalede yazar olarak yer almasına izin vermeyiz" diyor:
"Yapay zeka tarafından üretilen metnin uygun alıntı yapılmadan kullanılması intihal olarak kabul edilir."

Yapay zekalı avukatlara hazır olun
Yapay zeka tartışmasının önemli bir ayağını da hukukçular yürütüyor. Çünkü davaların açılması ve işleme konması gibi işlemlerde yapay zeka teknolojisi bir süredir kullanılıyor. Hatta Çin'in başkenti Pekin'de internet mahkemeleri ve bahsi geçen süreçlerle ilgilenen bir sanal hakim bile var.
Bu arada yapay zeka, ABD'de şubat ayında görülecek bir trafik cezası davasında tarihte ilk kez sanık avukatı olmaya hazırlanıyor. Sanığa duruşma sırasında kulaklık aracılığıyla danışmanlık yapması beklenen araç, mahkemedeki argümanları dinleyecek ve sanığın verebileceği en iyi cevapları analiz edecek. Akıllı telefon üzerinde çalışan teknoloji, sanığın kimliğini gizli tutan DoNotPay adlı bir teknoloji girişimi tarafından tasarlandı.
Teknoloji meraklıları heyecanla bu davanın sonucunu beklerken, uzmanlık yelpazesini genişleten ChatGPT de ABD'deki Baro Sınavı'nın çoktan seçmeli kısmını geçmeyi başardı.
Baro Sınavı, hukuk fakültesi mezunlarının mesleklerini resmen icra edebilmeleri için geçmeleri gereken, üç bölümlü bir sınav. ChatGPT bu sınavın MBE adı verilen ilk bölümünde yüzde 50 başarı elde etti.

ChatGPT'nin rakibi de hukuk ve ekonomi sınavlarından geçer not aldı
Hukuk ve ekonomi sınavlarında önemli dereceler elde eden tek yapay zeka aracı ChatGPT de değil.
Araştırma firması Anthropic'in geliştirdiği Claude AI, sınavı cevaplayanın ismine bakılmadan not verilen bir hukuk ve ekonomi sınavında "ucu ucuna geçer not" alırken, sınavı değerlendirenler bunun "birçok insan adaydan daha iyi" olduğunu söylüyor.
Dikkat çeken deneme, George Mason Üniversitesi'nde yapıldı. Ancak öğretim üyesi Alex Tabarrok, Claude AI'ın en iyi insan öğrencilere kıyasla kayda değer kusurları olduğunu belirtiyor.

GPT-4 karşısında ne yapacağız?
Kısa süre önce Microsoft'la 10 milyar dolarlık anlaşmaya imza atan OpenAI, halihazırda GPT-4 adını verdiği yeni sürüm üzerinde çalışıyor.
ChatGPT'yle ilgili eleştirileri ve geri bildirimleri toplayan firma, GPT-4'ü geliştirirken bunları da göz önüne aldıklarını belirtiyor.
Bu arada GPT-3 karşısında bile dehşete düşmüş olan akademi camiasının, GPT-4 karşısında ne yapacağı da merak konusu.
OpenAI CEO'su Sam Altman ise, GPT-4'ten korkmanın yersiz olduğunu ima ediyor:
"İnsanlar hayal kırıklığına uğramak için yalvarıyor ve uğrayacaklar da. Yapay Genel Zeka seviyesine ulaşmadık ama bizden bekledikleri bu."
Yapay genel zeka (YGZ), bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi başarıyla gerçekleştirebilecek varsayımsal makineler için kullanılan bir niteleme.
Önde gelen yapay zeka araştırmacıları, YGZ'nin ortaya çıkmasının insanlık için varoluşsal bir felaketle sonuçlanabileceğini düşünüyor.
 
Yararlanılan kaynaklar: Financial Times, Livemint, Futurism, VICE News, The Verge, Nature, StrictlyVC



ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırma ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin "halüsinasyon görmesi", yani gerçekleri uydurmasının asıl nedeninin, bilgi eksikliğini kabul etmek yerine tahmin yürütmek üzere eğitilmelerinden kaynaklandığını saptadı.

Halüsinasyon, üretken yapay zeka modellerinde önemli bir endişe kaynağı çünkü konuşma becerileri sayesinde yanlış bilgileri kendilerinden çok emin bir şekilde sunabiliyorlar.

Yapay zeka teknolojisindeki hızlı gelişmelere rağmen, halüsinasyon en yeni modellerde bile sorun yaratmaya devam ediyor.

Özellikle bu teknolojinin tıp ve hukuk alanlarında giderek daha fazla kullanılması nedeniyle sektördeki uzmanlar, yapay zeka halüsinasyonuyla mücadele etmek için daha derin araştırma ve eylemlere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan araştırmacılar yeni bir çalışmada, yapay zeka halüsinasyonuna hatalı eğitim verileri ve model karmaşıklığı gibi çeşitli faktörler katkıda bulunsa da asıl nedenin, algoritmaların "yanlış teşviklerle" çalışması olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, "Çoğu değerlendirme model performansını, belirsizlik karşısında dürüst davranmaktan ziyade tahmin yürütmeyi teşvik eden bir şekilde ölçüyor" diye açıklıyor.

Bu, bir öğrencinin çoktan seçmeli bir testte boş bırakmak puan getirmediği için kafadan atmasına benziyor.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Aynı şekilde modeller yalnızca doğruluk, yani tam olarak doğru cevapladıkları soru yüzdesi üzerinden puanlandığında, 'Bilmiyorum' demek yerine tahminde bulunmaya teşvik ediliyorlar.

Yapay zeka modelleri, büyük metin bloklarında bir sonraki kelimeyi tahmin etme süreciyle öğreniyor.

Bazen tutarlı kalıplar olsa da çoğu durumda eğitim verileri rasgele olabiliyor.

Halüsinasyon, yapay zeka modellerine özellikle bilgi eksikliği veya belirsizlik gibi nedenlerle cevabı kesin olmayan sorular sorulduğunda yaygın görülüyor.

Yapay zeka modelleri, belirsizliklerle dolu bu tür sorularda stratejik tahminler yürütüyor. Bu, zamanla daha fazla veri elde ettikçe doğruluklarını artırabilir ancak aynı zamanda hata ve halüsinasyon oranlarını da artırır.

Araştırmacılar, "Daha çok gelişseler de modellerin belirsizliği kabul etmektense kendilerinden emin bir şekilde yanlış cevaplar vererek halüsinasyon görmeyi sürdürmelerinin bir nedeni de bu" diyor.

Ancak bu sorunun basit bir çözümü olabilir. Araştırmacılar, yapay zeka modellerinin belirsizlikten ziyade "kendinden emin hatalarını" cezalandırmanın ve belirsizlik uygun bir şekilde ifade edildiğinde biraz puan vermenin bir dereceye kadar yardımcı olabileceğini söylüyor.

Bu, bilmeden yapılan tahminleri caydırmak için yanlış cevaplara eksi puan, boş bırakılan sorularaysa az da olsa puan verilen standart testlere benziyor.

Araştırmacılar üretken yapay zeka için "yaygın olarak kullanılan, doğruluk temelli değerlendirmelerin güncellenmesi ve puanlamanın tahmin yürütmekten caydıracak hale gelmesi gerektiğini" söylüyor. 

Bu, halüsinasyonların bastırılmasının önündeki engelleri kaldırabilir ve nüanslı dil modelleri üzerine gelecekteki çalışmalara kapı açabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
TT

Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Uzay trafiğini yönetmek için nadir görülen bir işbirliği yaparak yakın zamanda birlikte çalışan Çin ve Amerikan uzay ajansları, birbirleriyle çarpışmasınlar diye uydularını hareket ettirdi.

NASA'nın uzay sürdürülebilirliği programı direktörü Alvin Drew, Sidney'deki Uluslararası Uzay Kongresi'nde, "Biraz kutlama yaptık çünkü Çin Ulusal Uzay Ajansı ilk kez bize ulaşarak 'Uydularımız arasında bir kavuşum görüyoruz. Hareketsiz kalmanızı öneririz. Manevrayı biz yapacağız' dedi. Ve bu ilk kez gerçekleşti" diye konuştu.

Çin ve ABD, Dünya yörüngesine mega takım uydular halinde son derece yüksek sayıda uydu yerleştiriyor ve bu da çarpışma olasılığını artırıyor.

Uyduların işgalindeki alçak Dünya yörüngesinde, 1 cm ila 10 cm boyutunda 200 bin, 10 cm'den büyük de onbinlerce cisim olduğu tahmin ediliyor.

Alçak Dünya yörüngesindeki 12 bin 955 aktif uydunun 8 bin 500'ü, yani yüzde 66'sından biraz fazlası, SpaceX'in Starlink takım uydusunu oluşturuyor.

SpaceX patronu Elon Musk, Starlink'teki uydu sayısını 42 binin üstüne çıkarmayı umduğunu söylerken, şirketin halihazırda 12 bin uydu fırlatma izni var.

Çin de 2030'lara gelindiğinde Dünya yörüngesinde 10 binden fazla uydu bulundurma planını yakın zamanda duyurmuştu.

Artan uzay trafiğine ve bunun acilen yönetilmesine ihtiyaç duyulmasına rağmen, Çin ve Amerikan uzay ajansları arasında nadiren işbirliği kuruluyor.

2011 tarihli Wolf Yasa Değişikliği, NASA'nın ABD Kongresi tarafından özel olarak onaylanmadığı sürece Çin veya herhangi bir Çinli şirketle iki taraflı işbirliği yapmak için federal fon kullanmasını kısıtlıyor.

Diğer yandan devlete ait çeşitli sondaların birbirleriyle ve önceki fırlatmalardan kalan uzay çöpleriyle çarpışma riski her geçen gün artıyor ve astronotları bile tehdit ediyor.

Bu hafta üç astronot, dönüş kapsüllerine uzay çöpü olduğundan şüphelenilen bir şey çarptığı için Çin'in Tiangong Uzay İstasyonu'nda mahsur kalmıştı.

Araştırmacılar alçak yörüngedeki uydular nedeniyle astronominin de artan bir tehditle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Hukuk uzmanı David Koplow, "Uydular gözlemevlerinin üzerinden uçarken, uzak cisimlerin ve olayların görüntüsünü engelliyor, toplanan görüntülerde tahrip edici beyaz çizgiler bırakıyor ve uzak kozmik ışık ve radyo dalgalarından gelen hayati verilere erişimi engelliyor" diyor.

Bilimsel dergi Vanderbilt Journal of Transnational Law'da yazan Koplow, onbinlerce yeni uydu ve ilgili görev enkazının Dünya yörüngesine fırlatılmasıyla birlikte, "sıkışıklık, çarpışma ve parazit tehlikelerinin de buna bağlı olarak artacağını" belirtiyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space


ABD Kongresi Bütçe Ofisi hacklendi

ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
TT

ABD Kongresi Bütçe Ofisi hacklendi

ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"

ABD Kongresi Bütçe Ofisi (Congressional Budget Office / CBO), yabancı olduğundan şüphelenilen aktörler tarafından hacklendi. Bu ofis, yasa tasarılarının ulusal maliyeye etkilerini değerlendiren önemli bir yasama organı.

CBO sözcüsü Caitlin Emma, ​​The Washington Post'a yaptığı açıklamada "Kongre Bütçe Ofisi güvenlik olayını tespit etti, durumu kontrol altına almak için derhal harekete geçti ve kurumun sistemlerini daha iyi korumak için ek izleme ve yeni güvenlik kontrolleri başlattı" dedi.

Olay araştırılıyor ve Kongre için yapılan çalışmalar devam ediyor. Diğer hükümet kurumları ve özel sektör kuruluşları gibi CBO da zaman zaman ağına yönelik tehditlerle karşılaşıyor ve bu tehditleri ortadan kaldırmak için sürekli gözlem halinde.

WP'nin haberine göre bu güvenlik ihlali, hassas devlet verilerini ve ABD Temsilciler Meclisi ve Senato ofisleriyle kurulan iletişimleri açığa çıkarabilir. Ayrıca bazı parlamenterlerin ofisleri güvenlik endişeleri nedeniyle CBO'yla iletişimi kesti.

Temmuzda Çinli hackerlar, Microsoft SharePoint yazılımındaki bir güvenlik açığını kullanarak, nükleer silahları denetleyen bir ABD devlet kurumuna erişmeyi başarmıştı.

Güvenlik açığından, İç Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndaki güvenlik riskleri de sorumlu tutulmuştu.

Hackerler önceki aylarda Trump yönetiminin DOGE maliyet azaltma programının internet sitesini ele geçirmişti.

Federal yetkililerin, Çin'le ilgili ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle çok satan bir ev tipi internet dağıtıcısının yasaklanmasını düşündüğü bildiriliyor.

The Washington Post'un aktardığı iddiaya göre Ticaret Bakanlığı, Kaliforniya merkezli TP-Link Systems'ın cihaz satışlarının yasaklanmasını öneriyor. Şirketin ürünleri ev tipi internet dağıtıcısı pazarının üçte birinden fazlasını oluşturuyor.

Yetkililer, yakın zamanda Çinli firma TP-Link Technologies'den ayrılan şirketin, Pekin'in etkisine tabi olmaya devam etmesinden ve Amerikalıların verilerini riske atmasından endişe duyuyor. Gazeteye göre şirket, eski ana şirketinin Çin'deki varlıklarının bir kısmına sahip olmayı sürdürüyor.

yju
Microsoft SharePoint'teki bir güvenlik açığı önceki aylarda bazı ABD kurumlarını etkiledi​​​ (AP)​​​​

TP-Link Systems ise ABD merkezli bir şirket olduğu ve tüketiciler için tehdit teşkil etmediğinde ısrarcı.

TP-Link Systems'ın bir sözcüsü The Independent'a, "Bu iddialarla ilgili herhangi bir kurum veya Beyaz Saray tarafından resmi bir işlem veya doğrulama yapılmadı" dedi.

Özel şirketler de son aylarda büyük saldırılara maruz kaldı.

Geçen ay popüler mesajlaşma uygulaması Discord'da çok sayıda kullanıcının bilgilerini ele geçiren hackerlar, onbinlerce kişinin resim, resmi kimlik, isim ve iletişim bilgileri gibi hassas verilerini riske atmıştı.

Independent Türkçe